33

6.7K 796 369
                                    

(Yazar)

Changbin Felix'i sabahın erken saatinde yurttan dışarı çıkarmış ve okulun arka bahçesine götürmüştü. Oldukça erkendi ki güneş yeni doğuyordu, hava serindi. Felix uykulu haliyle üstüne hiçbir şey almadan çıkmıştı odasından.

"Changbin..cidden neden bunu bana yapıyorsun?"

Felix mırıldanarak ve yarı açık gözleriyle Changbin'e bakarken söylemişti. Changbin gülümseyerek Felix'in elini tutmuştu. Felix ellerine bakarken Changbin onu duvarın yanına götürmüştü.

Dikkatlice duvara tırmanmış ve Felix'e çıkması için yardım etmişti.

"Neden buraya geldim Changbin?"

İkisi de güneşin doğuşunun oluşturduğu mükemmel görüntüyü izliyordu. Changbin Felix'in minik ellerini tutarken gülümsüyordu.

"Beni kurtardığın için teşekkür ederim Felix."

Changbin ona gülümserken Felix'in yüzünde de bir gülümseme oluşmuştu.

"Yah Seo Changbin, neden bahsediyorsun~?"

"Eğer beni kurtarmasaydın seni asla öpemezdim. Bu çok büyük bir kayıp olurdu."

Felix onun omzuna vururken ikisi de gülmüştü. Felix kafasını Changbin'in omzuna yaslamıştı. Aralarındakinin ne olduğunu bilmiyordu ama Felix ona yakın olmaktan gerçekten mutluydu.

"Felix-ah, sevgilim ol."

"Hı?"

"Sevgilim ol diyorum. Çıksana benle."

Felix gülerek Changbin'in yüzünü izlemişti. Arsızca sırıtıyordu Changbin.

"Böylece seni daha kolay yatağa atarım."

"Yah, seni pislik-"

Changbin Felix'in yumruklarını tutmuş ve minik ellere iki öpücük kondurmuştu.

"Sakin ol ya. Sanki sen istemiyo-AH!"

Changbin karnına tekme yediğinde yüksek sesle bağırmıştı. Felix ise zaferle sırıtmaya başlamıştı.

"Teklifini şimdi bir düşündüm de, eğer altıma gireceksen neden olmasın?"

"Uke olmamı mı bekliyorsun? Daha neler."

"Ben üstte olacağım."

"Yok ya? Kısa olan uke olur klişesinin tek aksi ben iken yok öyle şey."

Felix kaşları çatılı olan Changbin'in yanağını okşamış ve gülerek onun kucağıma oturmuştu.

"Binnie, beni altında bu kadar çok mu istiyorsun? Kabul etmeli miyim acaba?"

İkisi de bu teklifin gerçek bir sevgi sonucu edildiğini biliyordu, Changbin de Felix de sadece dalga geçiyorlardı. Felix biraz yaramazlık yapıyordu.

"Sana asla doyamayacağımı bilmelisin."

Changbin ellerini Felix'in kalçasına götürdüğünde öpüşmeye başlamışlardı. Okul duvarının üstünde, gün doğumunun önünde aşkla öpüşmüşlerdi.

Duvardan aşağı atlamış, yurt odalarına doğru ilerlemişlerdi. Arkadaşlarını kovduktan sonra kapıyı arkalarından kilitlemişlerdi.

Felix ve Changbin o sabah yeniden birbirinin olmuştu. Bu Changbin'in sorusuna da sözsüz bir cevaptı. Tüm sabah yan odadaki öğrencilerin küfürlerini kazanmışlardı.

son 2

sekiz saatlik araba yolculuğundayım v henüz yarısına geldik, midem bulanıyor.

bu yüzden çok fazla yazamadım, üzgünüm~

fight me mate (minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin