52

19 1 0
                                    

Ashley kafeye dahil olan müşteriyi gördüğü zaman yutkundu, onunla yer değişmesi için Nael'e baktı ama ortalarda görünmüyordu. Mavi gözleri onun kahve renkli gözleriyle buluştu, Kenneth gülümseyerek içeri girdi.

"Merhaba," dedi Kenneth, hâlâ gülümserken.

Ash'in suratı boş bakıyordu, tıpkı beyni gibi. Derin bir nefes alarak küçük bir tebessüm etti. "Merhaba, efendim. Bu sıcak ve güzel günde ne sipariş etmek istersiniz?"

"Şaşırt beni," dedi arkasına yaslanarak. Ashley kafasını çevirdi.

"Bir bardak sade kahve sizin için uygun mu, efendim?" Kalbi ağzında atmasına rağmen beyni durgundu ve işinde profesyonel olmak zorundaydı.

"Ben daha çok tatlı bir şeyler düşünmüştüm." Kenneth çenesini ovuşturdu önemli bir karar verecekmiş gibi.

Ashley kaşlarını çattı, ne yapmak istediğini biliyordu.

Eski zamanlarda olduğu gibi ona sıcak çikolata yaptırmaya mecbur ediyordu. Hayır, buna düşmeyecekti.

"O zaman kahvenize iki kaşık şeker ve süt ilave ediyorum, size uyar mı efendim?" Dedi gülümsemesini tekrar kazanmaya çalışarak.

Kenneth kaşlarını çatsa da kafasıyla onu onayladı. "Tamam o zaman, sade kahve işimi görür."

Ashley kafasını sallayarak parayı aldı ve fişi ona uzatarak kahveyi yapmaya başladı.

Gözünün kenarından onu izlediğini biliyordu ve bu yüzden kalbi hızla çarpmaya devam ediyordu. Kahveyi bitirdikten sonra rahat bir nefes verdi ve sanki elini yakıyormuş gibi hızla bardağı ona uzattı.

Kenneth bardağı alınca bir anlık duraksayarak onu izledi, bir şeyler düşünüp taşınıyor gibiydi. Fakat ikinci saniyede kafasını iki yana sallayarak içini çekti ve yavaşça çıkıp gitti.

Ashley onun kafeden gitmesini izledi arkasından, diğer müşterisine odaklanamadı. Hatta onların ne sipariş ettiklerini bile duymamıştı.

Çünkü duyduğu tek şey kalbinin kırılma sesiydi.

---

Love ghaevia and perfect :(

Kahve&Kediler| Türkçe ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin