fourty eight ᵐ

6.6K 338 143
                                    

50K olduk kyayauyayaya 💘

----

TALHA

"Ne düşünüyorsun öyle?"

Yolda dalgınca yürüyen Emre'nin beline kolumu koyarak sordum. Sarılmamla gülümseyerek elini omzuma koyarak beni kendine çekmişti. Yapışık olarak yürümeye başladığımızda yüzüm gülüyordu.

"Alp'i düşünüyorum."

Hmmladım. "Berkant'ın ona yetişeceğine eminim. Motoru çok hızlı kullanır."

Alp'in Eskişehir yolcusu olması Berkant sayesinde imkansız olacaktı, biliyordum. Bu sayede ailesinin planları da suya düşecekti.

Homofobik insanları hiç sevmiyorum.

"Belki şimdi sorunların üstesinden gelirler, değil mi?"

Bahçe kapısını ittirerek açtım ve cebimden anahtarı çıkardım. "Gelirler aşkım. Berkant'ın onu bir daha yalnız bırakacağını sanmıyorum."

Kapıyı açtım ve o girdikten sonra bende içeri girdim. Annemler bugün yoklardı ve Emre ile tüm gece sarılarak uyuyabilirdik.

Ceketimi çıkardıktan sonra Emre'ye seslendim. "Aç mısın?"

"Hayır ama kahve içerim."

Salondan bağırdığında görmeyeceğini bilmeme rağmen kafamı sallayarak mutfağa gittim. İki kupa çıkararak hızlı bir şekilde kahve yaptım ve salona gittim. Kupalardan birini ona vererek yanına oturdum ve bağdaş kurdum.

Emre öylesine kanalları gezerken sıcak kahvemi içiyordum. Aklım hayaller alemine dalarken istemsiz gülümsemeye başladım. Eğer Emre ile aynı evde yaşıyor olsaydık nasıl bir yaşantımız olurdu merak ediyordum. Şu an tam anlamıyla huzur doluydum ve bu anın bitmesini hiç istemiyordum.

Gözümün önünde sallanan el ile kendime gelirken bitirdiğim kahvemi fark ettim. Kupayı önümdeki masaya koyarken Emre aksiyon filmi açmıştı. Yüzümü buruşturup geri yaslandım.

"Bunu mu izleyeceğiz?"

Emre ağzındaki kupayla bana döndü. Döve döve sevmek istiyordum onu şuan. Sevgim kabarmıştı.

"Ne izlemek istersin?"

Sorduktan sonra tekrar kahvesine gömüldüğünde aklıma gelen fikirle dudaklarımı yaladım. "Hmm, Grinin Elli Tonu'nu hiç izlemedim. İzlemek istiyorum."

Biraz yalandan zarar gelmezdi, sanırım...

Emre'nin aniden öksürmesiyle hızla elinden bardağı aldım ve masaya koydum. Sırtına vururken bir yandan gülüyordum. "Şaka yaptım şaka."

Bir kaç dakika sonra kendine geldiğinde bana döndü. "Ölüyordum amına koyayım. Neden aniden söylüyorsun?"

"Ne izlemek istediğimi sordun."

Bana boş boş bakarken dudaklarımı birbirine bastırdım. Gülmemek için kendimi kasarken Emre bir anda yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Ne olduğunu anlamama izin vermeden dudağıma koyduğu öpücükle sırıttım.

"O filmi daha önce izlediğine eminim."

Omuz silktim. "İzledim."

"O zaman tekrar izlemeyelim."

utanmaz [texting] ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin