24. BÖLÜM

48.5K 1.7K 81
                                    

Canlar,öncelikle kurban bayramınız mübarek olsun. Sevdiklerinizle hayırlı bayramlar dilerim :) Şimdi size aslında önceden iki bölüm yazmış ve bayram hediysi olarak yayınlayacaktım! Yayınlayamadım, üzülerek söylüyorum ki bilgisayarım çöktü. Böyle bir şeyin nasıl olduğunu bilmiyorum, sanrım virüs falan bulaştı. Dün geceden beridir aralıksız yazıyorum ve delirmek üzereyim. Onca sayfa ziyan olması bir kenara benim emeğimin heba olması diğer tarafa. Allahdan kardeşimin bilgisayarı var. Umarım bölümü beğenirsiniz. Bu bayram dönemi boyunca sizi sevindirmek için yazamaya çalışacağım :) Önceki bölüm de sanki yorumlar da azalma gördüm. Lütfen iyi yahutta kötü bir yorum atın :) Sizleri seviyorum..

Şu anda bütün şehir derin bir uyku da. Kimleri rüyaların da yeni alacağı arabayı düşlüyor kimleri sevdiği kadını. Bazıları acıyla iki büklüm ağlıyor bazıları ise suskunlukla nefes alıp vermeye çabalıyor. Aslın da hepsinin sorunları çok benzer. Yalnızca onlar kendi acılarını çektikleri için başkalarını düşünemiyorlar. Dünya da acıyı çeken tek kendilerinin olduğuna inanıyorlar..

Betül E.

"Bir çığlık atsam duyarlar mı?" dedi Gül hızlıca. Azat kıza bakıp gülümsedi. Vadiye çıkmak Gül'ün fikriydi. Bütün şehir uyurken onları izlemek ne harikaydı. Adam kızın kısa saçlarına bakarken gülümsedi. Gül buruk gülümsemeyle konuştu.

"Küçükken anam saçlarımı iki yana örer beni öyle yollardı okula. Hep deli olurdum." dedi somurtarak. Azat istemeden güldü. Gülü uzun saçlı ve mavi önlüklerle hayal etmek hep zor olmamıştı. Doğrusu bu çok komik olurdu. Gül hafif gözlerini kısıp adama baktı.

"Sadece seni öyl-e düşündüm.." dedi kahkahalarının arasından Azat.

"Hiç komik değil!"

"Komik" dedi Azat hızlıca elini sallarken. Gül adamın göğsüne hızlıca bir yumruk indirmeye çabaladı Azat bu sefer daha çok güldü. Gül adamın arsız gülümsemesine istemeden güldü. Eğer Dicle olmasaydı belki de bunları yapacak cesareti de olmayacaktı. Azat kızın ellerini hızlıca kavrarken Gül kendisini geri çekmeye çabaladı. Lakin pek başarılı olzmadı. Azat kızla araların da sadece birkaç santim bırakıp güldü.

"Dikenli güllüm benim, her yaprağın da bambaşka şeyleri saklayan. Toprağında bereketiyle insanı çoşturan sevgilim.."

Gül adamın mavi gözlerinden gözlerini çekmeye çabaladı lakin başaramadı. Azat hiç düşünmeden kızın dudaklarına minik bir öpücük kondurdu. Onu seviyordu, belki çok beklemişti ama sonun da başarmıştı da. Gül adamdan koparken gülümsemeye çabaladı. Azat kızından uzaklaşmak istemese biraz uzaklaştı. Gül ellerini adamın göğsünde birleştirdi. Şimdi her şeyi ona söylemek istiyordu. Ona güveniyordu, kimseye olmayan bir güvenle hem de. Başını hafif eğdi. Azat kızın sadece yeni şeyler hakkın da konuşurken boynunu eğdiğini bildiği için heyecanlandı. Gül zor bir kızdı, kendisi hakkın da ona zor bilgi verirdi.

"Anam hep uzun saçlarımı tarardı küçükken. Ben deli olurdum, çok uzundular onlar. Hemen karışıyorlardı. Saçlarımı okşamadan uyutmazdı beni. Ben de sırf bu yüzden dayandım saçlarıma. Sonra bir gün, yani o kaza-"

Kızın sesi oldukça zayıf ve titrek geliyordu. Azat kızın zorlandığını hissedince onu susturmak istermiş gibi yüzünü yerden kaldırdı.

"Bunu anlatmak zorun da değilsin Gül. Eğer seni çok zorluyorsa-"

"Hayır" dedi Gül başını iki yana sallarken. Devam etmek için çırpındı.

"Eğe-r şimdi an..latamazsam bir daha hi-ç anlatamam!" dedi titreyerek. Azat başını salladı.Ona güç vermek istermiş gibi omzunu sıktı.

YABAN GÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin