🌌Sihirli kutu🌌

44 2 0
                                    

Ben bu düşünceler içinde kaybolmuşken uykum bedenimi sardı ve bir boşluğa girdiğimi görüyordum. Kapkaranlık bir yer sesiz ve içime bir ürperti, korku giriyordu. Sadece bir ses " Yardım et! Yardım et Rosalia!" diyordu bu ses küçük bir kızın sesiydi benden yardım istiyordu,kızı görebiliyordum ama onu saran karanlık bulutlar kızın vücudunu kanatıyordu kız bağırıyordu "yardım et! Rosalia" diyordu ona doğru koşmaya başladım ben koştukça kız uzaklaşıyordu ben koştukça adımlarım uzuyordu ona yetişemiyordum. Sonra büyük bir çığlıkla uyandım. Kan ter içindeydim bu rüya beni çok korkutmuştu. Sağa ,sola baktım odada ağabeyimi görememiştim. Ayağa kalktım ve pencereden dışarıya baktım. Dışarıyı kuşların cıvıltısı, tertemiz özlediğim çoçukluğumu gördüm. Dedem yaşadığı zaman annemle hep buraya gelirdik. Onları ne kadar çok özlemişim. Etrafa bakındım ağabeyimi göremiyordum. Kapıya yöneldim ve kapıyı açtım ağabeyim arabanın yanında arabayı tamir ediyordu. Kapıdan dışarı çıkınca mis kokan tertemiz oksijen ve ruhumu okşayan rüzgara verdim kendimi, özlediğim dünya buydu galiba her yer yemyeşil göğe uzanan ağaçlar ve kuşların cıvıltısı beklide hep burada yaşamalıydık annemle belki tüm o olanlar olmazdı. Ağabeyim beni gördü ve " rosalia uyandın mı?" dedi "evet yeni kalktım. Korkunç bir rüya gördüm uyandım ama seni göremedim! Seni bulmaya çalışıyordum" ağabeyim gülümsedi ve " hadi gel buradayım ben. Gel kahvaltı yapalım ve yola çıkmamız lazım!" dedi ona döndüm " nereye gidiyoruz?" dedim. " Teyzem Anna beni aradı olanları duymuş bende her şeyi anlattım bizi yanına çağırıyor. Ama öncelikle eve uğramamız gerekiyor bir ipucu olup olmadığını kontrol etmemiz lazım ve bir kaç eşya almamız gerekiyor" dedi bende başımla onayladım. Kahvaltımızı yaptık ve dedemin evinden gitmeye hazırdık ağabeyim beni arabada bekliyordu bende çantamı aldım çıkıyordum ki bir ses duydum koltuğun altından bir ses geliyordu. Sesin çıktığı yöne doğru gittim. koltuğu ittim altına baktım. Parke'nin olduğu bölümde bir halka buldum. Onu çektim ve kapı açıldı bu evin bodrumu olmalıydı dedem bunu gizlemişti ve buradan ses geliyordu sanki demirin birbirine vurması gibi bir sesti. Merdivenler vardı onlara tutunarak aşağı inmeye başladım. Her yer karanlıktı ama cebimde şömine'yi yakmak için kullandığım çakmak vardı onu çıkardım ve yaktım etraf net görünmüyordu burada tuhaf bir koku vardı ben yaklaştıkça ses artıyordu sese doğru gittim etrafta kitaplar vardı bir sürü kitap defter masa ve masanın üstünde bir kutu! Kutu eskimişti baya tozlanmıştı ses buradan geliyordu tak tak tak bu kutunun içinde ne vardı. Kutudan durmadan ses geliyordu. kutuyu elime aldım aldığım anda ses kesildi bu tuhaftı, Kutuyu temizledim üstündeki tozlara üfledim hepsi dağılmıştı üzerine yazılmış bir yazı vardı yazı şöyleydi " BU kutuyu sadece kanına bulanmış açmalı. Yoksa gece ve gündüzün laneti üzerine olur" tüm bunlar yazıyordu. Kutuyu açmalı mı? Yoksa açmamalı mı? Hayır bu korkunç gelmişti açamam doğru olmaz kutuyu hızlıca masaya koydum ve gitmek için geriye adım attım ama kutudan aynı ses gelmeye başladı bu beni endişelendirmişti sanki biri kuyuya vuruyor gibiydi. Merak etmiştim,  açacağım kutuyu,  elime aldığım gibi ses kesildi ve kutuyu açamaya çalıştım ama açılmıyordu üstünde anahtar yeri vardı bir anahtarı olmalı. Hemen çekmeceleri açtım bulamadım nerde olabilir ki kitaplar!! dedem kitaplarda saklardı bazen anahtarları kitapları açtım ve bir bir aradım. evet buldum küçük bir anahtardı anahtarı aldım ve kutuyu açtım. Kutuyu açtığım gibi odayı bir çığlık sardı bu neyin çığlığıydı üzerime gelen dumanlar vardı ve bağırma sesi artıyordu vücudumu tırmalayan bir şeyler vardı onları göremiyordum odaya dolan rüzgardan yönümü göremiyordum. Sonra kendimi korumak için yere çöktüm çığlıklar içinde karanlık gözlerimi kaplamıştı artık hiç bir şey hatırlamıyor görmüyordum bayılmış olmalıydım.

... Kana bulanmış kız... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin