ꨄ
"Baba bak ben sana anlatacaktım, hatta sırf onun için dükkana bile geldim ama..."
"Rory..."
Bitmişti. Babam her ne kadar şakayla karışık benden bıktığını söyleyese de artık tamamen bitmiş ve benden bıkmıştı. Her zaman babamın benimle gurur duymasını istemiştim ama başaramamıştım. Şimdi ise daha birkaç gün önce karşılaştığım, babamla tanıdık çıkan oğlanın yanında rezil olacaktım.
Özür dilesem kabul eder miydi? Ah Bay Sung, demek erinmeyip o mesajı atmıştı!
"Baba ben..."
"Aferin kızıma! İyi vurdun mu bari? Unutma, her zaman hakkını savunmalısın! Benim atalarım der ki..."
"Bay Kaaang!"
"İyi dövdün mü bari oğlanı?"
"Of! Nasıl daldım baba! Bana 'bırak artık çözemiyorsun soruyu' deyince ilk önce uyardım tabii sonra dinlemeyince de bir tekme attım. Taekwondoculardan farkım yoktu. Oğlan bir şaşırdı. Dedi noluyor? Dedim 'Ben KORE KIZIYIM! AYAĞINI DENK AL!' "
Sonlara doğru gaza gelip bağırmamla babam ve Jimin ayağa kalkmış alkışlamaya başlamışlardı. Hatta babamın gözü dolmuştu bile diyebilirdim. Annemse sadece yüzüme bakıyordu ama bu bakışın altında "Herkesi kandırabilirsin ama beni asla Rory" bakışları yatıyordu.
"Artık genç bir kız oldun. Kendini savunmayı tabii ki öğrenmelisin Rory. Hem Jimin de artık senin okuduğun okula geliyormuş. Sana göz kulak olur, bizim de gözümüz arkada kalmaz. Değip mi hayatım."
Jimin?
Bizim okul?
Bizim okula gelecek bir Jimin?
Ayrıca annemlerin Jimin'le olan bu samimiyetleri nereden geliyor?
~~~
"Nasıl yani?"
Jimin gittikten sonra annemi bir köşeye sıkıştırarak neden gece bizim evde kaldığını, babamın bu çocuğu neden benden daha çok sevdiğini, nasıl bu çocuğa bu kadar güvenebildiklerini sordum.
"Şimdi Jimin dün gece bizde kaldı. Çünkü babam onu gönderdi ama o gitmeyi reddedince babam izin vermek zorunda kaldı. Babasıyla babam yıllar yıllar önce çok yakın dostlardı ve asla bağlantılarını kesmemişlerdi..."
"Rory yavrum sen salak mısın, salak taklidi mi yapıyorsun? Daha yeni anlattım ya sana. Nasıl bu kadar ters anlayabildin? Jimin dün seni eve getirdi. Getirdiğinde de saat çok geçti. Baban da babasıyla yıllardır arkadaş olduğu ve bir ara bağlantılarını kesip tekrar birbirlerini buldukları için onu göndermek istemedi. Jimin ise bu teklifi reddedip 'Yok gideyim ben' dedi ama baban 'Babanı daha yeni buldum, kaybedemem' deyip romantik film sahnelerinden birini yaşatarak onu göndermedi ve zorla Jimin'i eve soktu. Anlayacağın..."
"Babam seni Jimin'in babasıyla aldatıyor! Aman Tanrım!"
Kafama yediğim terlik darbesiyle kendime gelebilmiş ve annemin anlattıklarını anca idrak edebilmiştim.
"Yemin ederim babana çekmişsin aynı salaklık ikinizde de var! Nerden çıkardın sen onu kızım?"
"Dedin ya anne romantik film sahnesi falan..."
"Sus! Anneye cevap verme! Küçükken de böyleydin zaten. Hep Jimin toplardı senin arkanı."
"Derken?"
"Bak kızım otur şuraya sana düzgünce ve açık bir şekilde anlatayım olayları. Yıllar yıllar önce babanla yeni evlendiğimiz sıralar baban ve Jimin'in babası, Bay Park çok yakınlardı. Baban Kore'ye yeni gelmişti ve ilk tanıştığı insan Bay Park'tı. Bayan Park ve bizim aramız da oldukça iyiydi. Kısa süreli olarak aynı anda hamile kaldık ve sonra 4 ay süreyle siz doğdunuz. Birlikte büyüdünüz 5 yıl boyunca."
"Ama ben Jimin'i hatırlamıyorum."
"Sen dün sıçtın mı onu bile hatırlamıyorsun ki kızım! Kafede içmediğini anca bu sabah söyleyince hatırladın. Neyse, Jimin senin hep arkanı toplardı. Hatta bir keresinde sen vazo kırmıştın. Karşı komşunun balkonundaki vazoyu. Nasıl becerdiysen artık?! Hemen o üstlenmişti suçu. Mahallede de çok sevilirdi zaten Jimin. Kızmadılar Jimin'e. Sende gittin vurdun çocuğa salak evladım. Niye hiç söylemedin de. Zaten o da ağlamadı sen vurunca. Gülümsedi yalnızca. Bu 5 yıl sonunda babanların aralarına bir soğukluk girdi. Nedendir bilinmez hiç görüşmediler. Şimdi de Jimin hobi amaçlı mı ne limonata satıyormuş onun için limon almaya babanın yanına gelmiş. Baban da sormuş tabii kimlerdensin falan diye. En sonunda Jimin anlatmış herşeyi babana 'Arkadaşınızın oğluyum, Rory'yle küçükken çok yakındık. Babamın arkadaşı olduğunuz için sizi tanıyorum o yüzden buraya geldim efendim." demiş. Sonra da malum işte. Baban salmamış Jimin'i."
Demek bu yüzden sürekli bana iyi davranıyordu.
Çocuğa 'nerden geliyor bu samimiyet?' demiştim. Demek buradan geliyordu. Hem bunu dememe karşılık benimle konuşmaya devam etmişti.
Annemin anlattıkları yeni yeni aklıma girerken sadece tek bir soru vardı kafamda.
Acaba küçükken yaptığım salaklıkları okulda beni rezil etmek amaçlı anlatır mıydı?
Kuzular selamm~
Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur~💚
Kendinize dikkat edin 🍒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lemonade Stand // Park Jimin
Teen FictionPark Jimin limonatacıdır, Rory ise aklını derslerine vermeyen tuhaf bir kız. Bir gün tesadüfen yolları kesişir ve birbirlerinin çocukluk arkadaşı olduğunu öğrenirler. Bazı talihsizlikler şansımız, bazı yanlışlıklar ise doğrumuz olabiliyor. O benim...