KATİLİM SONBAHAR

107 31 54
                                    

Firdevs251
Üşüyorum,
Her sarı yaprağı alıp götüren rüzgar gibi,
Her zerreme işleyen yok olan soğuk nefesinde,
Her saç telim döküldü ardından,
Sarı yapraklar gibi, senin yokluğuna dayanamadı...

Hadi kalk! Yağan yağmurda yürüyelim el ele,
Hadi karnımı okşa! Boş karnım içimi üşütmesin,
Yağmur tanelerinden, sarı yaprakları koruyan rüzgar gibi Rüzgar'ım, nefesim, her şeyim... Isıt beni sevginle..

Delirdim biliyorum.
İkinizde bırakıp gittiniz beni tek başıma,
Bak ne mutlu dalından kopan sarı yaprak,
Sizde mutlu musunuz bensiz?

İyi bak bebeğime,
Onun kokusunu içime çekemedim doya doya,
Hep kokladım Sonbaharın pişmanlık göz yaşlarının ardından kokan ölüm kokusunu...

Eylül ayı öksüz kaldı, adını koyamadığım adaşı olacak kızımsız.
Rüzgar senin yokluğunda mahcup,
Hani hep katilini anlatıyorum, ben diğer mevsimleri bilmiyorum;
Güneşin sıcaklığını, çiçeklerin kokusunu, çocukların sevinç çığlıklarını...
Ben bir tek bu mevsimi biliyorum. Sonbaharın soğuğunu, yuvasından ayrılmış sarı yaprakların hüznünü, ölüm kokusunu, ağlayan yağmur seslerini biliyorum...

Keşke öpseydim seni doya doya,
Tıpkı susuz kalan yaz toprağının Son Baharının yağmurunu içine çekmesi gibi.
Keşke hiç konuşmasaydım baksaydım doya doya sana,
Hesap sormazdım, unuttuğum için kendim yerine, dertlerinden sararmış yapraklara....

Küfretmezdim, katil olsada yoldaşım olan tek mevsim Sonbahara.
Geçtiğim kaldırımdaki çaresizlik kokusu olmasa, benim içimi yakan soğuk gözyaşlarım olmasa,
Kızmazdım kendime aşermeseydim Son Baharda, yağmazdı kaygan zemine sımsıcak kanın.
Hasret kalacağımı bilseydim kiraz dudaklarında dindirirdim, canımı yakan tat kızımın vücudunda iz olsaydı da kalbime kazınmasaydı...

Seni özledim, Son Baharın tek iyi yanı, Rüzgar, senin kaslı kolların yerine beni sarması, Eylül adı kimlik yerine duvarımda yazılı olması ultrason resminin üstünde,
Sana kızardım, kokunu doya doya içime çekemiyorum içme sigarayı diye,
Kokunu unuttum affet, sigarayı içiyorum kokusu üstüme siniyor, sanki aşk

Sana kızardım, kokunu doya doya içime çekemiyorum içme sigarayı diye,
Kokunu unuttum affet, sigarayı içiyorum kokusu üstüme siniyor, sanki aşkla sen geçmişsin üstümden, gözyaşlarım dindiğinde hediye, tıpkı toprak kokusu gibi ....

Yarın Eylül'ün Ölüm Günü,
Sen Rüzgar'ım kanlarının yağmurla yok olduğu,
Eylülümün rüzgarla savrulduğu günün bilmem kaçıncı yıl dönümü,
Üstümde büyük ceketin, ağzımda küllüğünde tam bitmemiş sigaran,
Bitmedi, bitemedi senin son hatıran, küllük yerine mezarda,
Kızma kızımın mezarında içmeyeceğim, onun saçının teline zarar gelirse dünyayı yıkacak olan ben, sözde anne feda ettim Eylül'ümü, Eylül Yağmur'una....

Elimde hayaliyle heyecandan deliye döndüğüm takım elbisen,
Tek iş gününde alabildiğimiz mavi ve pembe ayakkabılar,
Hep kız istiyordun, onu iyi koru Rüzgar'ım korkmasın, anne sütünü bile tadamayan kızım aç kalmasın,
Sen sıkma canını, artık ye rahatça yemeğini, ben yokum mutlu etmek istediğin karın yok...

Alır mı Sonbahar benim ruhumu, sizin gibi?
Kavuşturur mu ? Sarı yaprağı toprağıma,
Kavuşturur mu kuru toprağımı yağmurumla,
Ben çatısı tamir edilmeyi bekleyen evin içinde sizleri çok özledim, hadi kavuştur beni Sonbahar yarime ve kızıma, affedeceğim seni hiç yaşanmamış gibi...

Yeşil Kalemler Şiir ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin