44.BÖLÜM

1.5K 97 78
                                    

Herkese keyifli günler💜💙
İyi okumalar⚘🙉     
.
.

Nefesini kesik kesik veriyor ağzıma olan baskını her nefes alışında biraz daha arttırıyordu. Kendini özellikle yaklaştırıyordu bedenime. Tüm gücümü kullansam da onun gücüne karşı gelemiyordum.

-Seni ondan çok seviyorum ben!"

Sesindeki o sert tını içime korku bıraksa da onu hala itmeye çalışıyordum. Gözlerimde biriken ve akmak için beni zorlayan yaşlarımı ise tutmak için kendime hakim olmam gittikçe zorlaşıyordu.

-Jennie!"

Kulaklarıma dolan tanıdık ve fazlasıyla endişe barındıran sesi duymamla içim rahatlamış Kim Jong un kapıya bakışını fark etmemle onu itmeye çalışarak kendimi kapının yanına atarken kolumdan yakalanmamla aynı yere geri dönmüştüm. Bu sefer kuvvetiyle belimi sardı bir kolu ve diğer eliyle ağzımı yeniden kapatarak kulağıma bıraktı sert fısıltısını.

-Sesini çıkardığını duyarsam çok kötü olur, anladın mı?"

Gözlerimden akan yaş benden izinsiz yanaklarımı ıslatarak onun parmaklarını da ıslatırken sırıtışını işitmiştim.

-Ah... benim küçük Jennie'm ağlıyor mu?"

Söyledikleri üzerine karın boşluğuna vurmayı başararak diz arasına hızla tekme atıp yere düşürerek kapıya doğru yönelirken büyük bir gürültüyle açılan kapıyı fark etmemle başımı ellerim arasına alarak dudaklarımdan çıkan çığlığa engel olamadım. 

Jimin önce bana ardından onun yerde kıvranışını görmesiyle tüm gücüyle yakasına yapışarak yüzüne yumruk atmıştı.

-Jimin!"

Yeni yeni neler olduğunu anlamamla Jimin in kolundan tutarak onu geri itmeye çalışsamda koluyla beni iterek onun yakasından tutup duvara itmişti sertçe.

-Seni öldürürüm duydun mu beni!"

-Jimin dur!"

Min Ho ve beliren başka doktorlar durumu öğrenmek için şaşkınca olayı izlerken Jimin in yanına giderek kolundan tutup onu önüme alarak ellerimi sertçe göğsüne koydum.

-Dur!"

-Seni bu ÅŸehirde yaÅŸatmam duydun mu beni!"

Ardımdan işittiğim çirkin sırıtması Jimin in onu dövme isteğini biraz daha arttırıyor beni es geçmeye, üzerine yürümeye uğraşıyordu.

-Şimdi o sikik suratını daha fazla dağıtmadan siktir git burdan!"

Gözlerimi sıkıca kapatmış var gücümle hala onu tutmaya çalışıyordum. Avuçlarım hızında artış gösteren kalbini ve kaslarını fazlasıyla derinden hissediyordu.

Min Ho ya baktığımda Kim Jong u zorda olsa içeriden çıkarmayı başarmış diğer doktorları ise oradan biraz da olsa göndertmişti. Fakat hala meraklı gözlerle olayı ogrenmeye çalışan doktorlar duruyordu.

-Sana birsey yaptı mı?"

Kollarımdan kavrayıp bedenimi kendine yaklaştırmasıyla sırtım duvara çarpmıştı hafiften. Islak yanaklarımı siliyor gözleriyle yüzümün vücudumun her bir kısmını inceliyordu. Kollarımda olan elleri arasına aldığı yüzümle biraz daha yaklaştırdı kendini.

Yüz hatlarını net bir şekilde görürken o gözlerime, burnuma, yanaklarıma bakarak hafifçe okşuyordu. Sorduğu sorusunu cevaplamak için dudaklarımı araladığımda baş parmaklarının iki dudağıma dokunmasıyla nefesimin kesilmesi bir olmuştu. Donakalmış bir şekilde ona bakarken o endişeyle bakan gözlerini gezdiriyordu hala yüzümde, gözümde, burnumda, dudaklarımda, dudaklarında, dudaklarımda...

AY ÇOCUĞU |Jennie&Jimin| [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin