Bölüm 26: Kervan Ajanı

1K 139 7
                                    

Kervan ile sürdürdüğümüz yolculuğun ikinci sabahıydı. Ağır yaralanan Pierre bir iyileşme belirtisi göstermese de, hala hayattaydı. Oyuncu arkadaşları, genç adamın sargılarını değiştirip, sulu gıdalar yemesini, sık sık su içmesini sağlıyorlardı. Ben de elimden geldiğince, ustamın artık tükenen stoğundan onlara kralçiçeği merhemi yaparak destek oluyordum. Kervan başının söylediğine göre, bu akşam mola verdiğimiz yer, bir çayırlık olacaktı ve ben de bu fırsatı, merhem için biraz daha taze malzeme toplayarak değerlendirecektim. Kervan ile yolculuk ettiğimiz için para almıyorduk, fakat yiyecek erzaklarını bizimle paylaştıkları için avlanmamız da gerekmiyordu. Bu da akşamları, ustam ile bana antrenman yapacak zamanı veriyordu. Askerlerden bir kısmı çıkan çatışmada öldüğü için, biz de geceleri nöbet tutma sırasına katılmıştık. Her gece üç saat kadar tek başıma kervanın konakladığı bölgeyi, olağan dışı bir hareketlilik için gözlüyordum. Bizim haricimizde, kervanın güvenliğinden sorumlu dört paralı asker vardı. Aslında tam olarak onları bu şekilde tanımlamak yanlıştı. Sessiz El rahiplerinin, gerçekten de dini bir tarikat ile, bir paralı asker birliği arası bir örgüt olduğunu öğrenmiştim. Valar 'da bulunan üstlerine gidip amacınız için asker kiralayabiliyordunuz. Bu birliği, diğer paralı askerlerden ayıran en büyük özellik, size hizmetini sunan askerlerin görevleri boyunca sessizlik orucu tutmaları. Anladığım kadarı ile verdiğiniz görevleri, sorgulamadan, itiraz etmeden tam bir teslimiyet içerisinde yerine getiriyorlarmış. Ustam bana bu sessizliğin, görev sonunda da belirli ölçülerde sürdüğünü söyledi. Sebebi ne olursa olsun, bir başkası için çıktıkları görevler hakkında, işkence altında bile konuşmuyorlarmış. Bu da onların çok pahalı ve şaibeli işler yapmayı seven asiller ve tüccarlar için kişisel koruma görevleri için ideal birer seçim olmalarını sağlıyordu haliyle. Peşimden, aşığımın kocası ölümcül niyetlerle gelseydi eğer, ben de bir Sessiz El rahibini koruma olarak seçerdim şüphesiz. Hem işini yapıp, hem de muhtaç olduğum mahremiyeti bana sağlardı. Fakat ilk duyduğumda, bir kervan koruma görevi için neden bu kadar pahalı bir eşlikçi grubu seçildiğini anlamamıştım. Tabi ustam kafa karışıklığıma gülerek, acelesi olan zengin asillerin, öyle küçük hesaplar yapmayacağını söyleyince hızlı bir aydınlanma yaşamıştım. Bu düğün birileri için çok ciddi bir önem arz ediyor olmalıydı ki, işlerin düzgün gitmesi için para saçmaktan hiç çekinmemişlerdi. Pahalı korumalar, çeşit çeşit elbiselik en iyi kalite kumaşlar, birinci sınıf Valar şarapları, takılar, oyuncular, hatta kervan içerisinde bir sihirbaz bile vardı. Çatışma sırasında, göz ucuyla adamın elindeki bastonu yaşından beklenmeyecek bir çeviklik ile kullandığını görebilmiştim. Süs eşyaları ve içecekler ilgimi çekmiyordu ama oyuncuların ve sihirbazın performanslarını görebilmeyi çok isterdim. Akşamları kamp kurduğumuzda belki alıştırma yaparlar umuduyla etraflarında dolandıysam da, karınlarını doyurup dinlenmekten başka hiç bir şey yapmamışlardı. Bu insanlar gibi, saraylarda gösteri yapan üst sınıf sanatçıların gösterilerini izlemek, benim gibi insanlar için bir mucize olurdu. Hiç birinin, sıradan bir köy hanında yeteneklerini sergileyeceği düşünülemezdi bile. Konuşma şekillerine bile, asil sınıfının o cinaslı ve ahenkli tınısı sinmişti. Gözüm oyuncuların seyahat ettiği arabadan ileri kayıp ustamı görebilmek için uzaklara baktı. Kolcu, yine öncü olarak kervanın ilerisinde seyahat ediyordu. Bulunduğumuz açıdan geniş bir alanı görebilsem bile, ustamdan bir ize rastlayamadım. Ustamın isteğiyle yine atımı kervanın en arkasında sürüyordum. İkinci defa üzerimde o "birinin arka tarafı da gözlemesi gerek" bahanesini kullanmıştı. Gündüzleri bizi ayıran mesafe, akşamları eğitim ve nöbet ile birleşince, yalnız kalıp doğru düzgün konuşamamıştık. Kafasında ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu. Bu akşam belki planlarını bana anlatması için uygun bir zaman bulamasam da, en azından en geride yolculuk etmem konusundaki fikrini değiştirmeyi deneyebilirdim. Tüm kervan boyunca kuru toprak zeminden kalkan toz, tekrar genzime kaçıp öksürmeme neden olduğunda, gerekli motivasyonu sağlamış oldum. Önlerde ilerlesem böyle sorunlarım olmazdı.

EJDER RUH 1. KİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin