🐰🐯
Yatakta ellerimi bacaklarıma sarmış oturuyordum. Şuan saat epey ilerlemişti, ve hala jungkook gelmemişti.
Sürekli jungkook'un nerde olduğunu kimlerle olduğunu düşünüp durmaktan gözlerime uyku girmiyordu.
Neden böyle davrandığını bilmiyordum ona hiçbir şey yapmamıştım.
Onunla eskisi gibi olmak istiyor, eskisi gibi beni sevmesini istiyordum.
Bazen evden kaçıp ağlayarak ona sığındığımda göz yaşlarımı silip benim ağlamamı söylerken, onun da benimle birlikte ağlaması aklıma geliyordu.
Bazı geceler birlikte kaldığımızda beni sıkıca sarmalayıp kendine çeker, saçlarıma tane tane öper ve herşeyin sona erip mutlu olacağımızdan bahsederdi.
Ben düşüncelerime dalmışken, sertçe kapanan kapı sesiyle yerimden sıçramıştım. Yerimden kalkarken aşaya inip inmemek arasında kararsız kaldım. Çünkü yine beni tersliyecek ve itecekti.
Ayrıyetten yüzünü de görmek istiyordum, çok özlüyordum onu.
Kalktım yataktan sessizce merdivenlerden inerken koltukta sızdığını gördüm.
Evimizi otel gibi kullanıyordu resmen.
Yanına gittiğimde yanımda ki koltuğun üstünden örtüyü almış üzerine örttüm. Daha sonra yüzünü daha iyi görebilmek için yere oturdum.
Uyurken her zaman melek gibi görünüyordu, en azından uykurken mutlu oluyordum çünkü o kadar sevimli duruyordu ki her bir yerini öpmemek için zor duruyordum.
"Ç-ok masum uyuyorsun, sanki sabah bana bağıran karşımda ki sen değilmiş gibi...a-ama sadece uyurken öyle görünüyorsun. Ç-çünkü uyanıkken hep kırıyorsun, acıtıyorsun beni. Ç-çok özledim jungkook. O kadar çok hasretim ki sana, yanıp tutuşuyorum. Kokunu öyle çok özledim ki. Kokun benim nefesim aşkım. Ama sen nefes almama izin vermiyorsun"
Gözlerim doluydu biliyordum, ağlamamak için dudaklarımı dişliyordum da. Çünkü uyanmamalıydı.
Daha sonra ayağa kalktım azıcık yanından yatıcaktım. O uyanmadan hemen hemen gidicektim odama. Çünkü eğer onun yanında uyduğumu görürse çok kızardı, biliyordum.
Onu uyandırmamak için yavaşça örtüyü kaldırıp yanına kıvrıldım.
Uyurken ağızı hafif açılır tavşan dişleri gözükürdü, zaten onuda sevimli yapan dişleriydi.
Uzun süre yüzünü inceledim, gülümsediğimi fark edemiyordum bile.
Kusursuzdu.
Çok çok aşıktım ona.
Daha sonra dayanamadım, eğilip dudaklarımı dişlerinin üzerine koyup, sessizce öptüm.
Eskiden dişlerinden öpmemi severdi.
Yerinde hafifçe kımıldamış kolunu belime sarmıştı. Bende başımı hafifçe yakınlaştırmış burunlarımızın değmesine izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐦𝐲 𝐥𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐡𝐮𝐬𝐛𝐚𝐧𝐝
Random❝Kendimi kaybettim on yedi de, sonra sen geldin buldun beni.❞