😂Deliye Malum Olurmuş😂

2.8K 208 82
                                    

Vee yeni bölüm sizlerle..
Fazla kelam etmeyeceğim. Söz sizindir okurlarım. Çokca seviliyorsunuz.😊
💜Hemşire Yazar💜

ASLI’DAN

Şuan izlediğim manzara için neler vermezdim. Sonunda abim mutluluğunu bulmuştu. Hem de dünyanın en şefkatli kadınında. Belki.. Ben de bir gün bulurdum mutluluğu, huzuru.. Ah işte gönül. Bazen yanlış hikayede Kerem’ini arıyordu. Halbuki ne ben hikayedeki Aslı’ydım, ne de o benim Kerem’imdi. Bu mutlu tabloyu belki de hiç göremezdim.
Onu ilk gördüğüm gün aklıma gelince ister istemez buruk bir gülümsemeyle buluştum.

FLASHBACK
‘’Aslı duydun mu Sezgin Hoca yeni bir asistan almış. Adamı görsen dev gibi. Yani cüsseyle birlikte egosu da öyleymiş.’’
Umursamaz bir tavırla burnumu kıvırdım.
‘’Ne yapayım yani Neşe, gelen asistanla ne işim olur benim. Hem zaten seneye Dahiliye dersi, belki bizim dersimize gelmez.’’
‘’GELİR!’’
Sesin sahibine baktım. Okula başladığımdan beri tek arkadaşım Hümeyra. Nasıl bu kadar kesin konuşabiliyordu ki? Halbuki iddiacı biri de değildi. Sorgular bakışlarımı anlamış olacak ki yüzü üzgün bir hale büründü.
‘’Gelir güzel arkadaşım, çünkü benim abim tam bir manyak. Sırf ben tıp kazandım diye adamın uzmanlık sınavlarına giresi tuttu ve kazandı. Şimdi de hayatımın 24 saatini almayı planlıyor. Anlamıyorum ki nedir bu kıskançlık krizi? Sanki biz tek olunca okuyamıyoruz.’’
Onun konuşmasına gülmeden edemedim. Tıpkı Mustafa abim gibiydi demek ki abisi. Gülmemi kesen çimdikle Hümeyra’ya döndüm.
‘’İnan o imalattan bende de var. Evde tuvalete göndermiyor o derece.’’
‘’Kızım nedir bizim bu abilerden çektiğimiz, bizimki de öyle. Ablamdan bahsetmiştim ya sana. Ev tuttuk, üst katı bize tutmuş, sırf dışarı çıkarken duyayım diye. Alışverişi de kendisi yapar. Ayy bir de cimri Aslı sorma gitsin. Eli cebine gidince pembe ayısı olsa sarılıp ağlayacak. Düşün bu arkadaş bize ders anlatacak….’’
Hümeyra dolmuşluğun verdiğiyle anlatırken, kafamı kaldırdığımda arkasında sinirden yüzü kızarmış birini görmem bir oldu. Elindeki kitaplardan anladığım kadarıyla hocaydı; ama ben bu hocayı hiç görmemiştim. Demek ki yeni gelmişti. Sinirden kızaran yüzünden çok su yeşili gözleri çekmişti ilgimi. Daldığım gözlerden, aklımdaki çakan şimşeklerle Hümeyra’ya döndüm.
‘’Hüüm.ee.’’
‘’Ayy Aslı sözümü kesme bacım ne diyordum hah abim hepimizi Dahiliye’den sınıfta koyacak. O yok mudur o sıfırcıdır oo yaa Neşe, kızım hepiniz ne daldınız?’’
Birkaç saniye sessizlikten sonra, Hümeyra dudağını ısırdı. Başını eğdi, ayakkabılarıyla bakışırken fısıltıyla sordu.
‘’Abim arkamda di mi?’’
Dudağımı ısırarak başımı salladım. Yavaşça arkasına döndükten sonra  abisinin öfkeli yüzüne baktı önce, sonra da kafasını tavandaki lambalara kaldırdı. Okula alıcı gözüyle bakıyordu resmen.
‘’HÜMEYRA!’’
‘’….’’
‘’HÜMEYRA!’’
‘’Aaa abim de buradaymış. Kızlar neden söylemiyorsunuz?’’
‘’Hümeyra oradan bakılınca salak gibi mi görünüyorum?’’
‘’Yok ruh hastası olabilirsin ; ama salak olamazsın abicim.’’
‘’Terbiyesiz! Sen nasıl konuşuyorsun hocanla, bir de abicim diyor. Bu konuyu sonra görüşeceğiz!’’
‘’Aaa ruh hastasısın demedim ki, olabilirsin dedim sevgili hoca abicim, yani abi hocacım. Yaa.. neyse hocam bence de sonra görüşelim.’’
Öfkeli adımlarla uzaklaşan adamın arkasından öylece bakan Hümeyra’ya baktım. Diğer kızların aksine ona gülmedim bu kez. Suçlu bir edayla yüzüme baktı.
‘’Mahvedecek değil mi?’’
‘’Sanırım’’ dudak bükerek söylediğim sözle koluma girdi. Diğer kızların yanından uzaklaştık.

…..

‘’Eee Hümeyra anlatsana abin nasıl affetti seni?’’
‘’Aslı inanmazsın ; ama abimin bir açığını buldum.’’
İki saattir bir şey anlatamayan sevgili arkadaşıma baktım.
‘’Aaahh yeter söyleyecek misin yoksa dinleyemeyeceğim bak!’’
‘’Tamam ya tamam. Aslı abim ablamla aynı serviste çalışan Sanem ablaya aşıkmış. Onu…..’’
Cümlenin diğer tarafını dinleyememiştim bile. Nasıl? Başkasına aşıktı? Ağrıyan kalbime duran nefesim eşlik etti bir süre.
‘’Aslı! Sustun bir şey sordum?’’
Zorlukla kafamı kaldırıp, Hümeyra’ya baktım.
‘’Diyorum ki daha nasıl tehdit edebilirim?’’
Aceleyle yanından kalktım. Hızlı adımlarla çıkışa yöneldiğimde Hümeyra’nın sesini duydum.
‘’Aslı ne oldu?’’
‘’Abim!’’
İnşallah geçerli bir açıklama olmuştu ona. Yoksa geri dönüp de açıklama yapabilecek gücüm yoktu. Gözlerimdeki yükü yanaklarıma verirken adımlarım gereğinden fazla hızlıydı. Kulağımdaki uğuldama bitmiyordu. Nasıl başkasını seven bir adamı sevmiştim ben. Nasıl?
‘’ASLI!’’
Uğuldamanın yerini alan bir anlık sesle yan tarafıma döndüm. Su yeşili gözlerinden tedirginlik seziyordum. Kafamı eğdim yavaşça. Bakamazdım. Sonuçta o başkasını seviyordu.
‘’İyi misin Aslı?’’
Nefesimi düzene soktum bir süre. Tüm gücümü topladım.
‘’İyiyim Osman hocam.’’
‘’Bak öyle geçiştirmek yok. Sonuçta Hümeyra’nın en yakın arkadaşısın. Hümeyra’nın abisiysem senin de abinim söyle bakalım ne oldu?’’
Doğru ya! Abim sayılırdı. Dolan gözlerimi yere eğdim tekrar.
‘’Üzgünüm.’’ Son kelimemden sonra hızlı hızlı yürümeye devam ettim. Arkamdan seslense de duymamalıydım, artık onu hiç mi hiç duymamalıydım.

FLASHBACK
Sevgi bir yüreğe girmişse peşini bırakmazdı. Bırakmadı da. Tam dört sene sessiz sedasız yüreğimin en saklı yerinde sakladım onu. Ümitsizdim; ama kör gönül ümit aramazdı. Sonrasında bir umut doğdu yüreğime. Sevdiği kızın başka bir sevdiği vardı. Belki. Belki o da beni severdi. Ona söyleyeceğim gün, ailemden de bir sille  yedim. Evlen ve okulunu bırak diyorlardı. Bilmediğim tanımadığım zengin bir adamla. Yine sustum; ama sustuğum aşkın peşinden sürüklendim. Hümeyra ailemin yaptıklarını duyunca zor bela evlerine getirdiği gün… O gün acım ikiye katlansa da Rabbim bana anne şefkatini tattırmıştı. Rüveyda abla.. Ne kadar yüreğimin bir yanı kırgın olsa da diğer yanını o tamir etmişti sanki. Şimdi de abimin yüreğindeki yaraları saracaktı.
Nişan yüzüklerine utanarak bakan çifte gülümsedim. Abimin yüzü yıllar sonra ilk defa böyle gülüyordu. Alkışların arasında yüzükleri takıldı, kurdele kesildi. Abim heyecanını bastıramayıp, O’na(Osman'a) sarıldı. Yetmedi babaanneme sarıldı etrafında döndürdü. Sonunda dedeme sarıldı, heyecanı yatışmış olacak ki Rüveyda ablanın yanındaki yerini aldı. Birbirlerine kısa süreli gülümseyip, başlarını yere eğdiler. Onların bu haline kıkırdadım.
‘’Eee?’’
Gülmemin kesilmesine neden olan sesin sahibine baktım.
‘’Ne ee melih abi?’’
‘’Sen şu Osman’ı ne zaman alacaksın da ben de Hümeyra’ya kavuşacağım.’’
Şok olmuş bakışlarla ona bakarken, yere çimene oturdu. Avucundaki çekirdeği çitlemeye başladı. Hala olayın şokunu atlatamayıp, yüzüne bakarken, o sakince çekirdeğini çitliyordu. Sonunda açıklama yapası gelmiş olacak ki yüzüme döndü.
‘’Bakışlarından çok açık veriyorsun be Aslı’cık. Bak abisi kılıklı belli ediyorsunuz sevdiğinizi bak bana Hümeyra benim onu sevdiğimi biliyor mu?’’
‘’Biliyor!’’
‘’Çünkü ben söyledim de biliyor mesela ilk gördüğümde hiç belli ettim mi?’’
‘’Abi iyi misin? Kızı ilk gördüğünde saçmalayıp elti olalım dedin ya!’’
Sinirli bir şekilde elindeki çekirdeği çitledi. Bana hışımla döndü.
‘’E madem beni örnek almayın kardeşim Allah Allah! Bas baya belli ediyorsun. Hem hangi manyak Cenk’i kabul etmez. O çocuk beni isteseydi, koşa koşa giderdim. Amaaa. Hümeyra’yı sevmeseydim. Yani neymiş sen de birini seviyorsun. Bakışlarına göre Osman’ı seviyorsun. Anladın mı bacım Aslı?’’
‘’Sen erkeksin abi evlenemezsin!’’
‘’Aaa nedir bu doğruculuk söze değil öze bakılır cicim. Hem konuyu saptırma sen Osman’ı seviyorsun.’’
Başımı umutsuzca eğdim. Dört yıl sonra yakalanmıştım. Hem de Melih abiye.
‘’Eğme başını kızım ya, bu Osman sana kurban olsun. Sen seviyorsun; ama kendini belli edemiyorsun. Bak sana abin nasıl kıyak yapacak.’’
Başıma geleceklerin korkusuyla mutluluktan parlayan yüzüne baktım. Umutsuz bir soluk alıp, karşımdaki mutlu manzaraya geri döndüm. Gözlerimle kesişen su yeşili gözleri görmezden gelip, adımlarımı eve yönlendirdim.
💜-bölüm sonu-💜

MOR(islami_tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin