17. BÖLÜM

52.8K 1.7K 115
                                    

Kayıp olan ve aranan yazarınız geri döndüüü!! Şimdi benim tatlı okuyucularım ne yazık ki ben beş gündür hain ve bir o kadara gaddar modemin çilesini çekiyorum. Şuanda dışıradan yayınlamaktayım. Ve yeni bölümü ne zaman atarım belli değil. Bana anlayış gösterdiğiniz için çook sağolun.  Geçen gün @GizemliBirKimlik adlı yazarla tatlı ve bir o kadar keyifli bir röportaj yaptık. Bazı tüyolar verdim okumak isteyenler için onun yayınladığı Wattpad Magazin'i okumanızı tavsiye ederim. Bu bölüm için 240 Vote sınırı. Lütfen beni o güzel yorumlarından esirgemeyin, öpüldünüz :)

Uraz elinde ki maket uçağıyla arsız bir şekil de oynuyordu. Kader her ne kadar arkada Uraz’ın yanında oturmak istese de Ayaz izin vermemişti. Ayaz en son uçakla Mardin’e gelme macerasından sonra bir daha asla özellikle oğlu ve biricik sevgilisiyle binmeme kararı almıştı. En son ki uçak macerasında Uraz hiç durmadan annesini oyalamış ve karısını ondan mahrum bırakmıştı. Kader Ayşeyi yeni uyattığu en az 20 saattir yol da oldukları için ofladı.

“Uçakla gitseydik olmaz mıydı?” dedi ince sesiyle. Ayaz ağa yorulmuş olan sevgilisine baktı. Ona her baktığın da nefessiz kalan bedenine hayret ediyordu. Onun her Ayaz deyişin de duran kalbi, aklı, bedeni.. Ona olan aşkı hiç bitmiyordu. Sanki hep yeniden aşık oluyor gibiydi. Kader ona bakan siyah gözlere gülümsedi.

“Niye daldın?” dedi merakla, Ayaz kızın elini yakalayıp öptü. Uraz oyun oynadığı için hiçbir şeyi umursamıyor ve takmıyordu.

“Bir gün kalbimi verir misin diye düşündüm.” Dedi hızlı bir şekil de. Kader kahkaha atacak kadar oldu. Kader adamın elini alıp kendi sol tarafına yerleştirdi. Adam kızın sıcak tenini hissettiğinde karşı şeride çıkacak kadar oldu.

“Kalbin benim yanım da, ikisine de iyi bakıyorum ben...” dedi tek bir nefeste. O nefesin de neler saklıydı Ayaz için. Aşkı, ömrü, sevgilisi.. Her şey kızın dudaklarının arasından çıkan bir nefesteydi.

“Ne dersin, sence Azat başarmış mıdır?” dedi gülerek, Kader düşünceyle mırıldandı.

“Gül’ü tanırım, bence Azat’ın ne kadar iyi, temiz biri olduğunu anlamış ve  aşkını kabullenmiştir” Ayaz ağa tek kaşını havaya kaldırıp gülümsedi.

“Sen niye bu kadar uzun süre de anladın benim aşkımı o zaman. Azat efendinin üç yıl burnu sürtündü ya benim! Seni beklemekten geçen zamanı değerlendirseydik, Uraz’ı evlendirir beni de huzura boğardın..” dedi öfkeyle. Kader oğluyla anlaşamayan adama gülümsedi. Ayaz’ın iki saat evvel ki yemek molasın da ona kızdığına emindi. Sırf onu öpmediği için böylesine deliriyordu. Ama yapabileceği pek bir şey yoktu. Uraz tam öpücük sırasın da “Çişim geldi”diyerek onu deli etmişti.

“Ayaz o daha çocuk, üç yaşına girdi daha.”

“İnsan aynı alan içersin de sevgilisini özler mi? Ben özlüyorum! O çocuk beni bir gün öldürecek ve seni de benden ayrı koyacak düşünceleriyle uyumak ne demek biliyor musun?”

Kader Ayaz’ın yanağına yumuşak bir öpücük kondurdu. Ayaz ağa karısının nefesini tenin de hissedince gerildi. Burnuna gelen gül kokularını derinlemesine çekti.

“Oldu mu?” dedi masumca, Ayaz başını salladı.

“Bu şimdilik avans gibi düşünelim. 7 saat sonra konakta bu işi derinlemesine inceleriz sevgilim” dedi hızlıca. Kader zümrüt yeşili gözlerini adamdan hızlıca kaçırdı. Utancından ne yapacağını bilemedi. Ayaz utangaç karısına baktı. Her gün yatağın da gözlerini açmadan önce yanında ki sıcaklığa sarılıyordu. Onun varlığını yanın da hissetmek kendisini mutlu hissettiriyor bütün olumsuz şeyleri unutturuyordu. Masumluk sevgilisinin diğer adıydı. Bütün dünya gözün de kapkara bile olsa sadece Kader’i gözün de beyaz bir laleydi.

YABAN GÜLÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin