19

2.2K 203 267
                                    

Mi Cha saatlerdir aralıklarla çalan telefonunu açtığında Jeongguk " Daha açmasaydın karşıdaki teyzeden telefonunu alıp oradan arayacaktım. " dediğinde Mi Cha gülmedi.

" New York'taki bütün insanların numarasından aradın. " dediğinde Jeongguk " Ve sen benim numaramı açtın. " dedi.

Jeongguk görmese de Mi Cha omuz silkti. " Tanımadığım numaraları açmıyorum. "

Sessiz kaldıklarında buna dayanamayan Jeongguk " Sana bağırdım, özür dilerim. " dediğinde Mi Cha yumuşamamak için kendini zor tuttu.

" Her şey bir özürle bitmiyor, Jeongguk. " dediğinde Jeongguk ofladı.

Mi Cha gülümsedi. Birazcık sürünsün istiyordu. Bu ona iyi bir ders olurdu.

" Kızım sen bana beni sevdiğini söylemedin mi? Ne bu nefret? "

Mi Cha kaşlarını kaldırıp " Nefret etmiyorum ki. Seni yine seviyorum. " dedi. Artık rahattı çünkü bunu daha önce de söylemişti.

" Ben gelince her şey çok daha iyi olacak bebeğim. "

Mi Cha uzayan tırnaklarına bakıp " Tabii beni bulursan. " diye mırıldandı.

Bunu duyan Jeongguk kalkmanın etkisiyle birkaç şeyi devirince Mi Cha " Sakin ol, şaka yaptım. " dedi.

" Bu nasıl şaka? " dedi Jeongguk soluk soluğa.

" Ben sen miyim de gideceğim? "

Jeongguk " Tahminen ne zaman biter? " dediğinde Mi Cha " Ne ne biter? " dedi.

" Laf sokmaların. "

Mi Cha sonunda gülüp " Bilmem, seni yanımda gördüğümde sanırım. " dediğinde Jeongguk " Güldün sonunda. " dedi.

" Her gün fotoğrafına bakıyorum, Mi Cha. Seni ne kadar özlediğimi tahmin edemezsin. Lütfen biraz daha sabret. "

Mi Cha titreyen sesiyle " Üç ay demiştin. Bir ay bile dolmadı. " dediğinde Jeongguk " Aynen öyle. " dedi.

" Orada gece olmalı Jeongguk. Uyu. İyi geceler. "

" İyi geceler, Mi Cha. "

---

1 hafta sonra:

Mi Cha Jeongguk'un terk ettiği eve baktı. Otoparkı boştu. O yüzden evde de kimsenin olmayacağını düşünüyordu. O yüzden hızlı adımlarla kapının önüne geldi.

Umarım Jeongguk saksının altındaki anahtarı almamıştır diye düşünürken eline değen soğuklukla gülümseyip anahtarı oradan çekip aldı.

Anahtarı kapı deliğine soktuğunda iki kez çevirip kapıyı açtı. İçerideki havasızlık suratına çarpınca yüzünü buruşturdu. İçeri girip gıcırdayan kapıyı kapattığında eşyaların bir kısmının gittiğini gördü.

Buraya Jeongguk'un bırakırken ne kadar üzüldüğünü bildiği annesinin eşyalarını almak için gelmişti.

Merdivenleri hızlı bir şekilde çıkıp kapısı açık odaya girdi. Oda derli topluydu. Odadaki fotoğraflardan burasının annesinin odası olduğu belliydi.

Dolabı açtığında kıyafetlerinin olmaması onu şaşırttı. Babasının kıyafetleri alıp bir yere atması beklenilebilecek şeylerdi ama bu kadar çabuk olması şaşırtıcıydı.

Üzüntüyle omuzları düşen Mi Cha odayı birer kez daha kurcaladı ama Jeongguk'un annesinden kalan hiçbir şey yoktu.

Bus 2 | chaeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin