Minho'nun kucağında uzanıyordum. Kafam dizlerindeydeydi. O da benim saçlarımla oynuyordu. Okulun son aylarına girmiştik. Mezun olacaktık. Nasıl geçti anlamamıştık tüm okul yılı.
Yurt odasında benim yatağımda uzanıyorduk. Minho sabahtan beri sıkıntılı gözüküyordu. Sorduğumda ise cevap vermemişti.
"Malezya güzel miydi?"
Gülümseyerek sorusuna karşılık kafamı sallamıştım. Benim saçlarımı okşamaya devam etmişti.
"Güzeldi, ama burası kadar değil. Kore benim evim."
Kafasını sallamış ve başka yöne bakmaya başlamıştı. İçimdeki sıkıntıyla kalkmış ve ona bakmaya başlamıştım. Derdini merak ediyordum.
"Minho, sorun ne? Bugün pek iyi değilsin. Anlat."
"Önemli birşey değil. Kendimi iyi hissetmiyorum sadece."
Onu zorlamamak için kafamı sallamış ve kollarımı beline dolamıştım. Eğilip dudaklarıma bir öpücük koymuştu.
"Dansını çok geliştirmişsin. Hepsi benim sayemde. Ben olmasam gitmezdin kursa. Her zamanki gibi yat, kitap oku, jisungla uğraş. Bak şimdi fit ve yeteneklisin."
O kafasını sallayıp hafifçe gülümsediğinde kucağına oturmuştum. Ellerimi yanaklarına koyup gözlerime bakmasını sağlamıştım.
"Tamam, üstüne gitmeyecektim ama iyi değilsin. Anlat Minho. Lütfen."
Ellerimi elleri arasına almış ve küçük öpücükler koymuştu. Oldukça gergindi. Onu rahatlatmak için dudaklarımızı birleştirmiş ve onu uzunca öpmüştüm. O da ellerini belime koymuş ve bana karşılık vermişti.
Ayrıldığımızda sıkıntılı yüzüyle bana bakmıştı. Ona gülümsemiştim.
"Annem yarın ameliyata giriyor."
Yüzümdeki gülümseme yavaşça silinirken ellerini tutmaya başlamıştım.
"Ölme ihtimali çok yüksek Jisung. O ölürse ne yaparım ben?"
Minho'nun göz yaşları çoktan akmaya başlamıştı. Ben de ağlamamaya çalışıyordum.
"Öyle birşey olmayacak. Bir kanun var, biliyor musun? Eğer birşeyi olmuş gibi söylersen ve kendini buna inandırırsan olur. Bu yüzden o ameliyattan sağ salim çıktı diyeceksin. Çıkamayacak değil, çıkacak da değil. Çıktı. Annen çok güçlü bir kadın Minho. O benim de annem. Her zaman yanımızda olacak. Daha senin düğününü bile görmedi. Hadi ama, benimle evlenmeyecek miydin?"
Ben güldüğümde o da gülmüş ve bana sarılmıştı. Ben de kollarımı dolamıştım.
"Teşekkür ederim Jisung. Yanımda olduğun için. Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum Minho. Benim olduğun için teşekkür ederim."
kısa bir geçiş bölümü gibi birşey.
yakında bu kitabı bitireceğim, bu yüzden diğer kitabımı biraz yazmaya başladım.
tanıtım bölümünü attım bu bölüm yayımlanmadan önce, lütfen ona bir bakınhyunin kitabı~ konusunu aşağı resimle koyuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fight me mate (minsung)
FanfictionPhoenix High Academy'e kabul edilen birinci sınıflar üst sınıfların acımasız şakalarına maruz kalır. Küçüklerin de büyüklerden intikam almasıyla başlayan yarış sizce o kadar kolay mı bitecek? minsung, changlix, hyunin Başlangıç Tarihi: 15.07.2019 Bi...