Episode 21 - Kan saçılmış tablo, kirlenmiş portre

87 7 0
                                    

Eksik bir yapboz parçası. 


Etrafı ipucu çiçekleriyle çevrelenmiş, tam merkezdeki eksik son parça.


Annesinin yalnız uyuduğu her gece ismini küfürlerle sayıkladığı, abisinin yüzünü içeren son parça.


Taehyung'un zihnindeki beyaz odanın içinde sakladığı yapbozun tamamlanamamasını sağlayan, kimsenin ona öğretmediği, çıkıntı şeklindeki kahverengi boşluk. 


Hiç görmediği abisinin yüzünün ayrıntılarını içeren o kayıp yapboz parçası, tek tek birleştirdiği bulmacanın eksik kalmasını istediği tek yerdi. Kendi adından önce yazmayı öğrendiği kişinin, hep olduğu gibi mistik bir kişilik olarak kalmasını dilemişti. Fakat görünmez olmasının yanı sıra dileklerine cevap verecek periyi de kaybetmişti Kim Taehyung, çünkü dökülen süt dişleri asla gümüş renkli bozukluklara dönüşmemişti. 


Taehyung'un saatlerini harcayarak birleştirmeye uğraştığı parçalanmış aile tablosundaki dikene benzeyen boşluk, ilk defa on üç yaşına geldiğinde annesinin cenazesinden sonraki ilk akşam yemeğinden sonra zorla doldurulmuştu. Annesi yakıldıktan tam altı saat sonra, kendisi daha yas tuttuğunun farkına varamadan A ve B'nin arasındaki farkı anlamak zorunda bırakılmıştı. Baba ve Çocuk A, yemeklerini bitirdikten sonra salona inmesine izin verilmiş; en az yirmi kişilik uzun masada tek başına midesini doldurmuştu, ona eşlik eden başka bir çubuk sesi olmadan. 


Babasıyla girdiği sayısız kavganın ardından aşırı stres sebebiyle hastalanarak erken ölen annesinin arkasından ne hissetmesi gerektiğini, anne sözcüğünün onda uyandırması gereken duyguyu, hiçbir zaman tam olarak anlayamamıştı. Bu yüzden o akşam babası tarafından çağrılmadan ve abisi ile tanışmadan önce, saatler boyu kelime sözlüğündeki anne sözcüğünü izlemişti. 


Duygulara sağır olduğunu düşünmüştü yaşadığı on üç yıl boyunca. Çeşitli uzuvlarına bağlanmış iplerle kontrol edilen kırmızı ceketli tahta bir oyuncaktı sanki. Kocaman,soğuk bakışları vardı. Vücudu gerekli olmadığı sürece hareket etmez, ihtiyaç olmadıkça nefes almayan bir cesede dönüşürdü.


Abisinin yüzünü göresiye, yapbozunu tamamlayasıya kadar, ruhsuz bir oyuncaktan farksız olarak yaşamıştı. 


Babası onu çalışma odasına çağırdığında da, beklentisiz bir şekilde dağılmış saçlarını eliyle taramış, sürgülü kapıyı aralamadan önce üç kere tıklatmıştı. 


Ağır ahşap ve kağıt kokan odanın içerisinde ilk defa gördüğü zayıf çehre, yaralı bedene yakışmayan aşırılıktaki yeni kokan pahalı kıyafetler, aynı onun rengindeki saçlar ona karşısındaki kişinin Jimin olduğunu düşündürmüştü.


Ve bu kanını kaynatmış, nedenini bilmediği bir şekilde ellerini yumruk yapmasına sebep olmuştu.


"Taehyung." demişti belki de hayatında ilk defa babası. Gözleri beklentiyle ışıldamış, doğduğundan beri göz ardı ettiği çocuğunun neredeyse hiç konuşmadığını bilmediğinden bir şeyler söylemesini istemişti. Fakat Taehyung hiçbir şey söylememişti, çünkü gerek duymamıştı. Birazdan ismini işiteceği abisinin, annesinin yıllar boyu direnerek ellerinde tuttuğu yeri kendi fahişe annesine vereceğini düşünüyordu o sıra. Bir cehenneme benzettiği malikanenin giderek ruhunu daha çok söktüğünü hissetmiş, tarif edilemez bir öfkeyle dolmuştu. Gözlerinin üstünde hiç hareket etmeyen kaşları burun kemeri üzerinde birleşmiş, nefes alış verişleri güçlenmişti.

Agent | YoonminWhere stories live. Discover now