Kahve&Kediler| Türkçe ✓

3

"Car kafeye hoş geldiniz. Size nasıl yardımcı olabilirim?" Nael önceki gün buraya gelen çocuğu tanımıştı.

"Um.., neden her yerde kediler var?" diye sordu korkuyla etrafına bakarak. Ve tam da o an bir kediyle göz göze geldi.

"Bugün günlerden hayvanını iş yerine getirme günü."

"Böyle bir gün mü varmış?"

"Eğer yoksa da patronum için böyle gün var."

"Pekala. Bir tane espresso lütfen, çift shot olsun."

"Hemen geliyor." Nael içeceği hazırlarken çocuk da telefonuyla uğraşmaya başlamıştı. Aniden hapşırdı fakat çok da dikkat etmedi.

"Baksana poope' ! Şu seni öldürmeye çalışan adam." Bu sesi duyduğunda kendi kendine mırıldandı ve kedi miyavladığında ikinci kez hapşurdu.

"Ne tür bir insan kedisine poop ismini koyar ki?" Tekrar hapşurdu.

"Onun adı poope', poop değil." Kız büyük gayret göstererek kendisini savundu.

"Patates, phatates. Ona aynı ismi koymuşsun işte."

"O erkek," dedi dişlerini sıkarak ona bakarken.

Çocuk gülümsedi. "Kimin umrunda?" Kedi sanki sahibiyle konuşuyormuş gibi miyavladığında çocuk yeniden hapşurdu. Bu duruma son vermek gerek diye düşündü kendi kendine.

"Onun duygularını incittin!" Kız yere eğilerek kediyi kucağına aldı ve çocuğa doğru uzattı. "Özür dile."

Çocuk hapşurdu. "Hayır!"

"Özür dile." Ashley cevap beklercesine kaşlarını çatmıştı. Çocuk bir an için onun ne kadar tatlı olduğunu düşündü fakat tekrardan hapşurmasıyla düşünceleri de dağıldı.

"Hayır!" eliyle burun kemerini sıktı. "Ne var biliyor musun? Şimdi çıkıp gidiyorum. Nael espressomu ver benim."

"İsim?"

"Beyinsiz pislik." Ashley kendi kendine mırıldanmıştı ama çocuğun onu duyacağı kadar yükses sesle söylemişti.

"Kenneth." dediğinde Nael kafasıyla onaylayarak ismini yazdı. Nael biliyordu ki onun adını yazmak önemsizdi fakat bunu yapmasına değmişti çünkü Ashley çocuğun ismini tekrarlamıştı o kafeden çıktıktan sonra.

--- ---

ouvv çok tatlılaar

love ghaevia and perfect