(Felix)
Duş aldıktan sonra yurt odamızdan çıkmış ve Changbin'inkine ilerlemiştim. İçeri girdiğimde gözlerim onu aramıştı. Yatağında uzanıyordu ve kulaklıkları takılıydı.
Beni gören Minho ve Hyunjin birşey demeden çıkmıştı odadan. Onlara gülümsemiş ve kapıyı kapatmalarını beklemiştim. Beni gören Changbin'in gözleri büyümüş, yerinden doğrulmuştu. Bende yavaşça gidip yanına oturmuştum.
"Felix...ben.."
O bana gergince bakarken ben gülümsemiştim.
"Sorun yok. Gece olan şeyleri hatırlıyorum. Çoğu şeyi. Sormak istediğim şeyler var."
O kafasını sallayarak bana bakarken aklımdaki asıl soruyu sormuştum.
"Biz tamamen birlikte olduk mu?"
"Hayır."
"Neden?"
Soruma şaşırmış şekilde bana bakmış, ardından ensesini kaşımıştı.
"Olmamızı mı isterdin?"
"Ben tamamen sarhoştum. Sadece neden durduğunu soruyorum. Devam edebilirdin."
"Sen kendinde bile değilken, böyle bir isteğin yokken sana sahip olamazdım Felix. Bu çok adice olurdu."
Cevabını duyduğumda gülümsemiş ve kollarımı beline dolamıştım. Kollarım arasında kasılan bedenini hissetmiştim.
"İstediğin zaman düşünceli ve güzel davranabiliyormuşsun. İkinci sorum, beni gerçekten seviyor musun?"
Sorumla öksürmeye başlamıştı. Ben ise kafamı kaldırmış ve ona bakarak cevabını beklemiştim. Gözlerini bana dikmişti.
"B-ben..."
"Beni o binanın üstünde gördüğün andan beri mi seviyorsun?"
Changbin'in şaşkın bakışları geri gelmişti.
"Sen..hatırlıyorsun. Beni hatırlıyor musun?"
Kafamı salladığımda gülümsemişti. İlk defa böyle gülümsediğini görmüştüm. Bende ona gülümseyerek karşılık vermiştim.
"Seni o binada gördüğüm andan beri senden hoşlanıyorum."
O söylediğinde uzanıp dudaklarımı yanağına bastırmıştım. O elini yanağına koyduğunda sırıtmış ve bir yanağını mıncırmaya başlamıştım.
"Bana insan gibi davransaydın seninle sevgili olmayı düşünebilirdim. Ama sen haftalardır öküzlükte ısrar ediyorsun, şansına küs."
Kaşlarını çatmış ve elimi yanağından çekmişti.
"Sanki ben çok meraklıydım. Çek elini kolunu."
"Bana aşık olan sensin. Salağa bak. Az önce sen aşk itirafı yaptın!"
"Ona bakarsak dün dudaklarıma yapışan, kucağıma oturan ve onları resmen yiyen de sendin."
Söyledikleriyle kızarmış ve omzuna vurmuştum. Şerefsiz.
"Öyleyse ilk dudaklarıma yapışan da sendin, duman üflemek de ne oluyor hem?!"
"İlk sen tişörtümü çıkardın ve beni yatağa yatırdın, ayrıca-"
"Tamam, SUS!"
O kahkaha atarken ben ona vurmuştum. Yerimden kalkmış ve gitmeye hazırlanırken bileğimden tutmuştu.
"Nasıl başlattığını göstermemi ister misin?"
"Cesaretin varsa denesene."
Ben sinirle arkama dönecekken beni kendine çekmişti ve yatağına düşmüştüm. Üstümde bana bakan Changbin'i görmüştüm. Birşey dememe izin vermeden dudaklarımızı birleştirmişti.
Dudakları çok yumuşak.
sürekli ev değiştirmekten bıktım
son iki üç gündür doğru düzgün bölüm yazamıyorum
aşırı yorgunum birde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fight me mate (minsung)
FanfictionPhoenix High Academy'e kabul edilen birinci sınıflar üst sınıfların acımasız şakalarına maruz kalır. Küçüklerin de büyüklerden intikam almasıyla başlayan yarış sizce o kadar kolay mı bitecek? minsung, changlix, hyunin Başlangıç Tarihi: 15.07.2019 Bi...