10*

27 1 0
                                    


Berkee

Deniz gitti. Derya gitti. Sıra kimdeydi? Bir gün dinlenelim pazar dedik ağzına sıçtınız amk.

-Ya uff kes berke ya kızın arkasında dursaydın o zaman. Kız sana kırıldı hem sen neyine güvenip boraya inanıyon bilmiyon mu o naptı?

-Ya ufff sen sussana hem çok biliyosan o zaman deseydin ben dedikten sonra değil.

- La gerizekalı bir iç ses olarak dışardakilere sesimi duyaramıyorum bunun için dış ses bulman lazım. Üzgünüm=)

- Sen nası bişisin ya. Git artık.

- Sen beni bırak derya gitti. Deniz gitti. Ve derya sana çok kırıldı. Bunu unutma.

-Ya tamam da ne yapabilirim ki ben..

- O kadarınıda kızı kırmadan önce düşüncektin. Her şeyi ben mi düşüncem.

-Tamam sus artık. Delirsiğimi düşünüyorum.

Diğerkiler kendi aralarında sohbet ediyordu ama ben karışmak istemiyordum. Çünkü aklım denizdeydi ve Deryada. Bora ! Bora nerdeydi? Kafamı kaldırdığımda borayı göremedim. Nereye gitmişti!

Bizimkiler deryanın olayını konuşuyordu yani berkay bilmediği için onlara anlatmışlardı.

-Bora nerde?

-O da gitti ya?(ece)

-Ne zaman?

-Deryanın arkasından.(ece)

-Heee aferin berke aferin abicim. Bunu bile fark etmedin ya deryaya bir şey olursa! (İç sess)

-Saçmalama be. Borada o cesaret yok var mı?

-Ya varsa! Zaten cesaret edemese buraya gelemezdi değil mi?

-Hasss

-Şşşş küfür yok saçmalama!

Bir anda yerimden kalkmamla gözler bana döndü.

-Noldu lan gözlerinden ateş fışkırıyor! ( berkay)

- Abicim bora nereye gitti ?

-Ne biliyim ben..... Saçmalama oğlum yaa borada o kadar cesaret yok.

Tek kaşımı kaldırıp ona emin misin der gibi baktım.

-Hasss..... saçmalama lann yok cık yapmaz.

Bunları derken kendisinide inandırmaya çalışıyordu. Telefonunu çıkartıp deryayı aradı. Yani bu durumda başkasını arıyamazdı değil mi?

Telefonu açılmamışdı doğal olarak kız o kadar laf söylemişdi bize.

- Açmadı ama bora bunu yapamaz. Sende biliyorsun.

Kafa salladım. Biraz zaman geçtikten sonra bizde ayrıldık.Berkay'la kafa dağıtmaya ihtiyacımız vardı artık kapasitem almıyordu her şey çözülüyor mu yoksa daha da mı birbirine giriyor hiç bir fikrim yoktu. Denizi arayıp gecikiceğimizi söyledim.

Eve geçtiğimizde deniz yoktu. Derya da yoktu. Bizde berkayla ecelere gittik. Onlardada rüzgar yoktu. Bir rahat edelim dedik içine edilmişti. Keyfimizi

kaçırmışlardı ne güzel.
Daha fazla sıkıldıktan sonra berkayla beraber bizim eve geçtik ve odalara dağıldık. Bir kaç gün sonra denizin doğum günüydü.ve tabiki benim küçük meleğiminde bugün aklıma gelmişti ama bizimkilerin keyfi kaçmasın diye söylememiştim. Gerçi denizin ne kadar keyfi vardı tartışılır.  Onunda aklına geliyor olmalı.

Rüzgar

Denizden sonra bende kalkmıştım. Deniz bir şeyler karıştırıyordu söz vermemize rağmen. Eve gittim çok geçmeden denizde geldi. Kapının önüne bir araba geldi ve denizde o arabaya bindi bilin bakalım yanındaki kim?

Evet barbarostu. Ve biliyor musunuz? Lanet olsun o p*ç yakışıklıydı evet cidden çok yakışıkıydı. Ki denizin onla arası bu denli bozukken denizin onla gitmesi. Ben demiştim bu kız bir şeyler karıştırıyor diye. Ama dinleyen kim? Dimi?

Denizle otelden sonra doğru düzgün hiç konuşmamıştık beni dinlemiyordu. Buna mecbur olduğumuzu bilmiyordu.

Deniz gitti derya geldi. Ardından bir araba daha ama bu bizimkilerin arabası değildi. Berkelerinkide değildi. Kimindi o zaman?

Hızla gelip deryanın kolunu tuttu. Anlaşılan sevgilisi. Hızla ilerleyip bizim kapıya geldim ama açamadım çünkü konuşmaları sevgili gibi değildi deryanın başında başka bir şey mi vardı?

-Beni dinlemen lazım.

- Ben dinlemiyceğime göre lazım olup olmaması önemli değil.

-Ya bak eyvallah hatalıyım ama sende beni anla!

-Ya ben senin nereni anlıycam ya çocukluk arkadaşımla odada bastım seni odada birlikte hayal kurduğumuz odada. Birlikte sarılıp birlikte ağladığımız odada. Neyini anlıyım, benden seni anlamamı bekleme!

-Peki tamam nedeninide mi merak etmiyorsun?

-Neyin nedenini?

-Sizinkilere neden öyle dediğimi.

-Evet ya! Sen ne hakla benim kardeşlerime yalan söylüyorsun? Ayrıca teşekkürler bora kimin bana ne kadar güvendiğini gördüm. En azından hayatımda bir şey için iyi rolü oynadın.

Derin bir nefes alıp verdi derya. Karşısındaki çocuğa baktı ve ağzından sesizce şu sözler döküldü karşısındakine o kadar yorgun bakıyordu ki sanki ona bir şey yapmaya kalksa karşı koymayacak kadar yorgun.

-Neden? Neden yaptın bora? Neden söyledin? Neden?

Karşısındakinin bora olduğunu öğrendiğim çocuğunda bir an gözleri yumuşadı deryanın kırgın ve yorgun bakmasına karşın o da ona bir o kadar naif ve dokunaklı bakıyordu. Anlaşılan bu çocuk önceden ne yaptıysa şu an acayip derecede pişmandı.

Telefonumun titreşmesiyle telefona baktım. Varol arıyordu. Bu adamdan nefret ettiğim kadar gediz'den etmemiştim.

-Efendim.
- Rüzgar! Ne yapıyorsun?
-Evdeyim. Siz napıyors-

-Sizin onların yanında olmanız gerekmiyor mu?

-Diğerkiler onların yanında ve ayrıca belki de size çalıştığımızı söylemeseydiniz yaklaşmamız daha kolay olurdu, ha ne dersiniz!

-Haklısın ama şu an bana akıl vericek konumda değilsin sanki ha?

-O zaman bizden istediğiniz işi imkansız hale getirmeye çalışmaktan vazgeçin. Şimdi izninizle.

Telefonu kapatıp odama geri çıktım. Denize olan duygularımı silmem gerekiyordu en azından sevdiklerim için. Varolun eline bırakamazdım hiç birini benim hatam yüzünden onlar da zarar göremezdi. Denize kendimi sevdirmeliydim ama buna imkan sunmuyordu belki sunsa her şey bittikten sonra da bir şansımız olabilirdi. Sumamakta o kadar haklıydı ki kendime pay çıkartamıyordum.

Denizi şu an nerde bulacağımı bilemediğim için odama çıkıp araştırmalarımızdan çıkardığımız notlara bakmaya başladım. Yeterince bilgi yoktu. Onları sadece takip ettiğimiz ve aynı okula gittiğimizden beri tanıyorduk ama eksikti. Barbarosun bunlarla ne alakası olduğu eksikti, deryanın yanındaki çocuk eksikti, bir çok şey eksikti. Biz sadece bir iş için burda olan  iş bitince eski hayatlarına geri dönecek kişilerdik. Ama dönebilirmiydik bilmiyordum. Evet yapmamız gerekeni yapıyorduk sevil ve bartu'nun işi bize göre daha kolaydı ama deniz.. Deniz her şeyi biliyordu ona yaklaşmama bile izin vermeyeceğini adım gibi biliyordum. Ona inanan olsaydı  zaten susmazdı ama inanmadıkları için hiç bir şey yapamıyordu. O kadar haklıydı ki o bir bilselerdi. Berke'yi bilmiyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tuzak!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin