Gözlerime vuran güneşin verdiği rahatsızlıklıkla yerimde hafifçe doğruldum. Her yerimin sızladığını fark etmemle yüzüm istemsizce buruştu.Nedenini hatırlamak istedim fakat belimde hissettiğim sızı kendini acımasızca hatırlatıyordu.
Sonra aklıma gelen şeyle yüzümde bir tebessüm oluştu. Doğru ya dün gece Botan ağabeyimle burada sohbet edip çay içiyorduk. En son hatırladığım şey Botan ağabeyim uykusunun geldiğini söyleyip odasına gitmişti.Gitmeden önce bana da sordu odama gidip gitmeyeceğimi, fakat ben biraz daha durup öyle gideceğimi söylemiştim. Belli ki uyuyakalmışım.
Yerimden vücudumdaki neredeyse her yerin sızlamasını göz ardı ederek kalktım. Saat kaçtı bilmiyordum fakat daha çok erken olduğu havanın serinliğinden belliydi. Mardin'in yazı böyleydi, sabah erken saatler ve gece vakti hafif serinken ( bazı geceler hariç ) öğle vakti kavruluyordu. Bunaltıcı derecede sıcaktı öğlenleri. Misafir odasına doğru yürümeye başladım. Konakta bu saatte annem ve ben hariç uyanık kimse olmazdı. Okunan ezan annemin uyanık olduğunu kesinleştirdi. Ezan sesini duyduğum zaman içim hep tarifi zor bir huzurla dolardı. En büyük acıyı da yaşasam bana yardım edecek tek gücün rabbim olduğunu hep ezan sesiyle yinelerdim kendime.
Misafir odasına sessizce girmemle, annemin namaz kıldığını gördüm. Asla tek vaktini kaçırmazdı namazının. Arkasındaki minderlere elbisemi düzelterek oturdum. Gerçekten her yerim tutulmuştu. Dila yengemin bel ağrısında sürekli kullandığı bir krem vardı, kahvaltıdan sonra ondan kremi istemeyi aklıma not ettim. Annemde namazını bitirmiş seccadesini topluyordu, en son yerine koyduktan sonra hemen yanıma oturdu. Hemen başımı dizlerine koydum.
"Daye ( anne) eskisi gibi sevmiyorsun beni sen" dedim sahte bir kırılganlıkla." O nereden çıktı delalamın ( güzelim ) sevgim hiç azalırmı benim size ? canıma cansınız siz benim" demesiyle saçlarıma ufak bir öpücük kondurdu.
Yüzümdeki gerçek tebessümle yerimde doğrulurken yine tutulan yerlerimin ağrısı kendini belli etmişti. Yüzüme yansımış olacak ki, annem telaşlı bir sesle
"Noldu keçamın ( kızım) neyin var?"
Diye sordu." Yok birşey daye dün gece Botan ağabeyimle sohbet ediyorduk terasta o odasına gitti ben biraz daha kalmak istedim, uyuyakalmışım. Her yerim de tutulmuş."
Annem söylediklerimin üzerine giydiğim kıyafetlerin de ince olduğunu söylemesiyle hafifçe kıkırdadım.
" Daye yaz mevsimindeyiz. Polarlı takım mı giyeyim dersin?" Dememle birlikte o da güldü. Aklıma Delal teyzemin kızı Zilan'ın düğünü gelince anneme heyecanla sordum
" Daye Zilan'ın düğünü için bugün Dila yengem, ben, yağmur çarşıya çıksak? Biliyorsun çoktandır çıkmıyorum hem her isteğimi Firuz abiye veriyorum o alıyor . Bari bu sefer izin verin de kendim çıkayım alayım istediğim kıyafeti ." Annem bu sözlerim üzerine ellerini saçlarıma koyup yavaş yavaş okşamaya başladı" Keçamın biliyorsun Serhad seni herkesten herşeyden sakınır. Ondandır bu tavırları. doğduğun gün bile söylediği şey çıkmaz aklımdan " dedi gülerek . Söylediği şeyle bende gülmeye başladım. Gülmemizin sebebi Serhad ağabeyim ben doğduğum zaman anneme yaklaşıp ' anne sen neden bu kadar güzel bir kız kardeş getirdin bize? Çok güzel anne bu herkes bakacak şimdi ona bende herkesi dövmek zorunda kalacağım sonra .' demiş . Abilerim içerisinde en korumacı olan Serhad ağabeyimdir. Bana en düşkün olan da odur. Bazen bu tavırları beni çok sıkınca tartışırız fakat çok sürmez .
" Kahvaltıda en sevdiği şeyi yaparsam belki biraz yumuşar izin verir ha? Ne dersin?"
Dememle birlikte ufak bir tebessümle bana baktı annem.
" Ne diyeyim kızım şansın yaver gitsin." Dedi .
~~~Böreği fırından bir bez yardımıyla çıkardıktan sonra tezgaha indirdim. Burnuma gelen kokuya göre güzel olmuştu bence . Olmak zorundaydı zaten , dışarı iznini tartışmasız almak için. Daldığımı fark edip yanıma bakınca Ayşe ablanın bana gülümseyerek baktığını gördüm. Bende ona karşılık gülümseyince,
"Ellerine sağlık güzel kızım mis gibi oldu " dedi . Yanına doğru yürüyüp yanağına bir öpücük kondurdum.
" Valla seninki kadar olmasa da yaptık birşeyler Ayşe Sultan . İnşallah ağabeyim sorun çıkarmaz da çıkarım . Biliyorsun Zilan benim için çok değerli kınasında düğününde de olmak istiyorum en güzel şekilde " dedim .
" Verir verir güzel kızım kıyamaz sana Serhad bilmez misin?"dedi şefkatle.
" Bakalım Ayşe Sultan inşallah." Dedikten sonra tezhaga bıraktığım böreği avludaki masaya bıraktım. Merdivenlere baktığımda babam ve abilerim konuşarak aşağı iniyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Buruk Tebessümü
RomanceBirbiriyle kesişen iki hayatın hikayesi... Berdel yüzünden birbirine mecbur kalmış iki insan... Ve birbirlerinin kalplerine her geçen gün kazındıklarını bilmeden geçirdikleri bir evlilik. Peki ya o iki kalp birbirinden nefret ettiklerini düşünürke...