Hayatta her şeyin çaresi bulunur. Kararmasın yeter ki sol memenin altındaki cevahir.
(Nazım Hikmet)KEYİFLİ OKUMALAR
Mert salonda oturuyor Yağmur'un elinden tutuyordu, onunla Kar hakkında konuşacaktı. Bir saat önce sinirli bir şekilde Naz'ın evinden ayrılmıştı. Ardından evine gelmeden önce karakola uğramıştı. Şikâyetini geri almıştı. Kar ise bir saat sonra nezarethaneden çıkacaktı. Genç adam, Kar'la konuşmadan önce Yağmur'dan gerçekleri öğrenmek istiyordu. Aslında sadece Naz'a değil, Yağmur'a da kızgındı. Yol boyunca konuşmamıştı. Zaten konuşsaydı bile Yağmur cevap vermeyecekti.
Genç adam, Yağmur'a defter ve kalemi uzatırken, "Dürüst bir şekilde cevap vereceksin. Yalan yok, tamam mı babacığım?" diye sordu. Yağmur kafasını tamam derecesine salladı. "Sana kızmayacağım, söz. Sadece dürüst ol." dedi gülümseyerek. Yağmur onaylayarak kafasını salladı.
"Dün seni o hâle kim getirdi? Gerçekten Kar seni Naz'ın elinden aldı mı?" Yağmur şaşırdı. Yutkundu. "Eğer Kar masum ise, cezaevine gitmesini istiyor musun?" Çocuk kafasını sağa solla salladı. "O zaman gerçekleri söyle babacığım." dedi güven veren bir sesle. Yağmur defteri kucağına koyarak yazmaya başladı. Bitirdikten sonra babasına verdi.
"Dün hastaneye gittiğimizde teyzem bana, Kar'ın odasına git, Kar'dan kurtulabilirsek babanla evlenebilirim demişti. Seninle evlenirse bana annem gibi bakacağını söyledi. Baban da seni hiç unutmayacak çünkü benimle evlenmiş olacak demişti. Ama Kar'la evlenirse seni unutacak o yüzden zaten Kar konuşmanı istiyor, çünkü konuşursan baban bir tek onu sevecek. Sonra ona uydum. Kar'ın odasına gittim. Ona yalan söyledim, iftira attım. Aslında saçlarımı o sana kapıya açarken çekmiştim. Kendime de tokat atmıştım. Kar bana bir şey yapmadı, o beni çok seviyor. Kâğıtları de sen onu boğurken teyzem değiştirmişti. Çıkar onu hapishaneden baba, lütfen! Ben çok pişmanım."
Mert, Yağmur'un yazdıklarını okuduğunda içinde bir sızı hissetti. Kar'dan nasıl özür dileyecekti? Hasta kadından nasıl özür dileyecekti? Ona hangi yüzle bakacaktı? Yağmur'un terapisti olmasını nasıl isteyecekti?
"Sence ne yapmalıyız kızım?" diye sordu dertli bir sesle. Yağmur'un gözleri dolmuştu. "Özür dileyeceğiz." Mert bakışlarını kâğıttan kaldırarak Yağmur'a baktı. "Bizi affedecek mi peki?" Çocuk anında kafasını olumlu anlamında salladı.
Genç adam cebinden telefonunu çıkararak ofisini aradı. Sekreter telefonu açtığında, "Merhabalar, Avukat Mert Kara'nın ofisi, buyrun!" dedi nazikçe. "Benim Zeynep, Mert."
"Buyrun Mert Bey, bir şey mi istediniz?"
"Bana Kar Demir'in dosyasından ev adresini verir misin?"
"Tabii." deyip dosyadan Kar'ın ev adresini verdi. Aslında Kar'ın evi değil, Hande'nin eviydi.
Mert telefonunu kapatıktan sonra kızına döndü. "Hadi babacığım gidiyoruz." dedi heyecanlı bir sesle.
Yağmur defter ve kalemi çantasına koyduktan sonra babasının elinden tutarak evden çıktılar.
***
Kar, Hande'nin evine geldiğinde taksinin parasını ödeyerek taksiden indi. Yarım saat önce nezarethaneden çıkmıştı. Hande'yi aramak istemedi çünkü ona sürpriz yapmak istedi. Kapıyı anahtarıyla açarak içeriye girdi. Salondan televizyon sesi geliyordu. Hande evdeydi, hastaneye gitmedi. Mert'le konuştuktan sonra gitmek istemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATLA MÜCADELEM (TAMAMLANDI)
General FictionKanserle mücadele eden bir kadının hikâyesi. Kar, evlendikten bir ay sonra bir kanser hastası olduğunu öğreniyor. Eşi ona destek olmak yerine onu terk ediyor. Kar; yalnız, öksüz, kimsesiz, umudu tükenmiş, yaşaması için hiçbir nedeni kalmamış bir kad...