ꨄ
Kağıttan olan kalbimi yırtıp arnavut kaldırımlar üzerine öylece atmışlardı. Yerdeki kâğıtlar benliğim gibi tek tek uçuvermiş, havada süzüle süzüle gözlerimin önünden geçerek kayıp gitmişti.
Karanlık hava üzerime çökerken taş duvarın yanında yere çökmüş oturuyordum.
İnsanlar ne ara bu kadar kötü olmuştu? Ne ara para için bu kadar kim olduklarını, dünyaya ne için geldiklerini unutmuşlardı?
Kafamda zibilyon tane düşünce varken yanıma yaklaşan gölgeyle dizlerimin arasına gömdüğüm kafamı kaldırmış ve gelen kişiye bakmıştım.
Bu...
Limonatacı çocuk değil miydi? Onu şapkasından ve elinde çanta edasıyla taşıyıp, yanından ayırmadığı sürahisinden tanımıştım.
Yabıma doğru yavaş adımlarla yaklaşmıştı. Klasik e-girllerin yazdığı o sanal kitapların içinde hissediyordum kendimi. Gözlerimden istemsizce birkaç damla süzüldü. Bunu görmesiyle yanıma çökmüş ve bana ne olduğunu sormuştu?
Daha birkaç saat önce birlikte olmamıza rağmen yine birbirimize rast gelmiştik. Bu nasıl bir tesadüftü? Ya da... Bu nasıl bir talihsizlikti?
Kötü bir şekilde tanıştığım çocuğa yine kötü bir olayla rast gelmiştim. Dünya da adil miydi be?! Kim Kardeshian estetikleri yamuk oldu, tırnapı kırıldı diye ağlarken benim burda bunun için göz yaşlarımı heba etmem caiz miydi?!
"Hey! Ne oldu sana?"
Elin annesi çocuğuna "Sakın yabancı insanlarla konuşma." derdi. Benim annem ise "Bak elin kızına hiç yabancı insanlarla konuşuyor mu?" derdi. Annemin beni ele karşı fiştekleyip yabancılarla konuşmamamı sağladığını yeni yeni anlıyordum. Ama neden annemin bu söylemlerine şimdi uymuyordum?
Ağlamam şiddetlenirken limon kafa sanki çok yakınmışız gibi beni kendine çekmiş ve sırtımı sıvazlayarak beni rahatlatmaya çalışmıştı.
Dur şuan bana yavşıyor da olabilirdi?
Onun bana sarılmasına karşı bu düşünce de aklıma gelince onu itmiştim ve odunluğumu kanıtlayacak şekilde hıçkırıklarım arasında konuşmuştum.
"Nereden geliyor bu samimiyet?"
Bu cevaba karşı doğal olarak şaşkın gözleriyle bana bakmış ve "Ağlayan bir insana sarılmak benim için hayat felsefesi, ki bir insana sarılmak! Hata yapmışım." demişti.
Bende bana hayvan demesiyle daha çok üzülmüş ve ellerimi yüzüme götürerek lolipopu elinden alınmış sümüklü çocuklar gibi ağlamaya başlamıştım. Normalde olsa o sürahiyi bağırta bağırta müsait yerlerine sokmayı çok iyi bilirdim de dua etsin bugün özel günümdeyim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lemonade Stand // Park Jimin
Fiksi RemajaPark Jimin limonatacıdır, Rory ise aklını derslerine vermeyen tuhaf bir kız. Bir gün tesadüfen yolları kesişir ve birbirlerinin çocukluk arkadaşı olduğunu öğrenirler. Bazı talihsizlikler şansımız, bazı yanlışlıklar ise doğrumuz olabiliyor. O benim...