ꨄ
Arka çaprazıma geçmiş son ders olmasına rağmen dersi pür dikkat dinleyen Jimin'e sinirlenmeden edemiyordum. Nasıl iyi bir şekilde derse odaklanıp aynı anda yakışıklı durabilirdi ki? Tamam size bir kez bahsetmiştim. Hani şu okulun en havalı 2. çocuğu Minho. Heh, işte o da bizim sınıftaydı ve emin olun Jimin kadar olmasa da o da dersi dinliyordu. Ama Jimin kadar yakışıklı dinlemiyordu. O... daha az yakışıklı dinliyordu.
Jimin'in dersi yakışıklı bir şekilde dinlemesi bir yana sınıftaki tüm kızların dikkati hoca yerine Jimin'e vermesi daha çok sinirimi bozuyordu. Neden herkes ona bakıyordu? Ben yıllardır popüler olma hayaliyle sıcak yatağımdan çıkıp haftanın 5 günü okula geliyordum ve sonuç? Hiçbir şekilde tanınmıyordum. Değil okul hâlâ bazı öğretmenler bile adımı bilmiyordu. Fakat Jimin'i tüm okul konuşuyordu. Hem de ilk gününde!
Kaşlarım ne ara çatılmıştı bilmiyorum ama kolumun üzerine yaslanmış bir şekilde Jimin'in aksine dersi dinlemek yerine ona dönmüş çatık kaşlarımla tahtayı geçirdiği defteri inceliyordum.
Ne kadar da ince yazıyordu öyle? Harfler, sanki özenle yerleştirilmiş pasta süsü gibi duruyordu defterde.
"Evet, Rory?"
Duyduğum kalın sesle olduğum yerden doğrulmuş ve Jimin'i izlemek için yastık olarak kullandığım kolumla sıradan destek alarak ayağa kalkmıştım. Ahh lanet, ne kadar süredir öyle duruyordum Tanrı bilir.
"Dersi çok iyi dinlediğin için sana bir soru soralım bakalım Rory. Fizikte büyüklüğü yalnızca bir sayı ve bir birimle ifade edilebilen büyüklüklere ne denir?"
Yalnızca bakmakla yetinmiştim. Büyüklük büyüklüktür, onun bir de içeriği mi vardı be?! Ben öğretmenin gözünün içine öğretmen benim gözümün içine bakıp duruyordu. Başımı yere eğsem ayrı bir rezillik soruyu sallasam ayrı bir rezillikti.
Hocanın yüzüme bön bön bakması yetmiyormuş gibi bir de arka çaprazımdan beni durmadan dürten el daha çok sinirimi bozuyordu. Tamam söyleyecektin işte! Söylesene ben zaten duyacağım.
"Skaler büyüklük deeeeniiiir~"
Arkamdan fısıltıyla söylenen şeyle istemsizce sırıtmış daha sonra ise göğsümü gere gere tüm sınıfın da duyabileceği şekilde sorulan soruya cevap verdim.
"Sıkılabilir büyüklük denir öğretmenim."
Ben hocayı bozmanın keyfini arkama dönmüş sınıfa bakarak sürerken tüm sınıf gülmeye başlamış, Jimin ise alnına sert bir şaplak atmıştı.
Hoca omzuma birkaç kez vurmuş ardından dudaklarını birleştirmiş ve yıllar da geçse akıllanmayacakmışım gibi başını sağa sola sallayarak"Oturabilirsin Rory." deyip masasına doğru ilerlemeye başlamıştı.
Ne demiştim ki şimdi?
Sinirle kaşlarımı çatmış ve birkaç gündür sinirimi bozan çocuğa dönmüştüm. Sarı saçlarıyla ve hocanın bana baktığı bakışların aynısıyla yılmış gibi bana bakıyordu.
Gerçekten çok sinirlenmiştim. Onun yüzünden Minho da dahil tüm sınıfa rezil olmuştum. Sinirle Jimin'e bakmaya devam ederken fizik öğretmeninin de yerime oturmamı söylemesiyle hızla ve utançla yerime çökmüş ve tüm hıncımı uçlu kalemimle silgimden çıkarmaya başlamıştım.
Aptal çocuk, rezil etmişti beni!
Dersin son dakikalarına doğru bir el saçımla oynamaya başlamış ve benim sürekli saçımı önümde toplamama neden olmuştu.
Bu durum birkaç kez tekrarlanınca arkamı dönmüş ve saçımla oynayan sarı çocuğu düzgün bir dille uyarmıştım.
"Mal değneği, oynama artık saçımla! Zaten sana sinirliyim, bağırttırma beni şimdi." demiş ve tekrar önüme dönmüştüm.
O ise ikazımı kale almamış ve saçımla oynamaya devam etmişti. En sonunda dayanamamış ve önümde duran, az önce selasını verdiğim ölmüş silgiyi Jimin'in kafasına fırlatmıştım.
Jimin ise iyi bir refleksle onun tam kafasının önünde yakalamış ve bana nişan alarak silgiyi fırlatmıştı.
Ve bu olaydan sonra Jimin'in ne kadar iğrenç bir nişancı olduğunu öğrenmiş olmuştum. Çünkü silgi benim herhangi bir yerime gelmek yerine hocanın tam da kel kafasının ortasına isabet etmişti.
Hoca sinirle arkasını dönmüş ve suçlu olduğumuzu çokça belli eden surat ifadelerimizden silgiyi kimin fırlattığını anlamış olacak ki, ikimizi de tahtaya çıkarmış ve artık dayanamadığı hakkında birşeyler zırvalayarak okul sonrası cezaya kalacağımızı söylemişti.
Jimin ve ben son derste ceza almayı harika bir şekilde başarmıştık. Ve büyük ihtimalle tüm günü okulun basketbol sahasını ve tribünlerini temizleyerek geçirecektik.
💚🍒
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lemonade Stand // Park Jimin
Ficção AdolescentePark Jimin limonatacıdır, Rory ise aklını derslerine vermeyen tuhaf bir kız. Bir gün tesadüfen yolları kesişir ve birbirlerinin çocukluk arkadaşı olduğunu öğrenirler. Bazı talihsizlikler şansımız, bazı yanlışlıklar ise doğrumuz olabiliyor. O benim...