ÇKÇ 2

4.9K 145 46
                                    

Kimse.

Kimse günün birinde seni bırakıp gideceği kesin olan birine böyle bel bağlamazdı. Yani ben yapmazdım.

"Ay belli mi olur belki bizim sayemizde kalbindeki buzlar erir olum." Dedi Teslime.

"Yani kanka sen de tüm şevkimizi tarumar ettin, viran eyledin ya." Dedi Gamze.

"Dost acı söyler. Hadi siz ablanıza bi acı tost söyleyin bakalım." Dedim cebimi yoklayarak.

"Valla olum benden zırnık çıkmaz, tüm gün Feray'ın kahve parasına çalışıyorum nasıl bir hatırsa kırk asırdır doyuramadım kahveye." Dedi gariban Teslime.

"Bende var ama ben gitmem o sıraya." Dedi Gamze.

"Bana bi kohvo olsono konko." Dedi Feray.

Deliydiler biraz uçuk kaçıktılar ama seviyordum bu yaramazları. 4 yıllık lise hayatımın yılmaz sadık dostları olmuşlardı bana.

Gamze'den parayı aldım ve hepsinin zaten ne istediğini bildiğim için direk kalkarak üçüncü köprünün pardon sıranın içine doğru ilerlemeye başladım.

Önündeki sıra ancak zil çalana kadar biterdi. Kimyacı derse beni zaten almazdı, geç kalanların listesini tutan manyak kadın. Yok geri dönmek dedim. Sabrın sonu salam-ekmek.

O sırada evet evet tam o sırada bir kantin sessizleşti ve bir uğultu baş gösterdi. Hayırdır inşallah; kötü işaret, birileri yine sessiz konuşuyordu.

Arka tarafıma bakan herkes sırasını bir hediyeymişcesine bırakarak yıldırım hızıyla kenarlara doğru ilerlerken ben yine anlam veremediğim olaylar silsilesinin tam ortasında duruyordum.

Durmaz olaydım.

Eğer beynim karmaşayı çözmek yerine dönüp bir kantin girişine baksaydı şimdi arkamdaki delikanlılarla burun buruna gelmemiş olurdum. İstemsizce bir adım geri gittim.

Korkulan oluyordu işte, önümdeki serseri beni bir çöp mantarı edasıyla izliyor, kantindekilerden çıt çıkmıyor ve bu gerilim beni de geriyordu.

O anda aslında birilerinin bir şeyler demesi gerekirdi ama öyle bir şey olmadı, hala gidip tostu kahveyi alma hissimi bastırmaya çalışıyordum.

Onlara bir nutuk çekmeye hazırlanıp tek elimi bile kaldırmıştım ilk sözüm de hazırdı hatta. "Siz ve buradaki kimse sırada beklemeden buradan bir şeyler almayı hak etmiyor."

Bu biraz parlamak oluyordu sanki.
Haksızlıklara karşı çıkan ve herkesin adaletli bir sistemin nadide çarkları olması için uğraşan ben iki adım sağa çekildim.

Onları tanımıştım, daha onlar gelmeden okulun tüm enerjisinin koyu bulutlara sarıldığını anlamıştım ve en kötüsü de onların buraya sadece huzursuzluk yayacağını adım gibi biliyordum.

Şurada okulun bitmesine 4 ay vardı ve nedir biliyor musunuz ?

Kimse için günümü piç etmeye değmezdi.

Çok Kötü ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin