Felix
Jisung'un yanından ayrıldıktan sonra sınava gireceğim Savunma Sanatları bölümüne ilerlemiştim. Kuyruk hızlı ilerliyordu. Sıra bana gelene kadar beklemiştim, o sırada birkaç kez kayıt yapan görevliler değişmişti.
Sıra bana geldiğinde performans alanına çıkmış ve yeteneklerimi sergilemiştim. Performansım bittiğinde ise çokça alkış alarak yerime geçmiştim. Karşımdaki masada Jeongin'in yanına gittiğimde gördüğüm esmer çocuk duruyordu. Bu öğrenci değil miydi? Elemeleri yapan kişilerin öğrenci olduğunu duymamıştım.
"Eh, fena değildi. Geçtin. Yazıyorum seni."
Çocuk yüzüme bile bakmadan konuştuğunda kaşlarımı çatarak ona bakmıştım. O muhtemelen bölüm başkanı olmalıydı. Yüzüme bakmaya tenezzül bile etmemesi beni sinir etmişti. Konuşurken karşımızdakine bakmamak kabaydı ve bu çocuğun görgü kurallarından haberdar olmadığına dair içimde keskin bir his vardı.
"Hayır."
Çocuk kafasını kaldırıp sonunda benimle ilgilenebilmişti. Zahmet ettiği için ona teşekkür etmeliydim belki de.
"Ne demek hayır?"
"Bildiğin hayır. Dans bölümüne kaydolmak istiyorum." Sonuçta sınavı kazanmak yetiyordu değil mi? İstediğim bölümü seçerdim.
"Savunma sanatı gösterdin, dans mı edeceksin?"
"Keyfimin kahyası mısın? Ben öyle istiyorum."
Ben ona dik dik bakarken o da sinirinin yansıdığı belli olan gözleriyle bana bakıyordu. Biz bakışmaya devam ederken herifin arkadaşı olması muhtemel olan çocuk yine daha önce muhtemelen gördüğüm gülümsemesini yakınarak hızlıca yanına gelmiş ve esmerin omzuna elini koymuştu.
"Tamamdır Lee Felix, biz hallettik işini. Gidebilirsin sen."
Ben kafa salladığımda esmer arkadaşının elini omzundan itmişti.
"Çek elini Hyunjin."
"İyi ya, bana ne. Gidiyorum ben Minho oppamın yanına."
Ben eşyalarımı alıp arkamı döndüğümde gülümseyen çocuğun söyledikleri ile gülmüştüm. Cidden Hyunjin denilen herif hayattan gerektiğinden fazla zevk alıyor gibiydi.
♥♥♥
Hyunjin
Okulda dolaşmayı bırakıp kantine inmiştim. Etrafta Minho'yu ararken onu duvara yaslanmış, resmen yüzüyle 'Ben yakışıklıyım, bana bakın' derken görmüştüm. Sırıtarak arkasından gelmiş ve kulağına yaklaşmıştım.
"Minho-ya.. çok yakışıklısın~."
Birden kulağına fısıldadığımda öne sıçramıştı ve gözlerindeki korkuyla bana dönmüştü. Gülmeye başlamıştım. Bu da çok korkaktı.
"Ne sırnaşıyorsun lan arkadan gizlice?"
O söylenirken ben sırıtmaya devam ediyordum. Birilerini korkutmak kadar eğlenceli bir şey söyleyebilir misiniz? Asla.
"Ne var, aşkın gelip kulağına güzel sözler fısıldıyor. Daha ne istiyorsun?"
Bana dik dik bakıp konuşmuştu.
"Yavşak modunu kapalı tutman çok uzun sürmedi. Bakayım, evet tam 32 dakika. Jeongin'i unuttun bakıyorum."
"Ha anladım ben sen kıskandın. Merak etme Minho bebeğim. Alt sınıflardaki o güzelliği tavladıktan sonra seni de alırım yanıma. Threesome yaparız."
Enseme bir tokat atıp yürümeye başlamıştı, bende ensemi ovuşturarak peşinden gitmiştim.
"Tamam ya şaka. Nereye gidiyorsun?"
"Chan'ın yanına. Tek akıllı o var malum."
"Ha gerizekalı olduğunu kabul ediyorsun yani?"
O sabır dileyerek yürürken bende onu takip ediyordum. Aklım hala o sırada bekleyen çocuktaydı. Çok tatlıydı be...
"Birinci sınıflar fena. Kendine birilerini baktın mı?"
"Hyunjin. Boş yapıyorsun, yapma."
♥♥♥
Beraber Chan'ın olduğu stüdyoya girmiştik. Elemeler neredeyse bitmiş olmalı ki içeri de sadece Chan hyung ve mavi saçlı çocuk vardı. Bu sabah onu benim güzelliğimin yanında görmüştüm. Arkadaş olmalılardı.
"Kolay gelsin." İkimiz söylediğimizde Chan cevap vermişti.
"Sağolun. Bir kez daha alalım mı Jisung?"
"Tabii."
Adının Jisung olduğunu öğrendiğim çocuk camın arkasında, biz ise yönetim odasında oturuyorduk. Jisung yeniden mikrofona yaklaşmıştı.
"Son-ki üç dört."
Chan hyung ritmi girmişti. Bilgisayara takılı bellekte Han Jisung yazısını görmüştüm. Bu onun bestesi olmalıydı.
Jisung şarkı söylemeye başladığında kafamı ona çevirmiştim. Sesi gerçekten güzeldi. Ardından etrafa göz gezdirmiş, Minho'nun Jisung'a bakışlarını görünce sırıtmıştım. Sesinden etkilenmiş gibi duruyordu. Bir Jisung'a bir Minho'ya bakmıştım. Bir ona bir diğerine bakmaya devam ettiğimde bana iyi bir çift olabilirler gibi görünmüşlerdi. Ya da sadece shipper yüreğim öyle fısıldamıştı...
Kalbim bu andan itibaren onların sevgili olmamasına el vermezdi. Kyaa~
düzenlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fight me mate (minsung)
FanfictionPhoenix High Academy'e kabul edilen birinci sınıflar üst sınıfların acımasız şakalarına maruz kalır. Küçüklerin de büyüklerden intikam almasıyla başlayan yarış sizce o kadar kolay mı bitecek? minsung, changlix, hyunin Başlangıç Tarihi: 15.07.2019 Bi...