the end

6.3K 339 168
                                    

"Gözünü seveyim ağlama artık."

Yatağımda oturmuş bir şekilde sürekli ağlayıp yanında bir peçete yığını oluşturan Talha'ya bakarak söyledim. Ben ise masamın döner sandalyesinde onu izliyordum. Yatağın diğer tarafındaki tatlılardan ve çikolatalardan bahsetmiyorum bile.

İçip sıçmak yerine kızlar gibi depresyona giriyordu. En azından yanımda olduğu için rahattım bu yüzden istediğini yiyebilirdi. İçki içmesinden iyidir diye düşünüyordum.

"Kardeşi olacak sen değilsin tabii ki rahatsın!" Elindeki peçeteyi hedef olan bana attığında aramızdaki uzaklıktan dolayı peçete yerçekimine uyarak bana gelemeden yere düşmüştü.

"Dolaylı yoldan benimde kardeşim sayılır." Talha bana kötü kötü baktıktan sonra önüne döndü ve ağlamaya devam etti. Derin bir nefes alarak sandalyeden kalktım ve peçete yığınını kenara iterek yanına oturdum. "Yapma böyle, abi olmak kötü bir şey değil."

Kızarmış burnu ve gözleri ile yüzüme öyle tatlı geliyordu ki onu yemek istiyordum. Bu kadar tatlı göründüğünden haberi olsaydı eminim bana hak verirdi.

"Abi olmak kötü bir şey. Sürekli onunla ilgilenmek zorunda kalacağım, örnek abi olmak için uğraşacağım ve sürekli peşime takılacak. İstemiyorum, bana sormadan ne kardeşi ya?"

"Ebeveynlerin çocuk yaparken neden sana sorsun?"

Elindeki peçeteyle burnunu sildikten sonra kenardaki yığına fırlattı ve yanında duran çikolatayı eline alıp açtıktan sonra yemeye başladı. Sorumu cevapsız bırakmış olmasıyla değil tatlı oluşuyla ilgilenmek istiyordum şu an. Çok tatlı duruyordu, gerçekten içime sokup sevesim vardı onu.

"Özge benim kardeşim görüyorsun. Ama asla senin söylediğin ve bahsettiğin zorlukları yaşamadım Talha. Bir kere, doğduğu zaman o kadar minik oluyor ki asla kucağından indirmek istemiyorsun. Sonra o minik parmakları, ayakları ve bedeni her gözüne çarptığında böyle bir mucizenin oluşu seni duygulandırıyor. En azından bende böyle olmuştu. Bir kardeşim olacağı için çok heyecanlıydım."

Ben konuşurken başını omzuma yaslamış çikolatasını yemeye devam ediyordu. Kardeşi olacağı için verdiği tepki beni biraz şaşırtsa da gerçekten tek çocuk kalmak istediğini anlamıştım. Bu zamana kadar tek ve rahat yaşamıştı ve şimdi bir kardeşi olma düşüncesi ona korkunç geliyor olabilirdi. Yine de kardeşi doğduğu an yanında olmak ve fikrini değiştirip değiştirmediğini görmek istiyordum.

"Sen çocukları seviyorsun ama. Ben hiç sevmiyorum. Onlar sadece ağlayıp, zırlayıp, yemek yiyip, sıçmaktan başka bir şey yapmıyorlar."

Dediğine güldüm ve elimi saçlarına atarak saçlarını okşamaya başladım. Çocukları sadece zarar görüyordu. "Kardeşin doğduğu zaman sana bu lafları hatırlatacağım."

Omuz silkerek elindeki bitmiş çikolatanın paketini yere attı. Annem odayı görse çıldırırdı ama Talha'yı ve durumunu bildiği için eve bir poşet abur cuburla geldiği zaman bir şey dememişti. Bunu ben yapsam ağzıma sıçardı ama neyse.

"Aynılarını onun yüzüne de söyleyeceğim zaten." Bu gece beni daha ne kadar güldürebilirdi diye düşünürken söyledikleri yüzünden kahkaha atacak duruma gelmiştim. Kardeşine karşı olan siniri çok komikti ve ilerde bunun boşuna olduğunu anlayacaktı.

"Anlamaz ki bebek." Omuz silkti. Eline ne ara aldığını bilmediğim peçeteyle tekrar burnunu silerken burnumu saçlarına gömdüm. "Beni ilgilendirmiyor, ben söyleyeceğim."

Derin nefes aldım ve gülmemi içime attım. Güldüğüm zaman sinirleniyordu. Saçlarına öpücük koyarak başımı kaldırdım ve diklenerek ona döndüm. Onu da kendime döndürerek yüz yüze gelmemizi sağladım. Elindeki peçeteyi buruşturup yığına yollarken ellerimle yüzünü avuçladım. Anında bana dönmüştü kırmızı gözleri.

utanmaz [texting] ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin