"Ailesi peki?" dedi Tony tornavidasıyla oynarken.
"Ailesi ile ilgili bir kayıt maalesef bulamıyorum efendim." diyen F.R.I.D.A.Y'in sesiyle tornavidayı bıraktı. Yaşayan birileri ile ilgili nasıl bilgi bulanamazdı ki. Suçlular mıydı? Ya da kaçak? Tony F.R.I.D.A.Y'i onayladıktan sonra edindiği bilgilere tekrar baktı.
Dahi, 23 yaşında, sekizden fazla dil biliyor, hiçbir zaman sınıf atlamak istememiş, özel herhangi bir ders istememiş, üniversite yılına kadar sosyal biriymiş, üniversiteye geçtiğinde sebepsiz yere tüm sosyal medya hesaplarını silmiş, notları oldukça yüksek, ailesi hakkında hiçbir bilgi yok, New York doğma ve büyüme...
Bilgiler uzayıp giderken Tony bir türlü bulamadığı ailen hakkında iyice merak sarmıştı. Yemekteyken ailenin izin verdiğini söylemiştin. Onlarla birlikte mi yaşıyordun? Elde edemediği bu bilgi Tony'i yiyip bitirirken F.R.I.D.A.Y'in sesi ile kendine geldi.
"Bay Stark, Bayan S/S/A kapıda." diyen sesle ile Tony arkasına döndüğünde elinde bir kitap ve kalemle kapıda bekleyen seni gördü. Kitabı kıvırmış kalemle bir şeyler karalıyordun. Fakat sinirli gibi duruyordun. Tony kapının açılmasını söylediğinde açılan kapı ile kafanı kaldırdın.
Kalemi kitabın arasına koydun ve içeri doğru ilerledin. "Bugünkü derslerimizin bittiğini sanıyordum." dedi Tony kaşlarını çatarak. Her ne kadar nedensizce seninle konuşmak ve seni görmek istese de bunu sana söyleyemezdi. Gurur meselesi.
"Ah şey evet, özür dilerim rahatsız ettiğim için. Ben bir şey sormak istemiştim." dedin kitabı işaret ederek. Yapamadığın soruları soracak tek kişinin Tony olduğunu fark ettiğinde çaresizce buraya gelmiştin. Çünkü bu Tony Stark'dı. Egosu konuşmadan duramazdı. Özellikle sen birkaç gün önce onunla IQ değerin ile ilgili dalga geçtiğinden olsa gerek seninle çok pis alay edeceğini biliyordun.
"Tabi bakalım." dedi Tony hiç beklemediğin bir tepki ile. Bir anlık şaşırsan bile hemen yanına gittin ve senin için yer açtığı masaya kitabını koydun. Elinin üstündeki morarıklığı ve kan lekelerini kendin gördüğünde hemen onun görmemiş olmasını umarak geri çektin. Fakat o çoktan görmüştü bile.
Aslında kimseyi umursamayan Tony senin elini o şekilde görmesiyle birlikte hemen sana döndü. Saklamaya çalıştığın eli tuttu. Elinin üstündeki eklemlerinde kan lekelerini ve morlukları gördü. Parmağını hafifçe oraya değdirdiğinde kısık sesle acını belli ettiğin bir inilti çıkarttın. Tony hemen parmağını çekti ve sana baktı.
"Sıkıştırdım ve vurdum. Sakar biriyimdir." dedin. Fakat ses tonunda bile bir şeyler sakladığın belliydi. Tony ailen ile ilgili olduğunu düşünmeden edemedi. "Bir şey yapmanıza gerek yok. Ben sonra hallederim. Hem geçer birkaç güne." dedin ve elini çektin. Daha fazla kurcalarsa ağzından bir şey kaçırmaktan korktun.
Tony yüzüne baktığında tamamen emin olmuştu. Bir şey saklıyordun. Hatta bir şey değil çok şey saklıyordun. Bunların ne olduğunu çözeceğini biliyordu Tony. Ama şimdi sırası olmadığını fark etti. İsteksizce soruya döndü ve okudu. Hemen sonra sorunun yanına işlemleri yapıp doğru şıkkı işaretledi.
Yaptığı şeylere baktığında işlem hatası yaptığını gördün. Bir de dahi olacaksın diye düşündün içinden. Alnına elinle vurdun. "Tanrım inanmıyorum. Tam bir aptalım. İşlem hatası yapmışım." dedin kitabı çekip işlemlere daha da ayrıntılı bakarken. "IQ puanın bunu söylemiyor ama." dedi Tony yüzüne bakmaya çalışırken.
Kafanı yana çevirip ona baktığında yakın olan yüzleriniz kalbinin teklemesine neden olmuştu. "O konuda özür dilemiştim. Düşünmeden konuştum." dedin. Hala o anı düşündüğünde kendine kızıp utanıyordun. Tony'nin bunu unuttuğunu düşünüyordun. Fakat yanılmış olduğunu da fark etmiştin az önce.
Tony bir anda aranızdaki çekimi yok etmek için arkasına yaslandı ve sırttı. "Şaka yapıyorum birinci sınıf. Olabilir insanlık hali." dedi omuz silkip. Sen de kendini toparladın ve kitabını eline aldın. "Teşekkür ederim. Soru için..." dedin çekingence. Buraya gelirken dalga geçmemesi için yalvarıyordun. Şimdi ise dalga geçse bile konuşmasını istiyordun.
Tony konuşmayı yürütmek için bir şeyler düşünürken aklına gelen ilk şeyi söyledi. "Akşam parti var. Yani burada. Gelmek ister misin?" dedi. Oysa parti yoktu bile. Bu akşam zırhlarıyla ilgilenmeyi planlıyordu.
Dediği şey ile durdun. Partiler son üç yıldır senin için çok uzak bir kavrama dönüşmüştü. Hiçbir şeyden haberi olmayan, derslerden kafasını kaldırmayan, inek kızdın sen okulda. Yani en azından üniversitede. Oysa hayatını mahveden olaydan önce gayet sosyaldin. İşte bu yüzden sınıf atlamamış ve yaşıtların ile olabildiğince anlaşmaya çalışmıştın. "Ah olabilir. Yani emin değilim. Ben..."
"Gelmeni istiyorum... Yani orda seni görmek istiyorum." dedi Tony lafını keserek. Ağzını açıp konuşacaktın ki durdun. Senin orda olmanı istiyordu. Tony Stark istiyordu. Konuşamayacağını anladığında ağzını kapattın ve kafanı onaylarcasına sallayıp laboratuvardan çıktın.
"F.R.I.D.A.Y?" dedi senin çıkmanın hemen ardından.
"Parti için her şeyi ayarlatıyorum efendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLOMBİYA |TONY STARK|
FanfictionEgonun yakıştığı iki insan. Sadece bunu anlamak için tanımak lazım. Fakat iki zekinin birbirini tanıması kolay bir şey değil. Tony Stark'ın bir kalbinin olduğu kanıtıdır. #1 stark #1 sam #1 newyork #1 wintersoldier #1 falcon #1 clintbarton #1...