🍂1

14.1K 572 202
                                    

12.03.2013

Bir sessizlik kaplamıştı odayı, büyük bir sessizlik. Az önce öğrendiği şeyin etkisinden çıkamıyordu. Gerçi nasıl çıkabilirdi.

Verdiği tepki sessizce karşısındaki adama bakmaktı. Yüzünde ufak bir değişme bile yoktu. O soğukluk ile bakıyordu genç çoçuğa.

Yutkundu, sanki boğazındaki o kuruluğu giderebilir gibi. Sanki o yumru geçecek gibi.

Genç çocuk artık ayaklarının üzerinde duramayacağını anladığında kendini teslim etti. Dizleri sert bir şekilde yer ile buluştu. Karşısındaki soğuk adam ona bakmaya devam ediyordu. Genç çocuk hem bağırarak hemde ağlayarak konuştu.

"Yalan söylüyorsun! Ölemez! O ölemez!"

Az önce aşık olduğu gencin babası ona, onun öldüğünümü söylemişti. Az önce tam olarak bunu mu duymuştu? Bir kabusta olmalıydı.

Yoksa sevdiği çocuk onu bırakmazdı ki. Ona ne olursa olsun beraber olacağız demişti, o zaman neden şu an beraber değillerdi. Neden şu an babası onun öldüğünü söylüyordu.

Genç çocuğa sadece arkadaşının öldüğünü haber veriyordu ona göre, ama öyle değildi. Aşık olduğu gencin ölümünü haber veriyordu.

Hayatını adadığı kişinin ölüm haberini veriyordu.

Nefes alma sebebim dediği kişinin ölüm haberini veriyordu.

Hayatımın anlamı dediği kişinin ölüm haberini veriyordu.

Bunlardı bilmiyordu, sadece arkadaşının ölüm haberini verdiğini sanıyordu.

"Üzgünüm Kerem, ben sadece sana haber vermek istedim. Emin ol ki senden daha fazla üzülüyorum."

"Bu nasıl olabilir ki? Nasıl olmuş? Neden olmuş?"

"Benim bazı düşmanlarım, benim canımı yakmak içim yapmışlar."

Genç çocuk hızlı hızlı bir şekilde nefes alıp veriyordu. Aşırı derecede sinirliydi. Bakışlarını adamın gözlerine getirdi. İçinde yanan yangın dışarı vuruyormuş gibi baktı.

"Tuna senin saçma sapan işlerin yüzünden mi öldü? Ya Tuna ya Tuna, melek gibiydi ki o. Kimseye bir zararı olamazdı ki onun.

Hayat doluydu benim—

Benim sevgilim demek istedi ama karşısındaki kişinin sevdiği çocuğun babası olduğunu hatırlayana kadar.

arkadaşım"

Kalbi yanıyordu genç çocuğun, onu oradan söküp atma isteği vardı.

Gözlerinden akan yaşa engel olamıyordu, ki zaten engelde olmaya çalışmıyordu. Sadece ağlıyor ve kendine zarar veriyordu.

Karşısındaki adamın omuzlarından itti.

"Sen pislik bir insanısın! Oğlunun ölmesine sen sebep oldun! Tuna'yı sen öldürdün!"

Adam kafasını kaldırıp sert bir şekilde baktı.

"Buraya sana haber vermeye geldim. Senden azar işitmeye niyetim yok!"

Genç çocuk şaşkın bakışlar ile odayı terk etmişti. Evden çıktıktan sonra ciğerlerini dolduran temiz hava bile canını acıtıyordu sanki.

Onsuz alınan nefesler. Her zaman yan yana olacağız demişlerdi birbirlerine, ama biri sözünü tutamamıştı.

Biri ölmüştü belki ama diğeri nefes almasına rağmen ölmüştü.


Yazar.

Merhabalar, ilk bölüm hakkında düşünceleriniz neler?

Daha hiçbir şey anlaşılabilmiş değil ama ilerleyen bölümlerde her şeyi anlayacaksınız.

Aklımda güzel şeyler var. 🌹
Umarım seversiniz, sizleri seviyorum. 🌸

~Tıpatıp~ •bxb•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin