5."Katsudeku bölüğü"

4.5K 355 352
                                    

Hala tuhaf geliyordu Katsuki'ye.
Tam 3 hafta boyunca Todoroki Ailesi'nin Malikenesi'nde kalacaklardı. En derinine bir yerde sanki heyecanının nefesini bile yorduğu bir şeyler vardı. Ne saçma bir his içindeydi bu çocuk böyle?

Saçma düşüncelerinden kurtulan Katsuki, içeriye nihayet girebildikten sonra bir yandan bavulunu çekerken, sol kolundaki saate baktı. Havaalanına fazla erken gelmişti. Henüz üç saat bekleyeceğini bildiği halde herkesten önce orada olmuştu.

Boş bir yere geçip oturduktan sonra çevreyi izlemeye başladı.

Uçuş saatleri hakkında sorun yaşayan meşgul yetişkinler, sıradaki uçağın kalkmasına birkaç dakika kaldığını ya da kapıların kapandığını bildiren, nazik bir ses tonuna sahip kısa bir anonslar, sevdiklerini karşılamak için bekleyen kıpır kıpır görünen kişiler, vedalaşmalar esnasında yaşanan duygusal anlar..

Çok sade ve ciddi görünen bu koca yapıtın içerisinde aslında bir sürü koşuşturmaca, farklı duygular ve birçok yaşantı vardı. Bu bir an kendisine aynaya bakar gibi hissettirdi.

Neden buraya gitmeyi kabul etmişti ki sanki? Herkesten ayrı kalıp kendi başına da tatil yapabilirdi. Şimdi üç hafta bu baş ağrılarıyla uğraşacaktı.

Zaman geçmek bilmez şekilde ağır ağır ilerlerken, Katsuki yanına birinin oturduğunu fark etti.

Yeşil saçlı, yeşil gözlü ve kendisini herkesten iyi tanıyan çocuktu bu.

Çillerle donatılmış yanakları, yeşilin en ucra güzellikteki tonuna sahip büyük irisler, insanın en derin kasvetten bile alıp kendine çeken gülümsemesi ve dağ çileklerini bile kıskandıracak kadar tatlı görünen dolgun dudakları..

Ah siktir, bu, bu insanı kendini unutturacak delilikte bir şey olmalı.

O varken kendini özgür hissetmiyordu. Yüzüne baktığında tatlı olduğunu kabul etmeyi reddediyordu. Ama bu şekilde ona doğru bakıp gülümsemesini görürken pek mümkün değildi.

- 15 dakika kadar önce-

İzuku sırt çantası ve elindeki bavuluyla sakin bir tempoda ilerlerken sıcak havanında etkisiyle terini gidermek için soğuk bir şeyler almaya gitti.

Y.N:(kibar kalayım diyorum da amına koyim havaalanında neden her şey sadece oraya özel bir şekilde pahalı?)

öhm, çk pardn bi an kendimi tutamadım.

Yolunu değiştirip içecek standına giderken Katsuki'nin fark etti. Ancak onu daha önce hiç bu kadar dalgın bir halde görmemişti. Bedeninin burda olduğunu görüyordu fakat zihnini böylesine işgal eden ne olabilir diye düşünmeden edemedi.

Henüz birkaç saat beklemeleri gerektiğini fırsat bilerek zaman öldürmek adına Katsuki'nin oturduğu yere adımlamaya başladı.

Yanına yaklaşıyorken bile onu fark etmemiş olması İzuku'nun içindeki tuhaf  hislerin harekete geçmesine neden oldu. Sahiden, zihnini böylesine meşgul eden her neyse bu kadar önemli bir şey miydi?

İzuku, Katsuki'nin yanına oturdu.

Bir an için, dikkatinin dağıldığını ele veren, şaşkınlık benzeri bir ifadeyle karşılaşan yeşil gözlü çocuk içinden sevimli olduğunu geçirdi.

Sıcak ve en tatlı tebessümlerinden birini Katsuki'ye sundu. Katsuki ise tepkisiz kalmak ile yetindi. Cidden kalpten götürmeye falan mı uğraşıyordu bu çocuk?

"

M-Merhaba Kacchan. Günaydın, nasılsın?" diyerek oldukça klasik bir sohbeti başlattı İzuku. Katsuki ise
" Bilirsin...sadece uykum var." diye yanıtladı.

"Yarım piç burda değil mi? Seninle gelir diyordum."

aptalkatsukiaptalkatsukiaptalkatsuki
neden melez malını İzuku'ya sordun gerizekalı. Hesap sorar gibi bir durum olarak anlarsa? siktir bi bunla endişelenmediğim eksikti.

"Eh?...Todoroki-kun mu? Hayır sadece yalnız başıma ve erken geldim." dedi. İzuku. İçten içe farklı birinin konusunun, ikisinin birlikteyken gereksiz olacağını biliyordu.

" Oysa seni her yere geç kalan birisi olarak biliyordum. Ne zaman erkenci oldun? " dedi Katsuki hafif ima ve alay karışımı tavırla. Ortamı tuhaf bir atmosferden korumak istiyordu.

"Kacchan..çok kötüsün." dedi İzuku yanaklarını şişirerek.
"Şey..her yere geç kaldığım için özellikle erken geldim." diyerek açıklamasını bitirdi.

Katsuki kıkırdadı mı az önce?
İzuku hemen kafasını yerden kaldırıp ona baktı. Sırıtışını görmek istiyordu. Ama öyle olmadı. Katsuki'yle burun buruna duruyor halde geldiler.

---------

Pfft. Tanrım, o yüz ifadesi de neydi öyle? Kensimi tutamadım, sahi ben kimle uğraşıyorum on yaşındaki bir çocukla mı yoksa?

O sırada düşünmeden yanına doğru eğildi Katsuki. Amacının "sadece şaka yapmak" olduğunu belirtmesi lazımmış gibi düşündü. Eğer buna bile dudak büküyorsa, alınganlığına karşı kendini korumalıydı.

----------
En masum ve en saf senelerinibile beraber geçirmiş iki insan, birbirinden kolay kolay pek bir şey gizleyemez denebilir. Kendilerinden kopamamışlarsa bu durum nerdeyse imkansızlaşır diyebiliriz bile.

Ancak hissettiklerini şeyleri kendi içlerine gömmeye çalışırken karşıdakinin ruhuna bakmayı unutan iki insanın sevgisi ne kadar can acıtır?

Birisi kırmızının en cezbedici boşluğunu görürken, diğeriyse yüzü fazla yakın duran yeşil irisli çocuğun saçlarına dokunmak için can atıyordu. Ve bu anı bozan İzuku'nun siktiğimin telefonuna gelen mesaj bildirimiydi.

bölümü katsudeku shipi için özellikle yazdım yani geçiş bölümü de diyebiliriz. hoşçakalın🐷

One Shot - KatsudekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin