Ve zil!
Sonunda okul bitmişti. O cehennemden çıkabilir, üç aylığına yeni yazlığımıza gidebilirdik. Şu dokuz aydan sonra orası cennet gibi olacaktır. Yola çıktığımızda arabada o kadar ağırlık vardı ki araba hızının yarısına inmişti. Arabada iPhone'umdan biraz müzik dinledim biraz da uyukladım. ( Aslında varlıklı bir aileydik ama nedense ailemin teknoloji konusunda bana bir gıcığı vardı. ) Tam olarak kırk beş dakikalık mesafelik yoldu. Oraya vardığımızda oldukça büyük bir havuzu ve MUHTEŞEM bir salıncağı vardı. ( Salıncaklara karşı bir takıntım var, sevgi anlamında... ) Eve girdiğiniz zaman o yeni boya kokusunu alabiliyordunuz. Banyodaki sabun ve odalardaki yeni yıkanmış yatak takımı kokusunu... Ayrıca bir balkonu vardı. Bütün bir bahçeyi önüne almış desem yalan olmaz. Bahçenin önünde dağ, arkasında dağ, sağında kumsal ve solunda şirin ve ıssız bir köy vardı. Yatağımda biraz dinlendikten sonra, aşağı inip yemek olarak ne yiyeceğimizi sorma gereği duydum.
Akşam televizyon izledikten sonra nasıl uyuduğumu fark etmemişim. Sabah kalktığımda her tarafımın ağrıdığını her halükarda anlayabiliyordum. Kahvaltıyla hiç uğraşmadan dışarı çıkıp o dağ havasının güzelliğini içime çektim. O kadar güzeldi ki şehir havasından çok farklıydı. Salıncağa gitmeye karar verdikten sonra çimenlerin dün geceden kalan çiğ tanelerini ayaklarımda hissediyordum. Salıncakta sallanmaya başladım. Ve hiç fark etmeden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Powerful: Hava
FantasyAaron Hawthorne. O çocukken hep element ve güçler konusunda bilgili ve aşıktı. Büyüdüğünde artık bunun saçma bir şey olduğunu düşünüp kenara attı. Taa ki o yaz gelene kadar. Annesi onu yazlığına götürdü. Sakin bir tatil yaşama hayali iptal oldu. Ve...