Yine Selen'den..
Arabadan inip hastaneye girer girmez hangi odada olduğunu bilmediğimizi fark ettik. Demir hızlıca danışmaya yaklaşıp "Gece Özer hangi odada kalıyor?" diye sordu. Kadın tip tip bize baktıktan sonra önündeki bilgisayara dönüp bir şeylere bastı. Ardından bize dönüp "Yoğun bakımdan odaya yeni geçmiş. 4. katta 440'ıncı odada. Geçmiş olsun" dedi. Asansörleri bulmaya çalışıyorduk ama asla bulamamıştık. Labirent gibi hastane bu ne ya! En sonunda Rüzgar geri danışmaya gidip asansörlerin yerini öğrendi böylece yarım saatin sonunda, sonunda odayı bulabilmiştik.
Kapının önünde Demir: "Ya beni görürse daha kötü olursa dayanamam ben." diyince hepimiz bi kötü olduk. Furkan bile.
Biraz daha kapının önünde oyalandıktan sonra içeri girdik. En önde ben vardım. İçeri girer girmez HASSKTR LAN BU NE!?!?!
İçerde gördüğüm manzarayı bire bir anlatıyorum. Gece yatakta uzanmış hafif baygın gibi duruyordu. Ama yanındaki sandalyede de biri vardı. Ege! Ve Ege, Gece'nin elini tutmuş saçlarını okşuyordu. İşte şimdi 3. Dünya Savaşı başlayabilirdi.
Ben içeri girip bu manzarayı hazmettikten sonra hemen gidip Gece'ye sarıldım. Kulağıma eğilip "Ben ameliyata girdim biliyo müsün apandisidim patlamıış" dedi. NE? Hemen eğilip onu öpücüklere boğdum. Sonra arkamı döndüm. Furkan ve Demir, Ege'yi bi yere çekiştiriyolardı. Rüzgarda onları durdurmaya çalışıyordu ama ne kadar başarılı olduğu bilinmez.
İşte tam o sırada hepimizi şok edicek şeyler oldu. Gece aniden "Bırakın ya sevgilimii" diyince herkes bi şok oldu. Kesin narkozdan diyo. Dimi?
____________________________
Ee hayat nasıl beyler bayanlar? Bölümü beğendiniz mi? Valla ben çok beğendim pskdşndşdkdldlüdndğd
