MONA-LİSA 12 Hayal Kırıklığı

103 60 26
                                    

Yaşadığım bu üzücü olaydan sonra arkadaşlık ortamlarına biraz daha dikkat etmem gerektiğini ve herkese bu kadar kolay güvenilmeyeceğini bir kez daha anladım. Bu benim için iyi bir dersti. Melihle dışarı çıktık ve bana biran olsun öyle bişey yaptığıma dair kafasında böyle bir düşünce olmadığını söyledi. Ve her zaman bana güvendiğini söyledi. Biliyordum o esnada beni hiç yalnız bırakmamıştı.  Canım kardeşim çok iyi ve yüreği temiz insan  iyki bu okuldaydı ve onun gibi bir erkek kardeşim vardı. Ama bu olayda yanımda durduğu için en çok mutlu olduğum insan ne Sude, ne Pelin, ne de Şükran ve Neslihandı. Yanımda durduğu ve belki de benimle güzel bir konuşma yapıp beni yeniden toparlanabilmem için bana yardım eden Lisaydı mutlu eden. Onun yanımda olması demek belki de bana karşı birşeyler hissettiği anlamına geliyordu. Gün sona ermiş herkes evine doğru yola koyulmaya başlamıştı. Önceden Mert, Sezgin ve Mehmet ile eve giderken bugün yalnız gitmeye karar vermiştim. Her zamanki gibi kapıda beni bekliyorlardı ve kapıdan Mehmet'in sesi geldi. 'Mona hadi gel gidelim artık.' Anlam veremiyordum bu ne yüzsüzlük böyle hem bana hırsız diyorlar, suçlu olmadığım ortaya çıkınca da kardeş. Böyle bir dünya yok. Ve onlara şunu dedim. " Bugün Hüseyin için söylediğim sözler sizin içinde geçerli, bu ne yüzsüzlük. Kusura bakmayın ama ben bana güvenen ve inanan insanlarla yoluma devam etmek, sizin gibi insanlarada kardeşim demek istemiyorum." Daha sonra yola koyuldum ve önümde Neslihanı görünce onu çağırdım  ve sohbet ede ede evime ulaştım.

Ertesi gün tekrar okula gelmiştik, ilk tenefüste Lisayı bulup onunla konuşmak istediğimi söyledim ve kabul etti. Artık eskisi gibi benden kaçmıyor, kötü davranmıyor ve benimle konuşmaya devam ediyordu. Öğle molası saati yaklaşmıştı, Melih ile dışarda Lisa ile konuşacağımı söyledim. Lisayı sevmemi istemiyor, onunla konuşmamı istemiyordu. Nedenini sorunca da beni sevmediğini düşünüyor ve daha fazla üzülmemi istemiyordu. Onu dinlemedim, öğle molası gelmiş Lisayla konuşmak üzere arka bahçede başbaşa konuşmaya başladık.

Mona= Öncelikle merhaba, sana gerçekten nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Cüzdan çalınma olayında yanımda durduğun için çok teşekkür ederim. Yanımda olman çok güzeldi, çok mutlu ettin beni.

Lisa= Ne demek senin suçsuz olduğunu biliyordum, ve böyle haksız yere suçlanman içime sinmedi. Ama sana bişey dicem beni gerçekten seviyor musun.

Mona= O nasıl söz sadece seni değil; nefesini, sesini, saçını, akla gelen herşeyini  seviyorum. Ama güzel olduğun için değil sen olduğun için seviyorum, sen benim hayatımda gördüğüm en güzel şeysin. Sen beni sevmiyorsun belki ama ben seni bir adamın bi kadını seveceği en büyük aşkla seviyorum.

Lisa= Sen beni sevmiyorsun Mona, sen beni ben olduğum için değil sadece güzel olduğum için seviyorsun. Neden biliyor musun, çünkü ben sevgiyi bilirim.

Mona= Hayır Lisa hayır ben seni gerçekten çok seviyorum, ben seni gerçekten bi adamın bi kadını sevebileceği en büyük aşkla, sevgiyle seviyorum. Ve biran olsun sevgimden vazgeçmedim. Konumuz bu değil, Açelya ile arkadaşlık kurmaman gerekiyor, çünkü Açelya bana iftira attı.

Lisa= Kes Mona kes. Oğlum sen ne kadar malsın ya. Senin yanında durduğum için kendi kardeşimden mi vazgeçecem. Uyan artık hayal dünyasından. Yaw ben seni umursamıyorum bile ve belki de Açelya tek başına yapmamıştır bu olanları.

Mona= Lisa sen neler diyorsun. Lütfen bak beni sevmiyorsun ama böyle deme lütfen.

Lisa= Yazık sana. Bana olan aşkından kör olmuşsun. Gerçekten bu lafa inanmazdım ama doğruymuş.

Mona= Nasıl yani?

Lisa= Neyi anlamıyorsun salak. Ben yaptım herşeyi bennnn. Ben bozdum aranı senin arkadaşlarınla ben bitirdim seni onların gözünde.

Mona= Sen sen neler diyorsun Lisa böyle. Söylediklerini   kulağın duyuyor mu senin?

Lisa= Tabi ki de anlamıyor musun hala rahatsız oluyorum senden, iğreniyorum, gıcık alıyorum, nefret ediyorum. Herşeyi ben planladım.

* 3 GÜN ÖNCE*

Açelya= Lisa ben artık sıkıldım bu çocuktan ya artık rahatsız oluyorum. Kim buya kendi ne sanıyor, senden nasıl hesap sorar?

Lisa= Valla bende anlamadım. Kendini bişey sanıyor. Sevgilim değil bişey değil. Ama yeter ona öyle bir ders verelim ki aklı başına gelsin.

Açelya= Ne gibi?

Lisa= Valla öyle bişey olsun ki haddini bilsin. Kim o ya benim gibi birini sevecek.

Açelya= Yalnız aptal sana fena gönül kaptırmış :) :) :)

Lisa= Tabi kızım şapşal çocuk eh onada hak vermek gerek nede olsa öyle güzelim ki. Neyse konumuz şuan bu değil. Ne yapalım, ne yapalım.

Açelya= Bilmem ki?

Lisa= Buldummmm. Yaktım seni Monacık.

Açelya= Ne buldun. Anlat hemen?

Lisa= Şimdi öyle bişey yapalım ki tüm arkadaşları uzak dursun, nefret etsin.

Açelya= Ya durma devam et.

Lisa= Şimdi bunlar hemen hemen her molada basketbol oynuyor. Oynadıkları zaman birimiz onların sınıfına girecek, ve arkadaşının eşyasını çantasına koyacak. Daha sonra arkadaşları bunu suçlayıp aşağı gidecek o esnada ben yanına gidecem ve sohbet edecem daha sonra da bi sonraki teneffüs aşağı inince sen ve servet bu olayla ilgili bir konuşma yapacaksınız. Daha sonra da bu salak suçluyu bulduğunu sanacak, ve ona iyi davrandığım için de gelip teşekkür edecek ve en sonda onunla dalga geçecez.

ÖĞLE MOLASI
Lisa= Tamam indiler gidebilirsin. Başarılar Açelya.

Açelya= Allah allah şimdi ben ne koyacam bunun çantasına.

Açelya etrafa bakarken Hüseyinin çantasına çarpar ve içi para dolu cüzdanı Monanın çantasına koyar.

Açelya= Vay be ne çok para var, bunu koyabilirim işte.
......
Lisa= Halletin mi açelyacım?

Açelya= Ayıpsınnnnn. Kimsenin ruhu duymadı.

KAVGA ANI

Lisa= Yiyin bakim 9/C birbirinizi, işte böyle mona bey kimi seviyorsun. Salakkkk.

MONANIN AŞAĞIYA İNİŞİ

Açelya= Tamamdır lisa gidebilirsin.

Lisa= Sen git serveti bul diğer ders napacağınızı biliyorsunuz.

ŞİMDİKİ ZAMAN.
Mona= Sen ne biçim bir insanısın, sırf senden uzak durmam için böyle hain bir plan mı yaptın. Yazıklar olsun, yazıklar olsun nasıl bişeysin sen böyle.

Lisa= Anladın mı sana olan nefretimi.

Mona= Sana ne diyebilirim ki bir an olsun seni sevmekten vazgeçmedim, pişman olmadım. Ama bu kadarı da fazla. Gerçekten yazıklar olsun.

Gözü yaşlı bir şekilde lisaya sert bir tokat atmak geldi içimden ama o kadar çok utanıyorum ki ondan ona el kaldırmak bile gelmiyordu içimden. Melihin yanına gittim ve artık lisa diye birinin hayatımda olmayacağına dair söz verdim. Ama herşeye rağmen ona içimde büyük bir aşk ve sevgi beslemeye devam ediyordum...

GÜNEŞİN BATIŞI (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin