7.DUYGULANDIRAN SÜRPRİZ

451 49 431
                                    

"Gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum. Beni ne kadar mutlu ettiğini tahmin bile edemezsin. Benim için bu ne kadar önemli olduğunu bilemezsin!"

KEYİFLİ OKUMALAR

Kar aslında çoktan kararını vermişti. Gidecekti. Trabzon'a gidecekti. Yağmur onu kararından vazgeçeremedi. Genç kadın boşuna Yağmur'a umut vermek istemedi. Kalsa bile ameliyat olmak istemiyordu. Yaşamak istemiyordu. Yağmur'un konuşmasını çok istiyordu ama burada kalmak istemiyordu. Kar'ın gözlerinden sayısızca yaşlar akarken bavulunu kapattı, ardından yataktan indirdi. Mert'e baktı. "Seni gerçekten bütün kalbimle affettim." Yağmur'a dönerek devam etti. "Konuşmanı da çok çok istiyorum ama..." Yutkundu. Ona umutla bakan gözlere bakarak nasıl gideceğini söyleyecekti? Derin bir nefes aldı. "Ben... Ben kararımı çoktan verdim... Gidiyorum. Pes ediyorum. Karın sonu belli, o her zaman erimeye mahkûm."

Mert şaşkınlıkla gözlerini açtı. Bunu kesinlikle beklemiyordu. Bu cevabı kesinlikle beklemiyordu. Yağmur ise ağlıyordu. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Hızlı bir şekilde kâğıdı elini alarak bir şeyler yazdı. "Kar gitme ne olur. Sen de annem gibi gitme. Lütfen! Benim için yaşa, benim için ameliyat ol! Seni annem yerine koydum. Sen de onun gibi beni seviyorsun, sen de onun gibi şefkatlisin!" Genç kadın kafasını sağa solla salladı. "Çok üzgünüm Yağmur, yapamam. Yapamıyorum. Bu yağmuru durduramıyorum. İçim siyah iken gökkuşağı olamam!" dedi hıçkıraları arasında. "Kar lütfen! Lütfen Yağmur için kal!" dedi Mert yalvaran bir sesle.

Genç kadın bavulunu elini alarak, "Çok üzgünüm..." dedi boğuk bir sesle. Gidiyordu. Pes ediyordu. Eriyordu. Kar ağır ağır odadan çıkarken Mert gidişini üzgün bir şekilde izliyordu. Ona kızmadı. Zira haklı olduğunu biliyordu, sonuçta ona inanmamıştı.

Genç kadın kapıdan çıkacakken ilk defa duyduğu sesle olduğu yerde durmuştu. "Anne... Gitme!" Bu cümle odada yankı yapıyordu. Yağmur var gücüyle bir cümleyi söylemişti. Mert şaşkınlıkla kızına baktı. Kar ise bavulunu yere koyarak bir hışımla arkasını döndü. Yağmur ilk defa babasının yanında bir yıl sonra konuşmuştu. Üstelik Kar'a, "Anne" demişti! "Sen... Sen demin konuştun mu?" diye sordu Mert, yarı şaşkın yarı umutlu bir sesle. Kar, Yağmur'a yaklaşarak, "Sen bana anne mi dedin?" diye sordu inanmayarak.

Yağmur aşağı yukarı kafasını salladı. Babasına baktı. "Evet az önce konuştum." Bakışlarını Kar'a çevirip devam etti. "Evet, anne gitme dedim. Ne olur gitme." dedi yalvararak. Kar'ın gözlerinden yaşlar akarken diz çöküp Yağmur'a sarıldı. Çocuk, Kar'a sarılırken, "Eğer sana annem dememi istemiyorsan, tamam söylemem, sana Kar derim, yeter ki gitme!" dedi sorarcasına. Genç kadın geri çekildi. "Kuzum..." dedi yumuşak bir sesle. "Tamam, kalırım ama bir şartla!" Yağmur tamam derecesine kafasını salladı. "Tamam, kabul."

"Bundan sonra bana hep anne de!" dedi gülümseyerek. "Annem!" dedi Yağmur mutlu bir sesle, ardından Kar'a bir kere daha sarıldı. "Seni çok seviyorum anne." Mert yalancı bir kızgınlıkla kaşlarını çattı. "Beni unuttun Küçük Hanım!" Yağmur kafasını kaldırarak babasına baktı Sonra Kar'dan ayrılıp ona sarıldı. "Beni ne kadar mutlu ettiğini tahmin bile edemezsin kızım. Sesini çok özledim. Konuşarak beni ne kadar sevindirdiğini tahmin edemezsin. Hep konuş, hep." dedi sevgi dolu bir sesle. Bakışlarını Kar'a çevirip devam etti. "Sözünü tuttun, onu konuşturdun. Senin sayende kızım konuşuyor, üstelik artık korkmuyor, sana güveniyor. Ne kadar teşekkür etsem az. Bu mutluluğu, Yağmur'un bize yaptığı bu güzel sürprizi sana borçluyum." dedi minnet dolu bir sesle.

"Ben bir şey yapmadım Mert, teşekkür etmene gerek yok." dedi gülümseyerek. "Sen ikna ettin onu Kar. Bu mutluluğu sen yaşattın bana. Senin için ne yapabilirim?" Aslında ne yapacağını çok iyi biliyordu. Ona çok güzel bir sürpriz yapacaktı. O da onu mutlu edecekti. "Bir şey yapmana gerek yok. Ona eskisi gibi iyi bak yeter." dedi göz kırparak.

HAYATLA MÜCADELEM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin