Biliyor musunuz bugün benim doğum günüm. Beş yıldır , sevdiklerimden ayrı mum üflüyorum. Ve artık mum üflemek istemiyorum. Sadece bu özel günde sevdiklerimle beraber olmak istiyorum. Ama bazen hayat o kadar zorluyor ki sizi, istediklerinizi bir gün elde etmek için sevdiklerinizden vazgeçmek zorunda kalıyorsunuz. Onlardan o kadar vazgeçiyorsunuz ki bir telefon açıp ; " özledim " bile diyemiyorsunuz bazen. Ben özelllikle bugün sevdiklerimi çok özledim. Annemi, babamı, kardeşlerimi... Ben ailemi özledim.
Ama en çokta babamı özledim. Çünkü kızlar için babalar çok özeldir. Her ne kadar mahrem olmasa da bir baba evladına, belli bir yaştan sonra ulaşması zorlaşır kızına.
Bugüne kadar ulaşılması olanlar her zaman değerli olmuştur. Babalar da kız çocukları için işte bu yüzden değerlidir. Yanlarında ya da hayatlarında babaları olan kızlara sesleniyorum. Kızlar ! Babanızın kıymetini bilin ! Çünkü bir şeyin kıymeti , değeri onu kaybedince anlaşılırmış.
Baba bir evin güneşidir. Sakın güneşinizı kaybetmeyin. Siz evladı olarak onun dünyasısınızdır o da sizin güneşiniz. Siz hiç güneşsiz bir dünya düşünebiliyor musunuz ?
Dünya eğer güneşini kaybederse kutuptan ne farkı kalır yeryüzünün ? Ben şu an da bir kutuptayım. Ve çok üşüyorum. Beni sarıp sarmalayacak bir güneşim yok maalesef. Çünkü ben güneşimi küçükken kaybettim.
En ağırı da ne biliyor musunuz ? Dertlerinizi , sevincinizi, mutluluğunuzu, aşkınızı, sevginizi, üzüntünüzü güneşinizle değil de bir kağıt parçasıyla paylaşmak zorunda kalmak. Bu öyle bir şey ki kelimeler yetmiyor anlatmaya, boğazınızda düğümleniyor cümleler, yüreğinize bir bıçak saplanıyor da nefes alamıyorsunuz.
Aldığınızda ise nefes vermeyi unutuyorsunuz. Hayal kırıklıkları, birlikte gerçekleştiremediğiniz keşkeleriniz, küllendirmek zorunda kaldığınız hayaller cam kırıkları gibi batıyor vücudunuzun en derinliklerine.
Artık tek duam şu: Allah hiçbir dünyayı güneşinden ayırmasın. Benim gibi güneşsiz dünyalar için söylenecek en güzel kelime, bir o kadar sırlı hazine, tek söyleyebileceğim şey: DUA. Güneşiniz için yapabileceğiniz en güzel şey onun ruhuna dua etmektir.
Babalar gününde güneşime hediye alamamanın burukluğunu yaşadım hep. Nefes alıp verdiğim sürece de yaşayacağım. Ona ne hediye alsam da mezar taşının üzerine koysam diye düşündüm önceleri. Ama mezar taşına konulan hediye ne olursa olsun o toprağın altında yatan için önemsizdir.
Ancak birisi bulur, işine yarar ve hediyeyi oradan alır. Başka türlüsü mümkün değildir zaten. Bunu hepimiz biliriz. Şimdi düşünüyorum da hediye alıp bir mezar taşına koymaktansa güneşimiz için en güzel hediyeyi buldum galiba: Insanlık. Biz onun dünyası olarak hayatta ne kadar insanlığımızi unutmayıp onu korursak güneşimiz bunu bilecek ve o anda ona en güzel hediyeyi sunmuş olacağız.
Çünkü bazen insanlık başarıdan da önce gelir. Ya da ınsanlığımızı unutmayıp onu daha da yücelttiğimiz zaman başarı ve unvan da bizimle olacak.
Şimdi gözyaşları içinde yazımı tamamlamaya çalışırken siz değerli can yoldaşlarımdan küçük, minicik bir ricam olacak: Güneşinizı bir gün kaybetmeden onun kıymetini bilin. Ve o günden önce gidin onun o tatlı kirli sakallarına bir öpücük kondurun. Ona kendisini ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin. Güneşinize karşı o kadar çok tebessüm edin ki güneşiniz bir gün sizi bıraktığında ya da bırakmak zorunda kaldığında siz dünyasını hayatla tek başına da mücadele edebileceğini anlasın. Eğer bu ricamı gerçekleştiremezseniz bir gün benim gibi keşkeleriniz olabilir. Rabbim siz dünyaları, güneşlerinden erken ayırmaması dileğiyle...
Sevgilerimle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Hislerin Armonisi-
AcakBazen insan içinde yaşar hayatını. Hislerini, düşüncelerini dışarıya yansıtamaz. Hangi ırktan, hangi milletten olursa olsun dil bazen yetersiz kalır sözcüklerle kurallı bir cümle oluşturmaya. Söyleyemeyiz. Anlatamayız. Aktaramayız benliğimizi saranı...