Çalan zille gözlerimi açmak zorunda kalmıştım. Cumartesiydi ve ben bugün deli gibi uyumak istiyordum. Dün sabah erkenden kalkmış gece de geç saatlere kadar Talha ile konuştuğum için geç uyumuştum.
Ancak şu an saate baktığımda daha dokuzdu. Soktuğumun kapısına kim alacaklı gibi vuruyorsa ağzını yüzünü kıracaktım.
Zil çalmaya devam ederken sinirle yataktan kalktım ve dağınık saçlarım ile beraber aşağı indim. Üstsüz ve sade bir şortla kapıyı açmak umrumda değildi. Kim geldiyse ebesine kadar sövecektim.
"Geldim amına koyayım, patlama!"
Merdivenlerden inerek ve hala uyku akan gözlerimi açık tutmaya çalışarak kapıya ilerledim. Gözümde çok büyümüştür kapı ile aramızdaki mesafe.
Nihayet vardığımda kapıyı açtım ve sinirle konuşmaya başladım.
"Senin vicdanın yok mu hiç aptal orospu çocuğu, kapıyı açmıyorsam ya uyuyorum ya da evde yokum demektir. Ne diye mal mal aralıksız vuruyorsun kapıya?"
Nefessiz kaldığımda sesimi keserek derin nefesler aldım. Gözlerim yarı kapalıydı ve kapıda kim olduğunu anlayamıyor, bulanık görüyordum. Kendimi zorlayarak daha dikkatli baktığımda kucağında bir bebek ve sırtında bebek çantası olan bir Talha görmeyi beklemiyordum.
Bir dakika anasını satayım bu nasıl oluyordu?
Gözlerim kocaman açıldığında uykum da eş zamanlı olarak uçup gitmişti. Sevgilim kapımın önünde en fazla 7 aylık bebeyle dikiliyordu.
"Sen kapıyı böyle çıplak mı açıyorsun gerizekalı?"
Ben daha bir şey diyemeden ayakkabılarını çıkararak içeri girmiş, salona yürümeye başlamıştı. O an salonun yerini nasıl bildiğini sorgulamak yerine kapıyı kapattım ve arkasından gittim. Salonun kapısına geldiğimde içeriye baktım. Talha çantayı kapının kenarına koymuş, kendisi de koltuğa oturarak kucağındaki bebeği kendine çevirmiş ve başını göğsüne yaslamıştı.
Kapı pervazına yaslanarak kollarımı bağladım "Gayrimeşru çocuğun mu?"
Bana göz devirdikten sonra ellerini bebeğin sırtına çıkarmıştı. "He gerizekalı, bir erkeği hamile bırakmışım benimde haberim yoktu. Salak salak konuşma da gel yanıma."
Dediğini ikiletmeden yanına gittim ve koltuktaki boş yere oturdum. "Kim bu o zaman?"
Talha geri yaslanarak kucağındaki bebeği daha rahat hale getirdiğinde gülümsedim. Kucağına bebek çok yakışmıştı. Manzara izliyor gibi tüm gün izlemek istiyordum.
"Kuzenim. Annem ve teyzem sabah alışverişe çıktılar bu veledi de bana bıraktılar. Ben ne anlarım bebek bakmaktan, ikimiz bakarız diye buraya getirdim."
Annem ve babam evde yoktu, bu akşam geç geleceklerini hatırladım. İşin daha kötüsü ben de çocuk bakmayı bilmiyordum.
"Annem evde yok ki. Hem bende bilmiyorum çocuk bakmayı."
"Tamam, ikimiz birleşirsek akşama kadar bakabiliriz bence. Hem bize de deneyim olur işte?"
Son cümlesinden sonra gülümseyerek yüzüme baktı. Dediği şeyden dolayı heyecanlandığım için derin nefes almakla meşguldüm.
"Uyandırdın beni. Gece zaten uyumamıştım, dün de erken kalkıp okula gittik zaten. Uyuyacaktım bugün."
Mızmızlanmamla bir elini enseme attı ve beni kendine çekerek başımı omzuna yasladı. "Ben iki bebeğe bakıcılık yapamam ama biraz daha uyuyabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
utanmaz [texting] ✓
Short Story05...: Of çok güzel götün var. Talha: biliyorum :') 05...: Öyle böyle değil. Götüne tapasım geliyor, o derece. Talha: her kız tapmak istiyor yavrum 05...: Ya kız değilsem? ⇝küfür içerir ✔ 280619 #lgbt 3 🌈 080719 #homo 6 🌈 040220 #homo 1 🌈