GLIESE ~ Bölüm 19 = PLAN ~

322 16 9
                                    

Hemen hemen her yeri aramıştım ama Angel'ı ne bulabilmiştim ne de varlığını hissetmiştim. Lütfen düşündüğüm şey olmasın lütfen. .........................................................................................................................................................

ANGEL'IN AĞZINDAN

Kan, heryer kan.

Bulanıktı her şey.

Tek bildiğim şuan burada bir savaş olduğuydu.

Sendeleyip düştüm. 

Çimen ve gökyüzü kıpkırmızıydı.

Kan kırmızısı.

Yerde ise cansız yatan annem ve Ned'i parçalayan öfkeli Lucifer vardı.

...

Hayır diye bağırarak uyandım. Kan ter içinde kalmıştım ve elim kolum bağlı bir depodaydım. Yavaş yavaş her şey yerine gelmişti kafamda. Kaçırılmıştım. Lanet olsun. Ayağa kalkmaya çalıştım ama çok sıkı bağlamışlardı. Bu gerizekalı gezegende başıma gelmeyen şey kalmamıştı. Napıcaktım ben şimdi. Napıcam napıcam napıcam. Kendimi o kadar çaresiz hissediyordum ki. O kahanet midir her ne haltsa ordaki kız olmayı ben istememiştim ki. Bana fikrimi soran bile olmamıştı. Ahh Tanrım. 

Deponun kapısı aniden açıldı ve içeri beni kaçıran adamlar girdi. Kollarımdan tutup beni ayağa kaldırdılar. Bir kaç dakika sonra ise Lucifer karşımdaydı. Bana sahte bir dost gülümsemesi attı ve konuşmaya başladı:

-'' Merhaba Angel. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. ''

Tiksinerek yüzüne baktım:

-'' Keşke sonsuza kadar görüşmeseydik.''

Ama hala gülümsüyordu. Pislik herif.

-'' Seni böyle bağlı görmek hiç hoşuma gitmiyor Angel. Uslu durucağına söz verirsen eğer ipleri çözdürürüm.''

-'' Sende insanlara dokunmayacağını söylemiştin ama sözünde durmadın ben neden sözümde durim ki. ''

-'' Uuu işte benim Angel'ım. Aynı isminin anlamı gibi bir melek.'' dedi ve iki elini birbirine kenetleyerek yanağına götürüp şirin kız taklidi yaptı. 

-'' Beni bırak lütfen. Ben savaş felan çıkmasını istemiyorum.''

-'' Kendine aşık ettirdikten sonra bırak mı diyorsun bi de.'' diyip bir baş hareketi yaptı. Adamlar beni çözdü. Aman Tanrım bu çocuk bana cidden aşıkmış. Yüzüme tebessümle baktı:

-'' Bu taraf bizim yani Gliese'lıların tarafı. Bunu bilmen içini rahatlatır belki ve ona göre davranırsın. Karnını iyice doyur. Adamlarımın dediklerini de yap. Gece dönüşüm töreni var.'' dedi ve depodan çıktı.

Dönüşüm töreni mi ? Bu da neydi ki şimdi. Benimle ne alakası vardı. AHHH LANET OLSUN. Kafam neden bu kadar geç algılıyordu ki. Beni vampire dönüştürücekti işte. 

...

Üç adamdan ikisi sağımda ve solumda diğeri ise önümüzdeydi. Sanırım beni şu törene hazırlicaklardı.

Beni bir odaya soktular ve kapıyı kilitlediler. Hayatım boyunca gördüğüm en güzel sofra buydu sanırım. Bir tek kuş sütü eksikti heralde. Etler, börekler, çörekler, pastalar, kekler, meyveler vs vs. Açıkcası yesem mi yemesem mi tereddütte kaldım ama beni dönüştürücek  olan bir insan (daha doğrusu vampir) neden öldürmek istesin ki diye düşünüp yemeye başladım.

Gözüme iki tane ekmek bıçağı takılmıştı. Oldukça sivri gözüküyorlardı. Bıçakları alıp şöminenin yanına gittim ve söminede ki taşlardan birini söktüm umarım işe yarardı. Bıçakları bilemeye başladım. Planım işe yarasa belki buradan kurtulabilirdim.............................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

GLIESE (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin