San
"Yunhosshi~ söylersen asla izin vermez biliyorsun. Hem sadece 2 saat, 2 saatçik dans edip geleceğim sanki yapmadığım şey, üstüne de para alacağım. Bu fırsatı kaçıramam." diyip dudaklarımı büzdüm ve yavru köpek bakışımı attım Yunho'ya. Benim evimde koltukta oturmuş konuşuyorduk ve Yunho bir elinde telefon Wooyoung'ı aramaya çalışıyordu.
"San, sen çıldırmışsın. Bir sürü ayyaş adamın dolu olduğu mekanda dans edeceğini söylüyorsun, buna ne ben ne Wooyoung izin verir kusura bakma." dedi kaşlarını çatarak. Benim için endişelendiklerini biliyordum ama o paraya ihtiyacım vardı. Ve 2 saatte kazanabileceğiniz bir para değildi. Sevdiğim şeyi yaparak kazanabileceğim bir para hiç değildi.
"Yunho, ne istersen yaparım lütfen söyleme. Buna ihtiyacım olduğunu biliyorsun." dedim sonra. Kredi kartı borcum gittikçe faizleniyordu ve ödemezsem tüm banka hesaplarımın bloke edileceği söylenmişti. Annemlerden de destek alamıyordum çünkü onlara hiç gitmediğimi sadece başım sıkıştığında para istediğimi söylüyordu ve en son verdiklerinde bir daha olmayacağını kesin bir dille belirtmişti. Onları bırakıp geldiğim için kendi ayaklarım üzerinde durmam gerektiğini söylüyorlardı, bir bakıma haklılardı da. Bu aya kadar iyi geçiniyordum bir yandan taksit ödüyordum ama şu performans kostümlerini kendimiz almamız gerektiğinden, ve bozulan buzdolabını yaptırdığımdan sıkışmıştım işte.
"San, bu kararı sevgilin dururken ben veremem. Söylemezsem ve Wooyoung duyarsa hem seni hem beni öldürür. Senden pek emin değilim ama beni kesin öldürür." dedi telefonu yanına bırakarak. "Zaten benden nefret ediyor. Sahnede yaptığını görmedin mi?" diye sordu sonra da.
Üç gün önceki sahnemizden bahsediyordu. Oldukça güzel tepkiler almıştık ve performans neredeyse kusursuzdu. Neredeyse kusursuzdu çünkü Wooyoung, Yunho'yla part change yaparken onun gömleğini çekmiş ve ilk iki düğmesinin kopmasına neden olmuştu.
Ona sorduğumdaysa izleyenlerin sevineceğini düşündüğüm için yaptım, cevabını almıştım. Mingi ise bu duruma oldukça tepki göstermiş ve performanstan sonra Wooyoung'a omuz atmıştı. Bana göre kıskanmıştı sevgilisini. Ben olsam ben de kıskanırdım.
"Öyle bir amacı yoktu, senden nefret falan da etmiyor ama söylersen ben seninle konuşmayacağım." deyip kollarımı önümde bağladım ve ona arkamı döndüm.
"Blöf yapıyorsun." dedi sonra. "Sen bensiz iki dakika bile dayanamazsın Sannie~" deyip kıkırdadı ve arkadan bana sarıldı, boynumdan gıdıklamaya başlayınca ben de gülmeye başlayıp ona sarıldım.
"Başına bir şey gelmesinden korkuyorum, anla beni." dedi sonra.
"Bir şey olmayacak Yunho-ah. Söz veriyorum." dedim onu rahatlatmak için. "İzlemeye gelmek ister misin?" diye sorup göz kırptım kollarının arasından çıkarken.
"Seni yalnız gönderceğimi mi sandın?" dedi alayla gülümseyip. Sonra elini yumruk yapıp kafama sürttü. Zaferle gülümseyip filmi kaldığımız yerden oynattım ve arkama yaslandım.
**
San olacaklardan habersizdi. Sadece iki saat dans edip, parasını alıp gideceğini sanıyordu. Kimse ona direk dansı yapacağını ve transparan siyah gömlek giyeceğini söylememişti. Anlaştığı adam sahnede pantolonunu da çıkarmasını gerektiğinde San'ın verdiği tepki adamın vazgeçmesine sebep olmak için yeter de artardı.
Endişeli ve biraz da sarhoş arkadaşı Yunho buradan gitmelerini parayı bir şekilde halledebileceklerini önermişti ama San onu 'Bu saatten sonra yerime başkasını bulamazlar.' diyerek reddetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dance partner/woosan ♤
FanfictionO gün kaçtığım ve devamında her gün onu kapıdan izlediğim çocuğun bugün karşısına çıkıyordum. Buraya gelmesi an meselesiydi. Bunu kolumdaki saate bakarak söyleyebilirdim. Acaba o da benim yaptığım gibi beni dans ederken izleyecek miydi? Hakkımda ne...