#3

4.2K 233 51
                                    

"S/A kızım kalk artık yeter! İlk günden geç kalacaksın." diyen annenin sesi ile yataktan sürünerek kalktın ve lavaboya ilerleyerek günlük ihtiyaçlarımı hallettin.

Odana geçtiğinde annen yatağını topluyordu. Yanına gidip yanağından öptün.

"İlk günden ben de geç kalacağım hadi hadi hazırlan."

Sözüne karşılık kıkırdadın ve kütüphanene ilerledin. Gerekli olan defterleri, kitapları ve kalem gibi ıvır zıvırları çantana koydun. Sen bunu yaparken annen çoktan çıkmıştı bile.

Kapını abinin bir anda girmesi ihtimaline karşı kilitledin. Üstüne pantolon ve bir tişört geçirdin. Çok fazla özenmeye gerek olmadığını düşündün. Saçını at kuyruğu yaptın. Makyajı özel günler haricinde seven biri olmadığın için makyaj yapmadın. Ayağına giyeceğin spor ayakkabıları da alıp çantan ile birlikte odadan çıktın.

Aşağıya indiğinde hazırlanmış kahvaltı sofrasında kahvaltı eden bir anneni bir de abini görüp onlara selam vererek sandalyelerden birine oturdun. Birlikte yedeğiniz güzel kahvaltıdan sonra üniversiteye gitmek için son hazırlıkları yaptınız. Annenin sana bin tane tembihlerinden sonra yola çıkabildiniz. Sürücü koltuğunda olan annen arkada oturan sana hala bir şeyler söylüyordu:

"Bak kızım derslerine çalış. Onlar çok önemli. Sakın aksatma. Sonra çevrene dikkat et. Aman diyeyim sigara falan olmaz yani. Sigara h..."

"Hayatını önce işkenceye çevirir sonra öldürür. Biliyorum anneciğim sen merak etme."

"Ha aferin. Sonra etkinliklere katıl. Yani sırf dersler yüzünden aksatma onları da..."

"Anneciğim biliyorum. Hem sen neden bana hep nasihat veriyorsun? Bence nasihata lazım olan kişi abim." dedin abine bakarak. Abin gözlerini kocaman açtı. "Bana ne karışıyorsun ki sen?" demesi ile anında laf atışmasına girdiniz.

Önde dikiz aynasından size bakan anneniz aynı zamanda da size laf  yetiştirmeye çalışıyordu. Fakat siz onu umursamıyordunuz bile.

"Ah emin ol senden daha disiplinliyim." diyen abine şaşırmış bir şekilde baktın. 

"Çocuklar yeter artık!" diyerek en sonunda arkasına dönüp size bakan annenize döndünüz. Annenizin arkası dönük olduğu için sol çaprazdan gelen kamyonu görememişti. Fakat siz görmüş ve çığlık atmıştınız.

İşte o anı ağır çekimde yaşıyordun neredeyse. Önüne dönüp direksiyonu kırmaya yeltenen annen yine de geç kaldı. Kamyon sol çapraz gelerek ilk önce anneni sonra da abini geçti. Seni ise yanından geçmişti. Annen ile abin kamyon yüzünden paramparça olurken sen savrulmuştun.

Asfaltı hissetmen ile hemen ayağı kalktın. Başına aldığın darbe yüzünden kalktığında sarsılsan da koşarak arabanın oraya gittin.

Gözlerin buğuluydu. Göz yaşların görmeni engelliyordu. Annen ile abin yerde kanlar içinde duruyordu. Yanlarına koşarken seni etraftaki insanlar tuttu. "Bırakın beni! Ailem onlar benim!" diye çığlık atmaya başladın.

"Tamam, geçti. Tamam dur canım. " diyerek annen yaşında bir teyze senin arkanı döndürdü ve oradan uzaklaştırdı. Sen deliler gibi ağlarken o sadece senin sırtını sıvazlayabildi. Tabi bir de seninle ağlayabildi...

Ne yapabilir ki? İnsanın en kötü yaşayabileceği şey ailesinin gözü önünde ölmesiydi belki de...

KOLOMBİYA |TONY STARK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin