0.7

475 51 45
                                    

Yayınlama tarihi: 10 Temmuz 2019

Kelime Sayısı: 1970

Multimedia Şarkısı: Just One Yesterday-Fall Out Boy

İyi Okumalar...


"Üzgünüm ama bu akşam Tony'i görmezsem kafayı yiyecek diye korkuyorum."

"Tamam o zaman, sorun değil. Bay Stark'a selam söylersin."

"Sen de May'e akşam yemeğe kalamadığım için üzgün olduğumu söylersin."

"Merak etme. Elimden geldiği kadar gerçekçi olmaya çalışacağım."

Wanda okulun kapısını okuldan çıkmak için iterken Peter'ın söylediğine gülüyordu. Kapıyı açtı. Tren durağına çıkan merdivenlerin yanında Happy'nin arabasını gördü. Happy her zamanki gibi hayattan bıkmış gibi duruyordu. Bugün de bir değişiklik yoktu.

Son iki hafta boyunca Wanda, uzun zamandır geçiremediği o iyi günleri geçirmişti. Happy her gün onu okula götürüyordu ve çoğunlukla, okul çıkışında Peter'ın evine gidiyordu. Wanda hâlâ okuldaki derslere alışmakta zorluk çektiğinden Peter ve Ned derslerinde ona yardım ediyorlardı. Akşam yemeği de yendikten sonra Wanda, Happy'i arıyor ve eğer Happy mutlu günündeyse Ned'i de evine bırakıyordu. Genç kızın şansına bu iki haftalık süreçte Tony'i sadece iki ya da üç kere görmüştü. Tony, Sokovia Antlaşmasına son detaylarının verilebilmesi için birkaç defa daha Birleşmiş Milletler toplantısına katılmak zorunda kalmıştı. İş için yapılan toplantılar, aynı zamanda o ve Pepper için kısa süreli bir tatil şansı yaratmıştı. Wanda için işin en kötü tarafı geri dönüyor olmalarıydı ve Tony, Wanda'yı o gün altı kere arayıp akşam direkt eve gelmesini rica etmişti. Gerçi Wanda'ya daha çok emrediyormuş gibi geliyordu ama Tony her cümlenin sonunda "Rica ettiğimi de araya katmak isterim."dediği için bu telefon konuşmaları emir içermiyordu. Yani, Tony'e göre.

Wanda fazla vakit kaybetmeden arabaya bindi ve camını açıp Peter ve Ned'e el salladı. Araba hareket etmeye başladıktan sonra camını kapattı ve arkasına yaslanıp derin bir nefes alıp verdi. Kendi kendine gülümsüyordu ve bunu durduramıyordu. Artık yavaş yavaş alıştığı yollardan geçerken telefonuna gelen mesaj dikkatini telefonuna vermesini sağladı. Büyük ihtimalle Ned'in, içerisinde Wanda, Peter, Ned, Michelle ve birlikte vakit geçirdikleri çoğu dekatlon takımından oluşan kişilerin bulunduğu mesaj grubuna attığı bir videonun linkinin bildirimi gelmişti. Telefonunun kilidini açtığında mesajın Ned'den gelmediğini fark etti. Bilinmeyen bir numaraydı ve bir telefon numarasından başka bir şey yoktu mesajın içeriğinde. Odasına gitmeden bu telefon numarasına sahip olan kişiyi aramamaya karar verdi.

Tesise girdikten hemen sonra Wanda asansöre doğru hızlıca yürüdü. Asansörün hareket etmesiyle asansörün içinde volta atmaya başladı. Bir yandan da parmaklarıyla telefonunda ritim tutturuyordu. Asansörün Wanda'nın istediği kata geldiğinde çıkardığı ses ile Wanda, asansörün içinde yürümeyi bırakıp hızlıca odasına doğru yürüdü. Kapıyı arkasından kapayıp yatağına oturdu ve telefonunun kilidini açıp numarayı aradı. Telefonun çaldığını bildiren ses her geldiğinde Wanda kalbinin ritminin biraz daha hızlandığını hissetti. Telefon açıldı. Karşı taraftan kimse konuşmadı. Sadece nefes alışverişi duyulabiliyordu.

"Alo? Kimsiniz?"

"Wanda..."

Wanda bu sesin kime ait olduğunu az çok anlamıştı.

"Steve?"

"Evet, benim. Fazla zamanım yok. Seni bu duruma düşürmek istemezdim ama bunu yapmak zorundayım. Sana anlatmam gerekenler var. Önümüzdeki Salı günü sana göndereceğim adrese gelmeni istiyorum. Yanında kimse olmasın."

Differences (SpiderWitch Fan Fiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin