GLIESE (Askıda)

GLIESE ~ Bölüm 23 = TEKLİF VE EĞİTİM ~

-" Tabiki de isterim. Hayatımı kurtardı sonuçta."
-" O zaman üstünü giyin sen. Bende buraları toplim. " dedi ve masayı toplamaya başladı. Bende odama çıktım....................................................................................................................................................................

Evden çıkalı hemen hemen yarım saat olmuştu ama hala şu depoya varamamıştık. Ned'in motosikletindeydik. Ben ona arkadan sarılı sıkıca tutunuyordum ve başımı da sırtına dayamış, kalp atışlarını dinliyordum.

Kalbi hızlı atıyordu. Hemde fazla hızlı. Benimki de ondan farksız sayılmazdı. Onun kalbinin benim olduğunu düşünmek içimi ferahlatıyordu. 

Aşka asla inanmazdım ama şuan aşkı yaşıyordum resmen hemde baya bir derinden. Aahh bu muhteşem erkek benimdi...

Bir kaç dakika sonra depoya varmıştık. Beni nazikçe tutarak motosikletten indirdi ve kaskı çıkardı. Yüzümü iki elinin arasına aldı:

-'' Angel çok güzelsin. Bunu biliyorsun dimi.'' diyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Dudakları alev alevdi ve sıcaklığı içimi eritiyordu. Dudaklarımız ayrıldıktan sonra konuşma sırası bendeydi:

-'' Beni güzel yapan sensin. Sadece senin yanında böyle hissediyorum.''

Sırıttı ve bu sefer elimi tutup diz çöktü. Açıkcası şaşırmıştım:

-'' Şey Ned biliyorum aramızda bir şeyler var ama sence evlenme teklifi etmek için erken değil mi ?''

Bu söylediğim karşısında büyük bir kahkaha attı. Bu neşesi beni de neşelendiriyordu. Sonra gözlerimin içine bakmaya devam etti:

-'' Evlenme teklifinin de bir sırası var tabi ama henüz değil. Sana sevgilim olman için bir teklifte bile bulunamadım. Aslında bu teklifi kahvaltıda yapıcaktım ama sen ağlarken bunu yapamadım tabiki de. ''

Cebinden bir kutu çıkardı ve bu sefer gözlerime yalvarırcasına baktı. Sanki bensiz yaşayamayacakmış gibi. 

-'' Seni seviyorum Angel. Lütfen benim ol. Ben sensiz ...yaşayamam. Sana bağlandım hemde delicesine. Biri canını yaksın, kılına bile zarar versin onu öldürürüm. Sanki seni daha tanımadan önce bile seviyormuş gibi hissediyorum. Sanki hep hayatımdaydın. Sanki birbirimize bağlıyız. Duygularını hissediyorum. Acılarını, mutluluğunu hissediyorum. Sen olmadan yapamam artık. Seni ne pahasına olsun koruyacağıma söz veriyorum. Hayatıma renk katar mısın ? Benim olur musun ?'' dedi ve kutuyu açtı. 

İçinde el yapımı bir yüzük vardı. Sade ama şıktı. 

Ned'in suratına baktım. Ne diyeceğimi bilemiyordum.......

Yüzüme aniden bir gülümseme yayıldı. Gözlerim dolmuştu. Hatta gözyaşlarım akmaya bile başlamıştı. 

-'' Evet. Senin olurum. Hemde büyük bir mutlulukla.''

Yüzüğü parmağıma taktı ve ayağa kalktı. Parmaklarıyla gözyaşlarımı sildi ve sıkıca birbirimize sarıldık. Aşık olmak çok güzel bir şeymiş.

Ayrıldığımızda elimi tuttu ve depoya yürümeye başladık. 

Deponun kapısını açar açmaz Cass bize doğru koşmaya başladı.