Instagram: frezyaserisiofficial / hirasoysall / yigitaliturann
Yirmi gün sonra merhaba. Özledik biz sizi. Siz özlediniz mi? Umarım özlemişsinizdir. Bazı kişisel yoğunluklarım yüzünden hâlâ yazı düzenimi oturtamadım bunun için özür dilerim.
Lütfen LÜTFEN L Ü T F E N oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Motivasyonumu sizlerden alıyorum ben. #frezya veya #frezyaserisi etiketiyle düşüncelerinizi bekliyorum.
Keyifli okumalar. Hepiniz kocaman öpüldünüz<3
Coldplay, Sparks
Aras Akgül.
6. Bölüm: ❝Düşe Kalka.❞
"Mutlu olduğunu bilmeyen ne kadar mutlu insan var!"
Kitapta aynen bu yazıyordu. Uzandım, lacivert pilot kalemimi alıp cümlenin altını çizdim. Bu cümle bana acıları anımsatmıştı, yaşanmışlıkları. Mutsuz olmak için hep bir bahanem vardı ve... Ve bu farkındalığı korkutucu buluyordum. Hayatım bir an için gözlerimin önünden akıp geçti. Nazla niyazla büyütülmüştüm, sevilmiştim. Annem kahvaltımı etmeden okuluma yollamazdı ama o ölünce babam devam ettirmişti bu döngüyü. Tamamlamaya çalışmıştı bir şekilde. Benim için devam etmişti. Aysima'yı tanıyana kadar şansımın farkında bile değildim. Öğrenerek büyüyordum. Büyüyordum ama kimsesiz değildim. Şanslıydım.
Elimdeki kitabı kapatıp bez çantama koyarken, gözlerim benden bağımsız şekilde, Beşiktaş formalı adama kaydı. Geçen birkaç saniye öylece baktım. Mahallenin futbol sahasında, top sektiriyordu.
"Hira," dedi Irmak onu duymadığımın farkındaymış gibi. Ne zamandan beri seslendiğini bile bilmiyordum, parmağını burnuma vurdu. "İki dakika telefona daldım, sen nereye bakıyorsun böyle?" diye sordu.
Farkında olmadan, dudaklarımdan, "Ha?" döküldü.
"Kimi kesiyorsun?"
"Kimseyi?" İçime çektiğim nefes boğazımda kaldı, elektrik çarpmış gibi öylece kalakaldım. Bir köşeye sinmiş, sinsi sinsi Yiğit Ali abiyi izliyordum. Abiyi. Abiyi. Koşmaktan yanaklarının ve burnunun üzerinin hafif kızardığını görebiliyordum.
"Gökdeniz'le konuşurken aptala bağlıyor olabilirim ama—"
"Ama?"
Cevap vermedi ve hararetle mesaj yazmaya devam etti. İstemsizce küçük bir kahkaha attım. Gerçekten Gökdeniz'le konuşurken aptala bağlıyordu. Başımı tekrar sahaya çevirdim fırsattan istifade. Fırsatçı ve sinsi olmuştum iyice. Çikolata kahvesi gözleri tribünde gezinirken gözleri beni buldu; bir an elimi ayağımı koyacak yer bulamadım. Beni gördüğünde şaşkınlıktan havalanan dudakları, yavaştan kıvrılmaya başladı. Gelmemi beklemiyor muydu acaba?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FREZYA
Novela JuvenilAkyaka net bir yerdir. Ya sever oradan gitmek istemezsiniz ya da bir daha uğramazsınız. Çiçek isimleri verilmiş sokaklarında aşık olabilirsiniz mesela. Tabii bunun için, sizin onu sevdiğiniz kadar, Akyaka'nın da sizi sevmesi gerekir. O hâlde başlaya...