Kenneth
Ashley
---
"Gülmeyi kes."
"O zaman sen de kızarmayı kes."
"Ben kızarmıyorum."
"Ou, lütfen. Suratın tam -- hayır, domatesten farkın yok."
"Hayır, öyle değil."
"Lütfen kızarmaktan utanan maço erkeklerden olma."
"Öyle birisi değilim."
"İnkar ediyorsun."
"Etmiyorum."
"Gördün mü?"
"..."
"..."
"Bana bakmayı kes!"
"Asıl sen bana bakmayı kes!"
"..."
"..."
"..."
"..."
"İyi."
"İyi."
"..."
"..."
"Garip oldu."
"Aynen, hadi bir şeyler hakkında konuşalım."
"..."
"..."
"Konuşsana."
"Hayır, sen konuş!"
"Hayır sen-- *iç çekti* bunu durdurmamız gerek."
"Ateşkes?"
"Ateşkes."
"O zaman..."
"Tamam, ımm... neden kahve sevmiyorsun?"
"Kahve sevmediğimi kim söyledi?"
"Ama sen--"
"Kahveden nefret ederim."
"Nefret kelimesi sert oldu sanırsam."
"Umurumda değil."
"Ama sen kahve dükkanında çalışıyorsun. Senin -- -- kahve sevmen gerekmez mi?"
"Burada çalışabilirim ama bu kahve sevdiğim anlamına gelmiyor."
"Neden?"
"Peki, neden kedileri sevmiyorsun?"
"Kedilere alerjim var."
"O zaman benim de kahveye karşı alerjim var diyelim."
"Hayır, bu yanlış."
"Ne?"
"Kahveye karşı alerjin olamaz. Bu yanlış!"
"..dedi kedilere alerjisi olan adam!"
"Bu normal bir şey."
"Hayır değil, nasıl olur da Tanrı tarafından yaratılmış bu özel türden, tatlı ve büyülü varlıklara alerjin olabilir?
"Bu farklı, senin kahve sevmen gerekiyor."
"Kalsın teşekkürler."
"Ne var biliyor musun? Sana -- sana kahveyi öyle bir sevdireceğim ki neden nefret ettiğini bile unutacaksın."
"Bunun senin için neden bu kadar önemli olduğunu anlamıyorum."
"Evet, öyle."
"Altı üstü bir kahve."
"Altı üstü bir kedi."
"Tamam o zaman bana kahveyi sevdir bakalım"
"Tamam yapıcam ve --"
"Ama, seni kedilerle oynatacağım."
"Bu adil değil. Benim kedilere alerjim var."
"Anlaştık mı?"
"İyi."
"İyi."
"..."
"..."
"Şimdi gitmem gerek."
"Ama yalnız kalırım."
"O zaman dükkanı kapat."
"Haklısın, geç oldu zaten."
"Seni beklmemi ister misin?"
"Hayır, böyle iyi. Ben hallederim."
"..."
"..."
"O zaman... Immm görüşürüz?"
"Aynen, görüşürüz."
"Vay be, Ashley?"
"Evet?"
"Yaptığın çizkekleri gerçekten çok beğendim."
"..."
"Bekle sen... kızardın mı?"
"Hayır!"
"Evet, kızardın."
"Defol git, geri zekalı!"
"Görüşürüz, prenses."
"Geri zekalı!"
--- ---
ya yerim bunları çok tatlılar. Çılgınlar gibi çeviri yapıyorum i have to stop .D
Love ghaevia and perfect
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve&Kediler| Türkçe ✓
Humor•Tamamlandı• Bütün hakları @taledust 'a aittir. "Coffee and cats" kitabının çevirisidir. • Yarı Texting • "Ashley kahveden nefret etmesine rağmen kahve dükkanında çalışıyor. Dükkanın yeni müşteresi Kenneth ise kahve bağımlısıdır fakat Ashley'in sev...