Bus 2 | chaegguk

18

" Artık mutlu olmalısın Mi Cha. " dedi Jimin onun yanına otururken. " O geri gelecek. "

Mi Cha gülümseyip televizyonu kapattı. Omuz silkip " Ben mutluyum zaten. " dedi.

Jimin ona bakmaya devam ettiğinde Namjoon " Günlerdir televizyon izliyorsun. Canın sıkıldığında dışarı çıkıp hava alıp geri geliyorsun sonra tekrar televizyon izliyorsun. " dedi.

Mi Cha ısrar üzerine diğer arkadaşlarıyla beraber Jimin'in evinde kalıyordu. Günlerdir ağlamamak için kendini sıkıyordu. Üç gündür asla Jeongguk ile konuşmamışlardı. Mi Cha onu özlediğinden arkadaşlarından gizlice o attığı fotoğrafa bakıyordu.

O kadar canı yanıyordu ki Jeongguk gelsin diye çocuk gibi zıplayıp ağlayacaktı. Arkadaşları onunla konuşmaya başlayınca bazen sinir basıyordu. Sırtından başına yayılan sıcaklıkla beraber arkadaşlarını öfkeleniyordu ama susuyordu. Çünkü onlar kendisinin iyiliğini istiyordu.

" Ne yapmam gerekir? " dedi Mi Cha.

Namjoon " Bir şey yap demiyorum sana. " dediğinde Mi Cha onu onayladı. " Sadece mutlu gözükmüyorsun. "

" Boşver çok mutlu olunca sonunda bir şey çıkıyor. "

Doğruydu. Jeongguk ile çok mutluydu. Şimdi ne olmuştu? Onu burada bırakıp o lanet şehire gitmişti.

Ona kırgındı. Hem de çok.

Aera " Alışverişe mi çıksak? " dediğinde Mi Cha " Olur. " dedi.

O sırada Yoongi elinde telefon mutfaktan çıkıp " Tamam. " dedi. " Veriyorum bekle. "

Yoongi  telefonu Mi Cha'ya uzattığında Mi Cha ona baktı.

" Telefonlarını açmıyormuşsun. " dedi telefonu iyice ona yaklaştırırken.

Mi Cha telefonun şarjda ve sessizde olduğunu hatırladığında başına vurdu. Telefonu Yoongi'den alıp kulağına götürdüğünde " Efendim, Jeongguk? " dedi.

" Sana da merhaba, Mi Cha. Neden telefonlarım açılmıyor? "

Mi Cha yavaşça gülümserken hemen diğer arkadaşları görmeden gülümsemeyi bıraktı.

" Sessizdeydi, üzgünüm. " diye mırıldandı Mi Cha.

Ayağa kalkıp mutfağa ilerledi. O sırada Jeongguk derin bir nefes almıştı.

" Uzun zamandır görüşmedik. " dedi Jeongguk. " Sen de mesaj atmayınca rahat bırakayım dedim. "

Mi Cha su doldurup bardaktaki suya bakarken " İyi yapmışsın. " dedi.

Jeongguk gülüp " Ciddi misin? " dediğinde " Cevabın bu mu cidden? " dedi.

Mi Cha sandalyeye oturup saçlarını karıştırırken " Ne dememi bekliyorsun? Sen söyle ona uyayım. " dediğinde Jeongguk " Ahhh... " diye mırıldandı.

" Bana acımasız gibi davranmayı keser misin artık? " diye soluduğunda Mi Cha " Acımasız davranmıyorum ki. " dedi masum masum.

" Buraya gelip telefonumu kapatıp senin bana ulaşamamanı da sağlayabilirdim. " dedi Jeongguk. " Seninle konuşuyorum ama aldığım karşılığa bak. "

Mi Cha onun sinirini anlayıp sustuğunda Jeongguk " Ne susuyorsun? " diye bağırdı.

Mi Cha onun aksine " Ne bağırıyorsun? " diye sorduğunda Jeongguk " Beni delirttin burada çünkü. " diye bağırmasına devam etti.

Mi Cha gelen sinirini hissedip konuşacakken " İyiki kafamızı dinlemeye geldik. " dedi Jeongguk.

Mi Cha " İyi günler, Jeongguk. " diye yüzüne telefonu kapattıktan sonra doldurduğu suyu içip mutfaktan çıktı ve telefonu Yoongi'ye uzattı.

Yoongi'nin telefonu Jeongguk tarafından tekrar çalmaya başladığında Mi Cha umursamayıp telefonunu almaya gitti.

Yoongi telefonu açıp konuşmaya başladığında mırıldanmalar Mi Cha'nın odaya girip kapıyo sert bir şekilde kapatmasıyla kesildi. Kendi telefonunu alıp odadan çıktıktan sonra dış kapıya yöneldi.

Aera " Ne oldu ya birden? " dediğinde Yoongi Jeongguk'a " Bir sakin ol. " dedi.

" Nereye gidiyorsun? " dedi Jin.

" Hayır bir yere gittiği yok Jk. Bir sakinleş. " dedi Yoongi Mi Cha'ya bakmaya devam ederken.

" Ona söyle. " dedi Mi Cha Yoongi'ye ithafen. " Bana bağıramaz. Hem istediği gibi oraya buraya gidip bana da hesap soramaz. "

Yoongi Jeongguk'a " Duydun, beni uğraştırma. " dediğinde Mi Cha göz devirdi.

Kapıya yürüyüp açtı ve evden çıkarken Jimin " Nereye? " diye sordu.

" Cehennemin dibine. " dedi Mi Cha.