Kenneth telefonuyla oynayarak çatık ifadeyle kafeye girdi. Kötü gün geçiriyordu ve tek istediği birkaç shot espressoydu.
Fakat kafasını telefonunda kaldırdığında onu merakla izleyen bir çift mavi gözle karşılaştı ki bu kesinlikle Nael değildi. Üstelik kapanış saati olduğu için onlardan başka kimse yoktu.
Güzel, o olmak zorundaydı sanki Diye düşündü kendi kendine.
"Ee... Car kafeye hoş geldiniz?.." Kızın garip karşılaması yüzünden içini çekti.
"Her zamankinden alabilir miyim?" diye sordu sandalyesini çekerek.
"Um.. her zaman ne aldığını bilmiyorum." Ashley mırıldandı.
"Biliyor musun, kendime bir iyilik yapıyorum," diyerek sandalyesinden ayağa kalktı "ve gidiyorum."
"Bekle Kenneth--" çocuğun kolundan tuttu. "O gün için--"
"Oo, merak etme." Lafını kesti "Artık bir önemi yok, değil mi? Bu arada erkek arkadaşın varmış. Böyle olacağını bilmem gerekirdi." Kenneth kızın tuttuğu eline çevirdi bakışlarını. "Sakıncası var mı?"
Ashley hala kolunu tuttuğunu farkettiğinde hemen elini geri çekti. "Özür dilerim," mırıldandı.
Gidecekken tekrardan kolundan yakaladı. "Şimdi ne var?"
Çocuğun gözlerine baktığı zaman oradaki bakışı sevmemişti. O kendini durmadan geri çekiyordu ve bu onu sinir etmeye başlamıştı. Ağzını açarak bir şey söylemek istiyordu ki kendisini aptal bir balık gibi hissederek takrardan kapattı.
"Bak, gitmem gereken bir yer var. Şimdi konuşmayacaksan kolumu bırakır mısın?"
Kabaca sorduğu sorunun ardından kız tekrardan ona baktı. Çocuğun bakışlarındaki garipliğe odaklanmışken ne kadar yakın olduklarını nefesini alnında hissedince anladı.
"Hayır," mırıldandı "Hayır, gitmene izin veremem" dedi bu sefer yüksek sesle.
"Dinle, gitmem gereken acil bir yer var," yalan söylüyordu aslında hiçbir işi yoktu. Hislerini haykırmadan önce burayı terketmeliydi. Kızın gözlerindeki kederi gördüğünde nihayet kolunu bırakabilmişti.
"Olayı açıklamamı istemediğini görüyorum," dediğinde çocuk bakışlarını ona çevirdi.
"Ash--"
"Hayır, önemli değil. Gitmen gereken bir yer var. Kendimi açıklamam senin için önemli değil." mırıldandı "Dediğin gibi, artık bir önemi yok. Ama az önce bir sevgilimin olduğunu söyledin ki kesinlikle yanlış anlamışsın." iç çekerek kafasını salladı.
"Olay şu ki seni ekmemle ilgili tamamen yanlış fikirlere kapılmışsın. Ama bir önemi yok değil mi?" sesinden acı çektiği belli oluyordu.
"Ben bilmiyor--"
"Gitmen gerekmiyor muydu?" kaşlarını kaldırarak meydan okuyan bakışlarla bakmaya başladı. Yavaşça arkasını dönerek oradan uzaklaştı hoşça kal bile demeden. Kız içini çekti. "Böyle olacağını bilmeliydim."
---
love ghaevia and perfect
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve&Kediler| Türkçe ✓
Humor•Tamamlandı• Bütün hakları @taledust 'a aittir. "Coffee and cats" kitabının çevirisidir. • Yarı Texting • "Ashley kahveden nefret etmesine rağmen kahve dükkanında çalışıyor. Dükkanın yeni müşteresi Kenneth ise kahve bağımlısıdır fakat Ashley'in sev...