Keyifli aksamlar💜💙
Iyi okumalar⚘🙉
.
.Titreyen dizlerimin üzerine koyduğum dirseklerimle birbirine kenetlediğim ellerimi alnıma dayadım. Korkumu bir kez daha iliklerime kadar hissediyordum. Rose şu an yoktu. Kayıptı ne olduğunu bilmiyordum. Neden gitmişti bir anda nereye kaybolmuştu böyle kahretsin ki bilmiyordum.
Rose daha önce de ortalıktan kaybolmuştu oda ailesinin kötü söylemleri yüzündendi. Aklıma gelen tek şey şu an buydu eğer ailesi yine birşeyler söylediği için o şu an ortada yoksa bu sefer asla rahat durmayacağım.
-Ah! nerde bu kız Tanrı aşkına!"
Hoseok hem sinirliydi hem de ıslak yanaklarını elinin tersiyle dakikada bir siliyordu. Eve nasıl geldik bir hışımla hatırlamıyordum bile, geldiğimizde ise Suga ortada duran cam masayı Hoseok un paramparça ettiğini söylemişti salon tam anlamıyla darmadağındı.
Biliyordum, Hoseok Rose ye öyle çok değer veriyor ki bunu bize göstermese bile Rose de bunun farkındaydı ama şimdi...Tanrım o zaman kaybolduğunda kendi gelmişti ama şimdi nerde olabileceği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu. Kaybolduğu gece gittiği yerlere bile bakmıştık ama orada da yoktu. Bu daha da korkmama neden oluyordu...
-Bir sakin ol Hoseok. Ne oldu biz yokken anlat." dedi Jimin yanına doğru ilerlerken. "Kahretsin! Telefonda konuşuyordu mutfağa doğru gitmişti ben merak edip ardından mutfağa gittiğimde mutfak kapısını açık gördüm. Bir anda kayboldu işte!"
Hoseok un yüksek sesle konuşmasından sonra kısa bir sessizlik olmuştu. Durum sandığımdan da ciddiydi. Telefonda kimle konuştuğunu şimdi tahmin edebiliyordum. Gözyaşlarını silen JiSoo Jiwoo ve Lisa nın yanına doğru geçip onlara sıkıca sarıldım.
-Kimi aradığını tahmin ediyorsunuz değil mi?"
Çocukların bakışları beni bulduğunda Lisa gözyaşını silip başıyla beni onaylamıştı.
-Biliyordum o fosteptik çukurlu akılsız pislik aradı işte!" dedi JiSoo kendini hızla koltuğa bırakırken. Bir yandan akan gözyaşlarını silerken bir yandan da kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. JiSoo gerçekten saygısını sinirlendiğinde bile korumayı başarabilen biriydi. Aramızda küfür kullanmak yerine böyle hakaret içeren cümleler kuran tek oydu.
-Kim O?"
-Kimden bahsediyorsun?"
Tae ve Hoseok aynı anda sorduğu sorularla JiSoo dan bir cevap beklerken Lisa telefonunu çıkarıp ekranı açarak titreyen elleriyle o kişinin numarasini yazıp bana uzattı.
-İstediğin küfürü et. Eğer lafı dolandırırsa onun canını okurum!"
Meraklı gözlerle bize bakan çocuklara çevirdiğim bakışlarımla arama tuşuna basarak telefonu kulağıma götürdüm. Aradığım kişi Rose nin üvey abisi hatta abi kalıbına uymayan bir şahıstı. Kafasına göre onu arayip sürekli kötü söylemlerde bulunan baş kişiydi. Kahretsin onun aradığına emindim eğer o değilse bile Rose nin kaybolmasında mutlaka bir parmağı vardı.
-Alo, kimsin?"
Kulaklarıma dolan sarhoş sesiyle birlikte artan sinirimi dışa vurmamak için sıkıca kapattım gözlerimi.
-Konuşsana be!"
-Rose nerde."
Oldukça sert çıkan ses tonuma karşı şaşkın gözlerle bana bakıyordu çocuklar. Kim olduğunu fazlasıyla merak ettiklerini gözlerinden okuyabiliyordum.
-Vay, Doktor Jennie Kim. Ah güzelim bu saatte gerçekten o aptal için mi aradın?"
-Soruma cevap ver WooJin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY ÇOCUĞU |Jennie&Jimin| [Tamamlandı]
Teen Fiction"..Söz veriyorum kendi zehrimi sana bulaştırmayacağım Ayın Kızı.."