🐰🐯
Kapının tıklanmasıyla açmıştım gözlerimi.
Jungkook'la nefeslerimizi hissedecek kadar dipdibe, içiçe geçmiş bedenlerimizin olduğu bir sabaha.
İlk defa evlendiğimizden beri huzurla gözlerimi açıyor, güneşimin doğduğunu görüyordum.
Tekrardan kapının tıklanmasıyla kendime geldiğimde jungkook'da gözlerini açmıştı, bu sefer yataktan itilmemiştim yada kötü sözlere şahit olmamıştım.
Parlayan gözleri bir süre gözlerimde dolaştıktan sonra annesinin sesini duymasıyla biraz uzaklaşmış, bedenlerimizi ayırmıştı.
"Hemen geliyoruz anne"
"Kahvaltı hazır çabuk olun güzellerim"
Ben yataktan kalktığımda o hala yatıyor ve tavana bakıyordu.
Dolabımdan bir kaç şey çıkardıktan sonra banyoya giricekken jungkook'un sesiyle durmuştum.
"Sen burda giyin, ben çıkarım"
Başımı salladıktan sonra odadan çıktığında hemen üzerimi giyinip odadan çıkmıştım.
Salona geldiğimde masa dopdoluydu.
"Günaydın oğlum"
"Günaydın anne"
"Hemen geçin sofraya bakıyım soğutucaksınız"
Sandalye'ye oturacakken jungkook arkamda belirmiş, kaşlarımı çatmış ona bakıyordum.
"Otur lütfen güzelim"
Sandelyemi iticekti.
"Teşekkür ederim"
Sandalye'ye oturduktan sonra yanağımda hissettiğim öpücükle dona kalmıştım.
"Bu arada günaydın sevgilim"
Ben hala donmuş şekilde ona bakarken annesinin kıkırtılarını duydum.
"Taehyung'a bak nasılda dondu. Utandırıyorsun sende hep, ne yapacaksan odanızda yapsana oğlum"
"Ş-şey...ben...kahveleri koyayım"
Hızlıca mutfağa gittiğimde elimi kalbime koyduğumda, nefesimi düzene sokuyordum.
"Taehyung kahveler burda!"
"Tanrım...ne aptalım"
Elimi anlıma vurduğumda kendime ufacık tokat atmış salona döndüğümde ikisininde kıkırdadığını görmüştüm.
"Jungkook öpme bidaha benim yanımda, aklını aldın çocuğumun"
Hafif kızar tonda söylediğinde tekrar dayanamamış gülmeye başlamıştı.
Bende utançla kafamı indirmiş kahvemden içmiştim.
Tamam annesine birşey çaktırmadan mutlu evliliğimizin olduğunu göstericektik ama öpmek planda yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐦𝐲 𝐥𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐡𝐮𝐬𝐛𝐚𝐧𝐝
Random❝Kendimi kaybettim on yedi de, sonra sen geldin buldun beni.❞