1.ACI GERÇEK

664 52 438
                                    

Yeniden bir aradayız ;)

KEYİFLİ OKUMALAR

Kar son kez kahvaltı masasını kontrol ettikten sonra eşini uyandırmak için odasına yöneldi. Genç kadın odasına girdiğinde yatak boştu. Levent, Kar odaya girmeden önce uyanmış hazırlanmıştı. Şimdi ise, aynanın karşısına geçmiş kendine bakıyordu. Kar ona doğru adımladı. "Her zamanki gibi çok yakışıklı gözüküyorsun aşkım." derken kravatını düzeltiyordu. "Sana layık olmak için." dedi Levent göz kırparak. Kar tüm içtenliğiyle gülümsedi. "Hadi aşağıya inelim kahvaltı hazır." dedi yumuşak bir sesle. Levent son kez aynaya baktıktan sonra ikili odadan çıkarak aşağı indiler.

İkili dört kişilik masasında karşılıklı oturdular. "Bugün hastaneye gidecek misin? İznin bitti mi?" diye sordu Levent çayından bir yudum alırken. Kar kafasını aşağı yukarı salladı. "Evet, düğünden önce bir hafta almıştım. Sonra balayı için iki hafta aldım. İznim bitti, bugün işe döneceğim. Yeni bir hastım var biliyorsun." Levent kafasını anladım derecesine salladı. "Peki sen işe gidecek misin?"

"Evet, malum bir aydır ihmal ediyorum şirketi."

"O zaman sen bırakırsın beni." dedi sorarcasına, peynirden bir dilim alırken. "Seve seve bir tanem." dedi Levent sevgi dolu bir sesle.

***
Mert kahvaltı sofrasına oturuyor Yağmur ile kahvaltısını yapıyordu. Genç adam her sabah işine gitmeden önce kahvaltısını kızı ile yapıyordu. Sonra onu okuluna bırakıyor ofisine gidiyordu. Hafta sonuları ise terapi için onu hastaneye götürüyordu. Ardından mezarlığa. Eşini kaybettiğinden beri kızına çok özel davranıyordu. Anne yokluğunu ve hasretini hissetirmemeye çalışıyordu. Bakıcı tutmak istemiyordu bizzat kızıyla ilgilenmek istiyordu. Zira eşine söz vermişti. Kızımıza çok iyi bakacağım demişti.

Genç adam çayını yudumlarken telefonunu çalmaya başladı. Arayan onun annesiydi. Esma Hanım her gün oğlunu arayıp hâlini soruyordu. Mert telefonu kulağına götürdü. "Günaydın annem." dedi yumuşak bir sesle. "Günaydın oğlum, nasılsın? Yağmur nasıl? Hastaneye gittiniz mi? Yağmur'un durumunda değişen bir şey var mı?" Mert bakışlarını kızına çevirdi. Ona üzgün bir ifadeyle baktı. Yağmur tabağındaki yumurtayı yiyordu. "Maalesef. Hâlâ aynı."

"Peki doktorlar ne diyor oğlum?"

"Bugün için yeni bir hastaneden randevu aldım. Onu yeni bir konuşma uzmanına götüreceğim."

"Peki oğlum. Beni habersiz bırakma olur mu?"

"Peki annem. Ben yarın size uğrarım." deyip kapattı. Kolundaki saate baktıktan sonra kızına döndü. "Hadi babacığım, bitirdiysen çıkalım." Yağmur bakışlarını tabağından kaldırarak babasına baktı. Ardından kafasını evet anlamında salladı. "O zaman hadi çıkalım, döndüğümüzde beraber toplarız." dedi yerinden kalkarken. Yağmur gülümseyip yerinden kalktı.

Mert, Yağmur'un çantasını odasından aldıktan sonra kızının elini tutup hastaneye gitmek üzere evden çıktılar.

***

Levent arabasını hastanenin girişinde durdurduktan sonra Kar'a döndü. "Kendine dikkat et aşkım. Kolay gelsin." dedi alnından öperken. "Tamam dikkat ederim. Akşam görüşürüz." dedi yumuşak bir sesle. Ardından inmek için kapıyı açtı. "Allah'a emanet ol Kar'ım." dedi göz kırparak.

Kar hastaneye girdiğinde odasına yöneldi. Odasına girmeden önce danışmaya uğradı. "Merhaba, bugün kaç hastam var?" Görevli kadın kâğıda baktıktan sonra, "Şimdilik sadece üç. Umut, Sevgi ve yeni hastanız; Yağmur." Genç kadın kafasını tamam derecesine salladı. "O zaman iki dakika sonra odama gönder. Ama önce bana dosyasını ver." Görevli kadın dosyayı verdikten sonra Kar odasına gitti. Sandalyeye oturarak çantasını masaya koydu. Ardından dosyayı incelemeye başladı.

HAYATLA MÜCADELEM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin