Evde 18 kişiyiz h.o
Yeniden hapşurduğumda Minho peçete kutusunu kucağıma atmıştı. Kutudan peçeteyi çıkarıp seslice akar burnumu sümkürtmüştüm. Minho ise yanında duran yastığı kafama atmıştı.
"Ya yapma şunu diyorum! Gel bir de agzima sıç istersen, ayıp olmaz bak!"
Ona dil çıkarıp sümüklü mendilimi ona atmıştım. Minho ise mendil ona gelmeden mendili tekme atıp düşürmüştü. İkimiz evde tektik. Aileler ve arkadaşlarımız iki gündür yanımızdaydı ve tatilin tadını çıkaramamışlardı. Bu sabah itiraz etmelerine rağmen onları dışarı göndermiştik. İkimiz de gün boyunca sadece hapşuruyor, bir iki parça birşeyler yiyor, yatıyor, tuvalete gidiyor, yine yatıyorduk. Ölümüne sıkılmıştık.
"Okulun açılmasını isteyeceğimi hiç düşünmezdim"(Y/N: ayağımı kırdığım ay ben)
Minho da yattığı yerden doğrulmuş ve esnemişti. Saçlarını karıştırdığında oluşturduğu tatlı görüntü içimde onu öpme isteği uyandırmıştı. Hemen başka yöne bakmıştım. İki kere öpüşmemiz beni yeterince utandırmıştı zaten.
"Karnım acıktı. Birşeyler yapacağım."
Hızlıca konuşup mutfağa ilerlemiştim. Yüzümün önüne gelen, fazlaca uzamış mavi saçlarımı bağlamıştım. Bir ara kuaföre gitmeliydim.
Dolaptan rameni çıkarmıştım. Bir yandan da şu kaynatıyordum. Başka birşey yapmaya gücüm yoktu şuan. Birkaç parça da kimçi çıkarmıştım. Yemek kaplarına uzanmak için parmak uçlarıma çıkıp kaba uzanmıştım. Biraz kısa olduğum için kaba sadece değebiliyordum. Biraz daha deneme sonucunda olmayınca sandalyeyi çekmiş ve üstüne çıkıp kabı almıştım. Beynini kullanınca boy sorun olmuyordu.
(y/n: klişe yapacağımı mı düşünüyordunuz cidden)
Kabı alıp sandalyeden inmiş ve kabı tezgaha koymuştum. Sandalyeyi yerine koymak için arkamı döndüğümde tam dibimde olan Minho'yu görüp çığlık atmıştım.
(y/n: haklıydınız wjskqkskqka)
"Ödümü kopardın."
Ellerini iki yanıma koymuş ve üzerime eğilmişti. O eğildiğinde tüm esnekliğimi kullanıp arkaya doğru eğilmiştim. Tezgah daha çekilmemi engellemişti. Neredeyse ㄱ harfinin şeklini almıştım.
"Az önce neden utanıp kaçtın bakalım? Aklına ne geldi?"
Minho iki gündür, onu öptüğümden beri, benimle uğraşıyordu. Özellikle beni utandırmaya ya da sinir etmeye uğraşıyordu. Başarıyordu da. Yine kızarmıştım.
"Utandığım felan yok. Kişisel alan nedir bilir misin? Uzaklaş."
Kaşlarımı çatarak söylediğimde Minho bana daha da yakınlaşmıştı. Anlını anlıma dayadığında gözlerim istemsizce kapanmıştı. Bir süre sonra hiçbir hamle gelmeyince gözlerimi açmıştım. Minho hala aynı şekilde duruyordu.
"Kişisel alanı gerçekten istediğine emin misin? Ben öyle düşünmüyorum."
Ellerimi göğsüne koyup ittiremeden Minho dudaklarını benimkilerle birleştirmişti. Ellerim anında güçsüzleşmiş, göğsünde kalmıştı. Onun dudaklarını hissetmeye devam etmiştim. Bir süre sonra bende ona karşılık vermeye başladım.
Daha fazla inkâr edemezdim. Minho'dan hoşlanıyordum.
Ellerini kalçalarıma indirip beni havaya kaldırmış ve tezgahın üstüne oturtmuştu. Dudaklarımdan ayrıldığında nefes nefese gözlerine bakmıştım. Kalp atışlarımın duyulmasından korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fight me mate (minsung)
FanfictionPhoenix High Academy'e kabul edilen birinci sınıflar üst sınıfların acımasız şakalarına maruz kalır. Küçüklerin de büyüklerden intikam almasıyla başlayan yarış sizce o kadar kolay mı bitecek? minsung, changlix, hyunin Başlangıç Tarihi: 15.07.2019 Bi...