12.

91 35 13
                                    

Bankata Cemre' yle oturmuş Bahçedeki çaydakta arkadaşlarıyla sohpet eden Mert'i dikizliyoruz. Aslında Cemre dikizliyor bende telefonumda şeker uyununu oynuyorum.
Eğer en yakın arkadaşınız aşıksa genelde sizi kulanır. Neden mi?

Arkadaşınızın sevdiği çocuk nereye giderse arkadaşızda onu peşinden gider ve gitmekle kalmaz sizide peşinden sürükler.

Mesella kıskançlık kırızlerine gildiğinde sizi kötü emelerinde kulanmaktan çekinmezler.
Mesella bir örnek vereyim. Yaz tatilinde arkadaşınız arayıp.
'Kanka senin içerde canın çok sıkılmıştır gel bir caffeye gidip biraz oturalım' dediyse kaçın.  Arkanıza bakmadan kaçın, yada telefonu kapatın.

Tabi zavalı ben hiç bir şeyden habersiz Cemre'nin kıskançlık kırızlerinin maduru oldum. Caffeye gittiğimizde Mert bir kızı oturmuş sohpet ederek bulduk. Bizim Cemre zaten önceden biliyormuş Mert'in burda olduğunu ve yanlız gelmemek içinde beni peşinde sürüklemiş.
Neyse..

Geçtik oturduk bu Cemre demesinmi' Kanka kalk gelen garsun onların yanından geçerken garsuna çap. Garsunun elindeki tepsidekilerin kızın üstüne dökülsün.'

Tabi ben bunu kabul etmedim. Ama biricik arkadaşımıda kıramadım. Aslında kırmamak değil tehtit eti beni pis yeloz. Ne diye tehtit etiğini söylemiyecem. Neyse...
Bende göt korkusundan yaptım dediğini.

Garsun elideki içecekleri kızın üstüne dökünce kıyamet koptu.
Mert garsuna çarptım diye bana kızdı. Bir azar yemediğim kalmıştı bu sersemden olda olmuştu zaten.
Kız neyseki anlayışlı çıktı ki, Mert'le arama girdi. Ve ne dedi biliyormusunuz?
'Kuzen sakin ol yanlışıkla ayağı takılmış garsona çapmış kızda, hem oda böyle olsun istemezdi. Şimdi sakin o da eve gidip üstümü değiştiriyim.'  dedi.

Evet tamda bunu dedi.
Benim ileri zekalı arkadaşımın kıskançlık kırızi yüzünden hem Mert denen çocuktan azar işitmiş hemde Mert'in Kuzenine mahçup olmuştum.

Yanımda oluşan gölgeyle başımı telefondan kaldırdım. Yanı başımda dikilen kişiye baktım.

"Selam, Rahatsız etmiyorumdur umarım." Dedi Arsen.

"Hayır rahatsız etmiyorsun. Bizde öylesine oturuyorduk." Dedim.

"Anladım. Neyse. Ben dünden sonra nasılsın merak etimde. Ondan gelmiştim."

" İyim. Teşekkür ederim sorduğun için."

" İyi olmana sevindim." Dedi.

Ben de gülümsedim.
"İyi olduğuna göre gidiyim ben  arkadaşlar bekliyor." diyerek okulun kapısının ordaki arkadaşlarını gösterdi.

"Tamam."  Dedim.

Arsen yanımızda ayrılınca Cemre beni cimlikledi ve ...
" Hayırdır kanka Arsen ne iş?"

"Ne iş olacak Cemre merak etmiş durumumu sormaya gelmiş sadece."

"İyi öyle olsun bakalım." deyip Mert'i izlemeye devam eti.

Cemre'ye göz devirerek Arsen'in arkasından baktım. Okula doğru yürken karşısında gelen kişi dikkatimi çekti.
Alp ellerini sıkmış bir şekilde Arsen'e üzerine doğru yürüyordu.

Tam yan yana geldiklerinde durdular. Ben yine dün maçtan sonrası gibi kavga ederler sanırken.

Alp sert bir şekilde Arsen'in omzu atıp geçti yanından.
İyi de bu bize doğru geliyor.  Arsen'de hâlâ olduğu yerde durmuş Alp' i izliyordu.
Alp yanımıza ulaştığında. Bakışlarız birbirini buldu Cemre'yle. Sonra Alp'e döndü bakışlarımız.

"Mustafa abi seni çağrıyor
Diken!"

Bu bana az önce dikenmi dedi?
"Pardon?"

"Duydun işte dediğimi. Hadi akşama kadar seni bekleyemem."

Emoji Manyağı > Tixting <Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin