İzuku halinden hiçte memnun değildi. Her an ölecekmişcesine hızlı kan pompalaması da işleri zorlaştırıyordu. Yüksekliğe olan korkusu ona yetiyordu zaten. Cidden Katsuki demin ne yapmıştı öyle. Bakışı bile bu çocuğun, aklını başından almaya yetiyordu. Seviyor muydu ne?!
Gerçi bu hiç birşeyi değiştirmezdi. Bahsi geçen kişi mükemmeliyetten bir noktaydı. Katsuki'siydi. Seviyordu sevmesine ama çok saf seviyordu. Onu hayal edince kızaracak ama varlığıyla huzur bulabilecek şekildeydi sevgisi. Narinceydi.
Bir an düşüncelerinden sıyrılmasına kemer anonsu sebep olmuştu. Dikkatlice kemerlerini bağladı birazcık sola doğru istemsizce geriye yaslandı. Tek istediği şey yolculuğun bir an önce bitmesi ve uyumasıydı. Katsuki'ye doğru yavaş bir bakış attı. Yapmasa mıydı acaba...¿?
-İzuku-
Nefes alıp verişini duyabiliyordum. Sadece birazcık görmek istiyorum. Yanımdayken bile özledim. Çünkü hemen dibimde de olsan bana karşı buz gibisin. Aklımı kurcalıyorsun ve sürekli düşüncelerimdesin. Cidden sana birgün bütün bunlar için güzel bir ceza vereceğim. Hmph.A-Ama yinede...biraz baksam bir şey olmaz değil mi?
-Yazar-
Ateş gözlüye olan merakıyla yavaşça kafasını çevirdi. Üzgün hissediyordu. Sevdiğine bakmaya bile cesaret edemiyorken nasıl onunla hayal kurma imkanı vardı ki?
Katsuki uyuyordu. Başını İzuku'nun başına yaslamıştı. İzuku için bir anlık herşey durdu. Harikaydı o. Eşsiz bir aura'ya sahipti. Ondan sıyrılmaya çalıştıkça ona saplanıyordu. Kalbi sıkışmıştı. Ağlamak istiyordu. İri yemyeşil gözleri sulanmıştı.O Kitkatsuki'sini inceleyedursun uçak yavaşça havalanmaya başladı. Ne yapacağını bilemedi başını Katsuki'nin başına çarptı awsu. Y/N.(bu çocuk mal oldu iyice aşkından awsu -^- ) İzuku havalanmanın hissiyle ne yapacağını bilemedi ama alnı acımıştı. Katsuki yüzünde hissettiği sızıyla rüyasından birden uyandı. Dudağı acıyordu. Elini istemsizce ağzına götürüp İzuku'ya doğru döndü. Alnını tutuyordu ve gözleri doluydu. Cidden....
neden ağlamak üzereydi ki? Sorun neydi?"Oi! Deku ne oldu az önce?!" Diye hafifçe sordu. İzuku utancından kafasını kaldırmaya yeltenemedi. Katsuki dudağını bırakıp İzuku'ya yaklaştı. İzuku tuhaftı ve ürkekçeydi. Katsuki yavaşça İzuku'nun alnındaki ellerini tutup indirdi. Hafif kızarmıştı sadece. Bu onu ağlatmazdı. Öyleyse neden böyleydi bu çocuk awsu?!
"Hey, çok acıtmıyor değil mi?" Dedi. İzuku başını kaldırdı. Evet, evet acıtıyordu! Başı acıtmıyor olabilirdi ama kalbi acıyordu. Hem böyle narin davranıp hem de böyle soğuktu. Hem bir nefes yakınında hem de bir dünya uzağında gibiydi. "H-Hayır acıtmıyor." Dedi küçük burnunu çekerek. Gözlerini kırmızılardan çekti. Bu Katsuki'ye bir cezaydı. Ama İzuku bunun farkında değildi. Sadece biraz sakinleşebilmek istiyordu. Ağlamamak istiyordu. Güçlü görünmek. Ama bir yandan da katsuki'nin göğüsünde en çaresiz haliyle ağlamak istiyordu. Onun karşısındayken güçlü görünemezdi. Başaramıyordu çünkü.
Katsuki bu göz çekme işine sinirlenmişti. İzuku'nun ellerini bırakıp yanaklarını tuttu.hafifçe kendine çevirdi. Yumuşacık yanaklar ısınıyordu. Bu çocuk tıpkı bir pamukşeker gibiydi. Gözleri sulanmış çocuğa baktı. Alnı iyi görünüyordu. Ama İzuku iyi değildi. Biraz daha durursa ona doğru sarılıp ağlardı. Hayır olmaz! Bunu yapmayacaktı. Katsuki'nin ellerini tuttu ve kendinden çekip bir hışımla kemerini çıkardı. Ayağa kalkıp koşar adımlarla kendini uçağın tuvaletine attı.
-Katsuki-
Bu da nesi şimdi?! Neden gitti? Yanlış birşey mi söyledim? Neden gözleri sulanmıştı? Ağlayacak gibiydi. Şimdi iyi midir ki? Ha.? Ne saçmalıyorum ben?! Endişelendiğim falan yok. Ughh! Dudağım ağrıdı.Tch. Neyse ne. Uykumdan edildim. Güzelim uykumu bölmenin hesabını sorarım aptal. Sahi rüya...uyanmamayı yeğlerdim. Neden böyleyiz? Neden böyle olduk? Neden kaçıyorsun? Sadece umrumda değilsin! Siktir delirdim mi ben !
-Yazar-
Uçakta işler bu kadar sarpa sarmışken izuku yalnızdı. Sadece ağlıyordu. Yanında istediği kişi yanındaydı. Sevgisinin boyutu paha biçilemezdi ama...Katsuki'ye bunları iste de nasıl anlatabilirdi ki?! Sadece onun yanında olmak istiyordu. Ama bu ona daha çok acı veriyordu. Belki birazcık ağlarsa nolurdu ki? Hayır geri dönünce katsuki mutlaka fark ederdi. Ama istiyordu da. Onun tarafından fark edilmek istiyordu. Ama bu sadece mızıkçılıktan başka birşey değil gibi gözüküyordu."K-Kacchan..*hıck" bir damla süzülmüştü bile. Her ne kadar yapmak istemese de ağlaması gerekiyordu. Sadece küçük çocuklar ağlardı bi kere! O ağlamamalıydı! Ama.... kalbi acıyordu.
"Kacchan...n-neden?..*hıck seni çok seviyorum ama...buna rağmen sen..neden.." ve diğer damlalar...derken tatlı yanakları çoktan tuzlu damlalarla kaplanmıştı bile. O burda ağlarken öbür yandan Katsuki'nin içi içini yiyordu. Onu böyle görmeye dayanamayacak gibiydi ama neden? Bundan o neydi ki? İzuku zaten hep böyle değil miydi? Hep ağlamaz mıydı? Ve...her ağlayışında ona sığınmaz mıydı?..
İzuku bir yana Katsuki de en az onun kadar üzülüyordu hallerine. Sonuçta sevdiği ama kendine itiraf edemediği çocuktu. Küçüklerinde de böylelerdi. İzuku ağlardı. Katsuki'nin yanında. Katsuki onu sakinleştirirdi. Büyüsüne kaptırırdı.
Bu geçmişe olan düşüncelerinden kopartan şey gelen İzuku'ydu. Ses etmeden yerine oturdu. Katsuki aptal değildi. Ağladığı her halinden anlaşılıyordu. Küçük burnunun ucu kıpkırmızıydı. Gözleri hala dolu gibiydi. Katsuki'nin sinirlerini hoplatacak kadar germişti bu ortam. Durduk yere hiç bişey demeden ağlamaya başladımıştı ve şimdi de hiç birşey olmamış gibi mi davranıyordu?! Ah, hayır hayır bu kadar fazlaydı!
"Ne olduğunu söyleyecek misin?" Dedi sakin bir sesle Katsuki. İzuku hala ağlayabilirdi yine de kendini sıkıyordu. İzuku "N-Neyden bahsettiğini bilmiyorum k-kacchan." Dedi yüzünü kaldırmadan. Katsuki artık "e ebenin jüpiteri ama" diye geçirdi sinirle.
Katsuki ona direnilmesini sevmezdi. Ve İzuku da bunuçok iyi biliyordu. Aslında amacı inadına gitmekti Katsuki'nin. Bağırsa da çağırsada uçaktayken hiç bir şey yapamazdi. Bir nevi birbirlerine meydan okuyorlardı. Katsuki sinirleniyordu ama sakindi. İzuku'nun yüzünü inceliyordu. Onu kızdırmaya çalıştığı apaçık ortadaydı. Ama her ne kadar beter olacaklarını bilse de Katsuki geri adım atmazdı!
Sol elini koltuğun kenarından yavaşça kaldırdı ve başı cama dönük olan İzuku'nun sağ omzundan tuttu. İzuku bir an afallasa da Katsuki bozuntuya vermedi. Kendini ona yaklaştırdı ve tuttuğu omzunu kendine doğru çekti. İzuku'nun başı artık onun göğüsündeydi...
İzuku'nun nutku tutulmuştu. Doğru düzgün düşünemiyordu. "Üzgün olduğunu anlayamayacağımı mı sandın küçük aptal?" Dedi düz bir sesle. İzuku bunu duyduğu an kendini geri çekmeye yeltendi. İstemiyordu çünkü. Onun kokusunu içine çekerse, bulunduğu yerin rahatlığına alışırsa kendini tutamazdı. Ama katsuki izin vermedi onu diğer koluyla da sardı. Kendine hafifçe bastırdı. İzuku sakinleşmeliydi. İzuku gidemeyeceğini anladı. Üzgündü, kırgındı ve en önemlisiyse çok aşıktı. Bütün bunlar onu yoruyordu. "Şimdi..ne olduğunu bana anlat. Hemen şimdi." Dedi. Ama Izuku ne diyebilirdi ki? Bir an duraksadı. Yeşil gözlü kızarmış burnuyla derin bir nefes çekti.
"Özledim." Dedi. "Eski birilerini özledim.." ve kendini rahatlatıp o kolların arasında bir uykuya bıraktı..
Yo! Nabersiniz? Fişeq bir bölümle döndüm. Harika bir yazarınız var çuq şanslısınız benim biricik civcivlerim yeni bölümü ne zaman atayım sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Shot - Katsudeku
Teen FictionQuirksiz AU "Varlığın içimi kıpır kıpır hissettiriyor ve uçuşan kelebeklerimi nasıl indireceğimi bilemiyorum. muhtemelen en kaba ama samimi ship kitabı