ride me

3.2K 192 234
                                    

San

İçimde artık elle tutulamaz bir sabırsızlık vardı. Tek istediğim

beni

şu koltukta

sabaha kadar

uyutmamasıydı.

Ellerimi boynuna çıkarıp orada kenetledim ve bir yandan dudaklarını emerken bir yandan kalçamın altındaki üyesine sürtünmeye başladım.

Onun elleri ise sırtımda, belimde, kalçalarımda dolanıyor son durağında biraz fazla oyalanıp sıkıyor okşuyordu.

Beni ne kadar çileden çıkardığının farkında değil miydi? Çünkü uyarılmanın zirvesindeydim ve bu canımı yakıyordu artık.

Hırsla alt dudağına asılıp ısırdım.

"Hadi bebeğim." dedim dudaklarımızı ayırıp soluklarımın arasından. Ağırlığımın tamamını ona verip vücutlarımızı yapıştırdım. "Seni istiyorum."

Gözlerimin içine baktı, bazen öyle derin bakıyordu ki ondan hiçbir şey saklayamayacağımı, gözlerime baktığı an hepsini anlayacağını hissediyordum.

"Düşündüm de," dedi dudaklarını yalayıp gülümseken.

"Neden istediğini gelip kendin almıyorsun?" dediğinde gülümsemesi daha da büyüdü.

Anlamayarak kaşlarımı kaldırdım havaya. "Hı?" dedim dudaklarından gözlerimi almaya çalışarak.

"Sür beni." dediğinde tüm kanımın güneyimde topladığını hissettim. Sanki bulutların üzerindeydim ama oturduğum bu bulut fazla sertti. Bu dediğinin üzerine sertçe yutkundum. Yapabilir miyim emin değildim çünkü ben ilkimi bile onunla yaşamışken bu konularda fazla tecrübesizdim.

Ama onunla beraber öğrenmeyi hiçbir şeye değişmezdim sanırım.

Dudaklarımızı tekrar birleştirip ellerimi onun üst vücudunda gezintiye çıkardım. Boynundan omuzlarına, oradan göğüslerine dokunurken vücudu beni bir kez daha büyülüyordu.

Ellerimi daha da aşağıya karın kaslarının üzerine kaydırıp orada oyalandım. Tişörtünün eteklerinden tutup onu çıkarmak istediğimde ise vücutlarımızı koltuktan hafifçe kaldırıp çıkarmama yardım etti. Bu hareketiyle sert penisinin tamamını bana yaslamış ve ağzımdan bir inleme çıkmasına sebep olmuştu.

Tuttuğum tişörtü bir kenara fırlatıp hızla kendiminkinden de kurtuldum.

Bu sefer kemerini çözerken pantolonunu öyle kolay çıkaramayacağımın farkındaydım. Bu yüzden kucağından kalkıp kendi pantolonum ve baksırımı çıkarmaya çalışırken bacakları açık, kafasını geriye doğru yaslamış, kollarını koltuğun iki yanına atmış bir şekilde beni izleyen Wooyoung işlerimi her zamanki gibi zorlaştırıyordu.

"Ne bakıyorsun öyle, çıkar." dedim ona dönüp.

Şimdi çırılçıplak bir şekilde resmen seğiren penisimle karşısında onu beklerken buradan kaçıp gitme isteğimi durduramıyordum.

Sonunda ikimiz de çıplak kaldığımızda tekrar kucağındaki yerimi aldım. Bu sefer tenlerimiz birbirine değiyordu ve onun bütün sıcaklığı buz gibi tenime nüfus ediyordu.

Kasıklarında değil de bacaklarının üst kısmında oturduğum için yüzlerimiz arasında biraz mesafe vardı. Doğrudan gözlerinin içine bakarken elimi penisine götürdüm.

Başına elimle küçük dokunuşlar yaparken benim kadar acı çekmesini istiyordum şu an.

Verdiği kesik kesik nefeslerden ve arada bıraktığı inlemelerinden amacıma ulaştığımı anlamıştım.

dance partner/woosan ♤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin